Gelişmekte olan ülke ! bingölMalumunuz yarın İstanbul Maltepe'de Bingöl Tanıtım Günlerinin ikincisi düzenlenecek. Tanıtım videosunu izlerken duyduğum ilk cümle beni kendimden şüphe etmeye götürdü. Neydi o cümle ve ben o cümleyi duyduğumda neden şüpheye kapıldım? Acaba ben mi bilmediğim bir şehirde yaşıyorum, yoksa yaşadığım şehrin nedenli geliştiğinin farkına varamayacak kadar kör müyüm? Uzatmayayım ve tanıtım videosunda geçen cümleyi aynen aktarayım. “Doğu Anadolu'nun parlayan yıldızı, geleceğe umutla bakan şehir. BİNGÖL…” Duyduğum bu cümle beni geçmiş dönemlerde bürokrasilerin ve siyasilerin “Yaşanabilir Bir Bingöl” sloganıyla verdikleri demeçlere ve sosyal medya paylaşımlarına götürdü. Birbirleriyle bağlantılı ve farklı dönemlerde söylenen bu sözler karşısında sorgulama yapamadan kendimi tutamadım. Neydi gelişmekte olan, geleceğe umutla bakmak ne demekti ve yaşanabilir bir şehir nasıl olmalıydı? En önemlisi Bingöl bütün bu soruların neresinde...? Bu soruların cevaplarına geçmeden önce Bingöl için şehir yerine neden Ülke terimini kullandığımı izah etmek isterim. Şöyle ki Bingöl'ün Ülke olma olasılığı, gelişmiş ve yaşanabilir olmasıyla orantılıdır. Yani sıfır olasılık. Bu kanıya varmamdaki sebep ise geçmişe dayanmakta ve “gelen gideni aratır” deyiminin tekrardan kendini göstermesidir. Gel gelelim asıl meseleye. Yani şehrimizin gelişmesi için neler yapıldığına Gelişmekte olan demek; ilerleyen, ileri giden ve kalkınan demektir. Bu Tanımlara dayanarak Bingöl son zamanlarda ne kadar kalkındı ve ne kadar ileri gitti? Daha doğrusu kalkınmak ve ileri gitmek için neler yaptı? Kalkınma üretimle olur; yani endüstri, sanayi, hayvancılık ve tarımın kendini ne kadar gösterdiği ile orantılıdır. Baktığımızda Bingöl için yapılan kalkınma teşebbüsleri; ya proje olarak askıda kalmakta ya da çeşitli nedenlerle hep yarım bırakılmaktadır. Hayata geç(iril)memekte ve faaliyet göstermemekte. Bunların dile getirildiği her ortamda siyasiler ve bürokrasiler adeta halka ateş püskürmekte ve devletin ülke politikası olan, Merhum Erbakan Hoca'nın da projeleri arasında bulunan (1997 tarihli Hürriyet Gazetesinde alaycı bir tavırla karikatüre çevrilmiş) “Tüm İllere hava alanı ve Üniversitelerin çoğaltılması” gerçeği arkasına sığındıklarını görmekteyiz. Oysaki bu gerçekler onların Bingöl'e katmış olduğu değil, devletin temel politikalarıdır. Bir şehir gelişmiş ve kalkınma sağlıyorsa o şehir artık yaşanabilirdir. Nedir yaşanabilirlik? Yaşana bilirlik; kalkınmayı sağlamış, yaşanmaya uygun yer-ortam anlamına gelmektedir. Bingöl'ün ne denli kalkındığını az çok bilmekteyiz ve bir iki cümle ile yukarda açıklamaya çalıştık. Peki yaşamaya uygun yer ve ortam nasıl olmalı? Bir şehir; alt ve üst yapısı, otoparkları, iş merkezleri, piknik alanları kısaca sosyal ve kültürel alanlarda ilerleme gösterip bunu halkına sunabiliyorsa yaşanabilir bir şehir demektir. Aslında kendi çalışanları için kurumunu yaşanabilir kılmayanlardan şehri yaşanabilir kılmasını beklemek hata olur. Şöyle ki, yıllardır üç farklı yerde “göçer” misali hizmet sunmaya çalışan Belediyemiz, kendisine ait bir yer inşa edip bütün hizmet alanları ile tek çatı altında hem kendi çalışanlarına hem vatandaşlarına rahat hizmet imkânı sunmamaktadır. Yaşanabilirlik, kaldırımların esnaf ve kahveler tarafından işgal edilmesi sonucu göz tacizine uğramamak için annelerimizin, bacılarımızın yolda yürümesi ile mi olur? Otopark yetersizliği sonucu olmayan engelli geçişlerinin bilinçsiz vatandaşlar tarafından işgal edilip ve yetkililerin sessiz kalması ile engelli bireylerin rahat bir şekilde ulaşım sağlayamamasıyla mı olur? Adı Bin-göl olan şehrimizde her sene “su sıkıntısı yaşanmayacağı” nutukları atıldığı halde vatandaşların susuz bırakılması ile mi yaşanabilirlik sağlanır? Onca mühendisin olmasına rağmen Elazığ yolu üzerinde yapılan köprünün geçiş yollarının eksik olması sonucu yaşanan sıkıntılara zamanında çözüm bulmamakla mı yoksa çok sonra “akıllarına dank” edip geçiş vermedikleri otogarın çürümesiyle mi olur? Kentin inşası için yeniden düzenlenen imar planının uzun vadeli değil de şahıslara göre yapılması ile ortaya çıkan trafik sorunları ile mi olur? (Ş.M.G Mahallesi, Ş.M.G Caddesi yeni çarşı planı) Şehir havasından bunalan vatandaşın, şehrin tek resmi piknik alanı olan DSİ Parkında herhangi bir hizmet sunulmadan (lavabo, su ve kamelyadan yoksun) ücret karşılığı piknik yapması ile mi olur.? (Bu arada DSİ Parkı işletmesi yine DSİ İl Müdürlüğünde görevli daire başkanı tarafından işletmekte. Belki de bu sebeple vatandaş tarafından Cimer ve Bimer'e yazılan şikâyet dilekçelerine “gerekli eksiklikler giderildi” cevabı verilmekte ve vatandaşın talepleri dikkate alınmamaktadır) Eksikliler sıralanıp gidebilir; ancak lafı uzatmak anlam karışıklığına yol açar ve söylemek istediklerim anlamını yitirebilir. Bu nedenle izlediğim Videoda duyduğum “Doğu Anadolu'nun Parlayan Yıldızı, Geleceğe Umutla Bakan Şehri” cümlesinin anlam kazanması Bingöl'ün gelişme göstermesi ve yaşanabilir olması ile mümkündür. Şöyle ki, bir şehrin yıldızı parlamak demek o şehrin başarısının artması ve ün kazanması ile gerçekleşmektedir. Başarı; gelişme ile ün kazanmak veya adından söz ettirmek ise yaşanabilirlikle ilgilidir. Hiçbir şey Bingöl'den daha üstün değil, kişiler gelip geçidir. Asıl olan Bingöl'dür ve her şeyin en iyisin yaşama hakkına sahip Bingöl Halkıdır. Ve halk yönetenlerin kim olduğuna bakmaz ne yaptığına ve nasıl hizmet ettiğine bakar. MÜLAYİM ÇAKAR / BİNGÖL
YORUM YAZIN ![]()
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 14 Kasım 2017 Söz ile icraat09 Kasım 2017 Sahipsiz bir şehir bingöl07 Kasım 2017 Iş-kur ile yoksullaşmak!31 Ekim 2017 Adam olacak çocuk
|