KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
29 Nisan 2025 Salı
°C
Misafir Kalem
misafirkalem@bingolonline.com

Engel neydi..

14 ŞUBAT 2017 SALI 14:23
0
1148
0
AA aa

İnsanların senin vitrininde gördükleri büyük eksiklik.

Kimine göre büyük eksiklik, kimine göre büyük kayıp,

kimine göre sınav, inanç içinde büyük bir sabır...

VE acımasız bir dille  “Yarım İnsan”

Oysa asıl olan engel değil, asıl olan beyin ve kalptir.

Engellilerin toplum içerisinde hayatlarını istedikleri gibi yaşayamamaları; engellilerin toplumdan uzaklaşmasına, kendilerinde var olan yeteneklere, becerilere odaklanamamalarına, özgüven kaybına ve mutsuzluğa sebep olmaktadır.

Engelli bireyi psikolojik çöküntüye götüren engelleri değil, toplumdur.

Toplumca ötekileştirilmiş, horlanmış, dışlanmış, uğruna çalışılan, çabalanılan bir amacı kalmamış, yaratıcı, sorgulayıcı düşünce ve yeteneklerini somutlaştırma fırsatı elinden alınmış insan, duygusal ve düşünsel kökenlerinden kopar, kendini yitirir, tüm devinimleri amaçsızlaşır, anlamsızlaşır, uyumsuzlaşır, tüm kutsal değerlerini yitirir, umarsızlaşır, yalnızlaşır. Zaman geçip yalnızlığı pekiştikçe de somut çevreye yabancılaşır, soyutlaşır..

Engeli insan duygusaldır; hüzünlü bir şarkı duyduğunda , hiç bir yaşanmışlığı olmasa da, yine de uzaklara dalıp gider, hüzünlenir,  ruhu acı çeker.

Engeli insan dosttur; senin gülen yüzünün ağlayan yanını görebilir.

Engelli insan,  diğer insanlarla iyi ilişkiler kurmak ister, ancak doğal olmayan yapmacık ilişkiler, sahte kimlikler, maskeler, incelikten yoksun, düşüncesiz davranışlarla karşılaşınca, vaz geçip içine kapanır.

Bir gün doğal, içten, gerçek ruhunu dışarı yansıtan insanlarla karşılaşmayı umarak, hiç olmazsa ruhunun bir kısmını olsun kurtarmak için kendi içine göç eder...

Engelli dostum;

Biliyorum, insanların engellinizi görüp size acıdığını düşünme duygusu çok acı verici, çok incitici ve onur kırıcıdır. Bu yüzden kendinizi işe yaramaz hissine, duygusuna kaptırıp, kendinizi içeriye haps etmekte buluyorsunuz çareyi.

Yani topluma kızıp kendinizi cezalandırıyorsunuz. işte bunu yapmayın…

Zayıf yanlarınızı görürler endişesiyle, toplum içine çıkmaktan, insanlarla yakınlaşmaktan korkmayın. Bırakın kim neyi görecekse görsün.

Dışarı çıkın,  topluma karışın, acınası, zavallı, üzgün, umutsuz, karamsar, çökkün biri olmadığınızı gösterin. Engellinizle var olun, engellinizle meydan okuyun. Ona buna değil de, kendi hayatınıza bakın. Yapabileceğiniz halde bugün yapmıyorsanız, erteliyorsunuz bak yine yaşamayı…

Yok, işte, yaşayacağınız başka bir hayatınız yok. Çıkın dışarı, bırakın kendinizi sokağa. Hemen şimdi…

Gösterin yaşama sevincinizi, yeteneklerinizi, becerilerinizi...

Kendi engellinizden siz değil, sizi engelleyenler utansın size engelli demekten. İnsan kendisini bulduktan sonra başkalarının kendisiyle ilgili ne düşündüklerinden kurtulur.

Dışsal koşullarımızı, irademizin dışında gelişen olaylarımızı biz seçemeyiz, fakat bu koşullara, bu olaylara nasıl tepki vereceğimiz bizim elimizde. Bizi inciten de olayların kendisinden çok, onlara bakış açımızdır.  Bizi inciten, mutsuz kılan, bize sorun yaratan; olaylara karşı tutumlarımız ve onlara verdiğimiz tepkilerimizdir.  Sorunlarımız ve başarısızlıklarımızın müsebbibi olarak hemen parmakla başkalarını göstermek, sorunu başkalarında aramak beyhude bir çabadır. Asıl sorunu kendimizde aramalı ve kendimizi düzeltmeliyiz..

Ruhumuz; insanların acımasızlığı ile incinmiş olsa bile, umutlarımız tükenmiş, hayal kırıklıkları yaşamış olsak bile, hayata küsüp kendimizi karanlık bir dünyada yaşamaya mahkum etmemeliyiz.

Bedenimiz çok büyük acılar çekmiş olsa, kalp kırıklıkları yaşamış olsak bile, kendimizi uyuşturup bırakmamalıyız.

Kalbimiz ne kadar kırılmış olursa olsun, dünyanın bizim acılarımızdan dolayı durmayacağını bilmeliyiz.

O zaman oturup acılarımıza ağıt yakmak, acıların çocuğunu oynamak yerine; tüm üzüntülerimize, tüm acılarımıza rağmen bir kahraman gibi korkusuzca düştüğümüz yerden kalkıp tekrar başlamalıyız.

Her şeye ve herkese inat ille de hayat deyip yaşamalıyız.

Bütün hayatımızı kollarımız ve ayaklarımız belirlemiyor. Hayatımıza asıl yön verecek olan beynimiz ve kalbimizdir. Bir şeyi gerçekten istiyorsak, bütün engelleri yenip ona ulaşabiliriz....

Paşa YAMAN

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın