Empati engeliToplumca kendimizi ön planda tutmanın ve tanınmanın yollarını özel gün ve haftalarda tebrik mesajları yayınlayarak çok iyi becerebilme yetisine sahibiz. Evet..! Toplumca çok bencil ve egoistiz. Çünkü kendimizden başkasını düşünmemekteyiz. Adına empati denilen psikolojik olayı da hayatımızın hiçbir safhasına yerleştirmiyoruz. Varımız yoğumuz sadece kendimiz olmuş, kendimiz için; dünyanın, hayatın şekillenmesini istemekteyiz. Ama bir gerçeği unutmamak gerekir, kendimiz dışında varlığı gerçek olan ancak toplumun çoğu kesimleri tarafından hiçe sayılan, seslerini duyurmaya çalışan bir kesim bulunmakta… Geçtiğimiz 3 Aralık Dünya Engelliler Günü gerek siyasi gerek bürokrasi ve gerekse vatandaşlar tarafından çeşitli mesaj ve bildirimlerle kutlandı. Hemen hemen her kesim bu günü unutmadı ve engelli vatandaşların yanında olduklarını göstermeye çalıştılar. Engellilerin yaşadıkları zorluklara ve haklarının ne olduğuna gelmeden önce engellinin tanımına bakmakta fayda olacağı kanaatindeyim Engelli, yaralanma ya da fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlanan kişidir. Engeller doğuştan gelebilir veya sonradan geçirilen hastalıklar veya kazalar sonucu ortaya çıkabilir. Herkesin bildiği veya az çok kendi tanımını oluşturduğu engelli kavramına bir göz attıktan sonra engelli vatandaşlarımızın sosyal hayattaki yerlerine ve yaşadıklarına toplumca el ele vererek ve kendimizi engelli veya engelli yakını görerek şöyle bir gezinelim küçük memleketimizde. Küçük memleket diyorum ama küçüklüğüne zıt olarak da engelliler açısından yaşanılması da zor bir memleket… Şöyle ki, yürüme engelli bir vatandaşın kendi başına çıkıp gezebileceği ne bir engelli yolu ne de bir engelli kaldırımı bulunmakta. Kaldırımlarda geçiş için kullanılan rampalar engelli rampası olarak gösterilmeye çalışılsa da bilen birinin onların çocuk arabası geçiş rampası olduğunu gözden kaçırmaz, nitekim hiçbir yürüme engelli vatandaşımız kendi başına o rampalardan geçemez. Rampalar ve engelli yolları engellilere kolaylık sağlamalı, zorluk değil! Çevre düzenlemesini yapan yetkililer her ne kadar engelli vatandaşları tam olarak düşünmeyip yapmış olsalar da engelli geçiş ve yürüme yolları maalesef gerek esnaf ve gerekse şoförler tarafından kapatılmaktadır. Esnaf kendini ve kazancını düşünmekten, vatandaş arabasına park yeri bulma derdinden engelli vatandaşları görmezden gelmekteler ve bu sebeple engelli vatandaşların haklarını gasp etmekteler. Bu nedenle engellilerin kullanması amacıyla geçiş için yetersiz yapılan yollar tam bir işkenceye dönüşmekte ve tıkanıklığa sebep olmakta. Örnekleri bu yaz çekilen fotoğraflarla sosyal medya aracılığı ile yetkililere ve vatandaşlara ulaştırılmaya çalışıldıysa da ne vatandaş ne de esnaf duyarlı davranmamakta. ilgili kurumlar tarafından da dikkate alınmadı ve alınmamakta. Nitekim olan her şey ortada ve üzerinde herhangi bir çalışma yapılmadı ve yapılmamakta. Belediyemiz tarafından görme engelli vatandaşlarımız için bir ilk olarak yapılan yürüme şeritleri iyi düşünülmüş ama yukarıda da değindiğim gibi ihtiyacı karşılamaya yönelik olmayıp üstünkörü yapılan bir hizmet. Çünkü hepimiz görüyoruz ki o şeritler; ya bir ağacın etrafında dolanmış ya bir çöp alanına denk gelmiş ya da bağlantısız bir şekilde son bulmuştur. Yani anlayacağımız yapılan şeritler yapanlar tarafından kendi rahatlığına göre yapılıp üzerindeki engelleri kaldırmak yerine görme engellilerin engelleri aşılması istenmiş bir parkur gibi dizayn edilmiştir. Devlet tarafından engelli hakları anayasal güvenceye alınmasına rağmen devlet kurumları ve kuruluşlar engelli vatandaşları halen görmezden gelmekte ve herhangi bir kolaylık sağlamamakta. Anayasanın çeşitli Maddelerinde ve 5378 sayılı engelliler yasasında engelli hakları belirtilmiş ve onlara tanınan ayrıcalıkların eşitlik ilkesine aykırı olmadığını belirtilmiştir. Anayasal haklar açık ve net şekilde belirtilmesine rağmen Bingöl'deki kurum ve kuruluşların (özellikle Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü… Çünkü denetimleri bu kurum yapmakta) çoğundan engelliler için yeterli ayrıcı ve uyum sağlayıcı engelli yolu, engelli şeritleri, işitme engelliler için işareti dilinin kullanılması ve engelli lavaboları gibi temel ihtiyaçlar bulunmamakta. Hatta, Hükümet Konağı'nda asansörün olmaması ve engellilerin üst katlara çıkamaması… Bu eksikler ve ihtiyaçlar sıralanıp devam edilebilir. Ancak bunları daha fazla söylemenin, laf kalabalığı yapmanın anlamı olmadığını düşünüyorum. Çünkü halkı yönetenlerin ve atanmışların bunları çok iyi bildiğini düşünerek, sadece özel günlerde iki kelime tebrik mesajı yayımlamak yerine; engellilerin hayatını kolaylaştıracak, devletin onlara vermiş olduğu temel hakları yerine getirerek onların da sosyal ve çalışma hayatında yerleri olduklarını göstermeleri gerekmektedir. Yapılanlar veya yapılacaklar bir lütuf kapsamında görülüp ego tatmin etmek değil, kurumların ve bürokrasilerin yapmakla yükümlü oldukları hizmetlerdir. Bu kapsamda sadece bugünün engellileri için değil, yarının engellilerinin de bizler olacağımız düşüncesiyle empati denen kavramı hayatımızın merkezine koyarak öncelikle kalp ve vicdanlardaki engelleri, daha sonra bizlerin hayata ve engellilerin önüne koyduğumuz engelleri kaldırmak temennisi ile… Mülayim ÇAKAR YORUM YAZIN ![]()
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 14 Kasım 2017 Söz ile icraat09 Kasım 2017 Sahipsiz bir şehir bingöl07 Kasım 2017 Iş-kur ile yoksullaşmak!31 Ekim 2017 Adam olacak çocuk
|