Üst başlık haricinde 3 ayrı başlık altında Zazalara yönelik gelişmeleri aktarmaya çaılşacağım.
1. Kurumlaşma
2. Zaza Aydınlarının çabaları
3. Devletin ve Kürt siyasi hareketinin Zazalara dönük yönelimleri veya çabaları
Zazalar çok geç uyanan bir halk kesimidir. Kürtlerin tam örgütlenmesi 30 - 40 yıl Türklerden sonra başladı ve Zazaların aydınlanması da Kürtlerden 30 -40 yıl daha sonra başladı. Zazaların aydınlanması ve çıkış mücadelesi Kürtlerin tersine Avurpa'da başladı. Kürt Ulusal Mücadelesi kendi topraklarında filizlendi ve dünyaya yayıldı. Zazaların mücadelesi yurt dışında dergilerle başlayarak, bireysel çalışmalarla ve Avrupa'daki Zaza aydınları Türkiye'de çıkardıkları kitaplarıyla bu aydınlanma ülkeye doğru ilerledi ve gelişti. Türkiye'deki bu gelişme çeşitli illerin internet gazeteleri yoluyla, çıkan Zazaca dergiler, gazeteler, kitaplar ve dernekleşme şeklinde ilerliyor.
İlkin İstanbul'da bir Zaza derneği kuruldu ve ardından Bingöl, Amed (Diyarbakır), Gerger (Alduş), Adana ve diğerleri kuruldu. Şu anda 7 dernek kurulmuş ve Zazaca ile ilgili kurslar, Dersim ve Bingöl Üniversitesi'nde Zazaca dersler verilmektedir. Ayrıyeten Bingöl'de Zaza dili bölümü bulunmaktadır. Bingöl Üniversitesi'nde Zazaca ve Zazalar üzerine iki sempozyum düzenlendi. Dersim henüz bu yönde bir çaba içinde olmadı. Sadece Alevilik üzerine bir sempozyum verildi. Sevindiricidir, ama yeterli değildir. Zazalar bulunduğu her yerde kimliği, dili için aktif hale gelmesi gerekiyor.
Zaza kurumlaşması, örgütlenmesi daha üst seviyelere çıkması için 2016 ve 2017 yıllarında Zazalar daha da güçlü hale gelmesi, bu yönde yoğun bir çalışma programı sürdürülmesi gerekiyor.
Avrupa'da Zazalara yönelik çalışma yapan Almanya Mannheim şehrinde 1998 de “Zaza Kultuhaus e.V.” kurulmuştu ve 15 yıl Zazalar üzerine çalışmalar yürüttü. 2 yıldan beri Dersim derneğine dönüştürülmüştür. Daha sonra Zaza halkı için “Cematê Zazayanê Almanya - Zaza Gemeinde in Deutschland”ı kurduk. Bu kurum, çalışmalarını Frankfurt'ta yürütmektedir. Zazalar adına Avusturya'nın Viyana kentinde “Zaza Dili Akademisi” kurulmuş ve faaliyetlerini sürdürmektedir.
2. Zaza aydınlarının çabası
Zazalar, Zazaca konusunda siyasi düşüncesi ne olursa olsun, ilk işleri Zazaca alfabede tekleşmeleri gerekiyor. Şu anda Vate grubu Zazaca'ya yeterli olmayan Kürt alfabesini ve Zazaca sözcükler olmasına rağmen Kürtçe sözcükler sokuşturması, kısmen Kürtçe grameri kullanması Zazacayı sakatlıyor. Diğer bir alfabe ise sayın Doç. Dr. Zülfü Selcan'ın alfabesidir. Bu alfabe sesler bakımından Zazaca'ya uygun olmasında bir sorun yok, ancak halk tarafından klavyede zorluk olması, bundan dolayı geniş halk kesimi tarafından tanınmadığı ve bilinmediği için okumayı, yazmayı zorlaştırıyor. Bu alfabeyi ancak çok azimli olanlar, yüksek eğitimli kesim ve üniversite tarafından zorunlu tutulan kesim tarafından öğrenilip yazılabilinir ve okunabilinir. Burda önemli olan geniş halk kesimini düşünmemiz gerekiyor.
Bir başka alfabe ise dilbilimcilerle 4 yıl süren, bazen 40, bazen 50 ve bazen 60 bazen de 70 kişinin katıldığı çeşitli konferanslarla oluşturduğumuz alfabedir. Bu alfabe Zazacanın bütün seslerini yansıtmasıyla birlikte, alfabenin harflerin çoğunu Zaza halkı tarafından Türk eğitiminden tanıyor olmasıdır. Bundan dolayı Zazacayı erken öğrenme, erken okuma ve yazması için bir avantajdır. Nitekim verdiğimiz Zazaca kurslarda bunun faydasını görüyoruz. Bir başka önemli faydası ise dışarıdan sıradan her insanın Zazaca öğrenmeye başladığında özel bir programa gerek duymadan klavyede rahat bulabilmesidir. Yani Zaza halkı tarafından bilinen harflerin çoğunu kullanmamız kaybolmakta olan Zazaca için aciliyet teşkil etmektedir. Bahsettiğim kesimlerle en azından dilimiz için bir araya gelip bu yönde halkımız rahatlatacak ortak bir alfabe ve sonrasında standart Zazaca üzerine birlikte adımlar atabiliriz.
Kendini Kürt gören Zazalar şunu iyi bilmelidir; Zazalar zaten Kürtçe bilmez. Zorlama alfabeyle Zazacaya iyi bir hizmet ve Zaza halkını acilen asimilasyondan kurtarılamaz. Sizi siyasi Kürt kimliğinizden alıkoyan yok. Ama dilinize yaptığınız hizmeti Zaza halkına yarayacak daha iyi bir seviyeye çıkaracak duyarlılığa ulaşmanız gerekiyor. İlk çaba, Zazaca konusunda tüm Zazalar birbirini çok daha rahat anlayacak bir düzeye getirmek olmalıdır. Zaza halkı için tek bir alfabe ve bölgeler üstü bir standart Zazacayla daha çok birbirine yakınlaştırabiliriz.
Birilerin Kürtçe öğrenmesine veya başka bir dil öğrenmesine kimse karşı değil.
3. Devlet, Kürt hareketi ve Zazalar
Zazaların henüz bir dernek federasyonları, bir siyasi partileri ve günlük gazeteleri, televizyon kanalları da yok. Bu eksikleri bir kaç yılda tamamlamak gerekiyor.
Tabii ki bunun için Zazalar dağıldıkları hareketlerden gelip kendi ulusal mücadelesini yükseltmeleri mümkün olabilir. “Siz yapın, sizi tutan mı var?” demekle olmuyor. Birlikte Zaza halkı ve Zazaca için çok daha büyük işleri kısa zamanda başarma imkanı varken kimse kendini yana çekmesin.
Zaza halkını özgürlüğe götürecek ne dini örgütlerdir (Alevi ve Sunni) ne de kendi ulusal davalarını yürüten diğer örgütler ve diğer ulusların siyasi partileridir. Bu konuda her Zaza insanı çok uzunca düşünmesi gerekiyor ve 2016 yılı onlar için, Zaza halkı için mücadele karar yılı olmalıdır. Bunun için önemle düşünmeleri, kendi dili için çok güçlü çalışmalar yapmalı. Bunlardan en önemlisi, günde en az 16 saat Zazaca yayın yapacak bir televizyon kanalıdır.
Sevgili Zaza insanı, serpildiğiniz diğer ulusların siyasi örgüt veya siyasi partilerinde Zaza halkı için karar alıcı olamazsınız ve onlar size bu imkanı vermez ve vermeyecekler. Sizlere gösterdikleri anlayış onlara ve onların halkına ettiğiniz hizmetten dolayıdır. “Zararın neresinden dönerseniz kârdır.” Zaza halkı için ne kadar çok erken dönerseniz, o kadar Zaza halkına kârınız olacaktır. Ne kadar geç kalırsanız, Zaza halkına o kadar az zararınız olacaktır.
Mücadeleyi anlamanız ve ne demek istediğimi sizlere birer örnek vererek destek ve yardımcı olmak istiyorum.
Örnek: Siz, “ben Zazay'ım ve genel kurmay başkanıyım. Bunun için de 3. Orduyu Zazalardan temin edeceğim ve bu ordu Zaza halkını koruyacak” dediğiniz zaman ordan indirilirsiniz. Ceza alırsınız ve hapse atılırsınız veya belki de esrarengiz bir şekilde öldürülürsünüz.
2. Örnek: Siz, “ben Zaza'yım ve bir Türk Siyasi parti genel başkanıyım. Bunun için Zazaların yaşadığı coğrafyaya bir siyasi statü tanıyacağım, istediğim statü eyalet veya federasyon olarak görüp bu hakkını vereceğim” dediğiniz zaman siz partiden atılırsınız, hapis cezası alırsınız ve yine esrarengiz bir şekilde kurban edilirsiniz.
Şunu çok iyi anlamamız gerekiyor! Başkasına hizmet ettiğimiz sürece çeşitli alt veya üst görevlere gelebiliriz, ama Zaza halkı için bazı kararlar almak istediğimiz zaman o görevden alınırız. Zaza halkı için karar vermek isteyen o kişi sen isen veya senin yerinde ben isem, ordan atılırız.
O zaman benim yerime ya onlara hizmette kusur etmeyen bir Zaza'yı, öyle bir Zaza yok ise o parti veya o hareket kendi ulusal kimliğinden birini oraya atar.
Yukarıda Türk devleti kurumlarında görev alan Zazalar için yazdığım örnekleri bir de Kürt siyasi hareketinde bulunan Zazalar için de örnekleyelim. Biliyorum, Kürtlerle anlaşma dili Kürtçe değil ve bu gün halen Türk diliyle ilişki kuruyorsunuz, onun için gelecekteki zorluğu şimdi yaşamadığınız için yazdıklarım size boş gelebilir. Ama ben yine de size bazı örnekleri aktaracağım. KCK, PKK ve HDP'nin yaygın örgütlülüğü kimin elinde? Kürtlerin elinde. KCK‘da Bese Hozat var ve o da kendi ifadesiyle Kürtleştiğini kendisi söylemişti. Diyelim ki Bese Hozat Zazalara yönelik bulunduğu örgütte talep veya talimat verdi. Onu kısa zaman içinde oradan alırlar. Kürt Partisi HDP'de bulunan Zazalar, Zazalar hakkında istemde, talepte veya talimat verseler, oradan alınırlar. Onlara Türk sisteminde olduğu kadar olmasa bile, görevden alırlar. Ama Zazalar için sesini çıkarmazlarsa Kürt (sizin için Kurmanc) halkı için hizmete devam edecekler.
Ancak bulunduğunuz Kürt hareketi ilerde siyasi otoritesini kurunca, anayasasını resmileştirince ve o günü geldiğinde size, “heval, artık Kürtçe resmi dildir ve artık Kürdistan anayasası var ve bu anayasaya uymanız gerekecektir. Kürtçe (sizin için Kurmanci diyelim) Kürt nüfusun çoğunluğu tarafından konuşuluyor ve zaten yıllardır dilinize Zazaca lehçe “zarava” demiştik ve zaten az bir kesim tarafından konuşuluyordu, o da bitmiş. Kürtlerin birliği için Kürtçe (sizin için Kurmanci) egemen dildir” deyince bu söylediklerimi o zaman anlayacaksınız. Çok geç kalmış olacaksınız ve pişmanlık fayda etmez. Sizler Kürtlerle Kürtçe değil, Zazaca değil, Türkçe ile girdiğiniz bu siyasi hareketlerle iç içe geçmişsiniz ve bu yazım size gerçekçi gelmeyebilir! Ama bu uyku zamanı uzun sürmez. Atatürk 1923'ten sonra Türk anayasasını, Türkçeyi Kürtlere ve Zazalara dayattığı dönemi gibi Kürtler siyasi otoritesini yerine oturttuktan sonra yavaş yavaş “Heval, kanuna ve anayasaya uyacaksınız” denecek. O zaman çok geç olacak.
Peki, Zazalar Kürt ulusal mücadelesiyle birlikte özgürlük mücadelesi yürütemez mi? Tabii ki yürütebilir. Bu Zazalar o hareket içinde bireysel değil, Zazalar kendi siyasi oteritesini kurar ve ilkesel bazda iki halkın siyasi hareketleri inkarcı asimilasyoncu devlete karşı daha sağlıklı mücadele etmiş olacaklar. Zazaların böylesi bir örgütlülükle kendi halkının özgürlük davasını kendi eliyle yürütmesi çok daha sağlıklı olacaktır. Zazalar açısından geleceği olan bir mücadele olacaktır. Bu yöne doğru evrilmeniz; hem Zaza halkı hem Kürt halkı için çok daha sağlıklıdır.
Sevgili Zazalar, şu anda bulunduğunuz yer emanet yerdir ve sizlerin Zaza halkı için karar alma yetkiniz yoktur ve alamazsınız. Şimdi Kürt siyasi hareketlerinde olan Zazalar yukarıda Türk devleti içindeki Zazalara yönelik yazdığım tespitleri onaylayacaklar ve doğru bulurlar. Ama Kürt siyasi hareketi içinde olan Zazaların da durumu ayındır dediğimde; bunları hakaret, küfür, düşmanca , basit bir yazı olarak görüp kızacaklar. İşte sizler yıllardır bulunduğunuz bu tutumunuzu düşünmenize yardımcı olmak için böyle bir yazı yazma gereği gördüm ve sizler bu söylediklerimi düşünmekle kendiniz ve halkınız için iyi bir şans olarak görmeniz gerekiyor. Kürt siyasi hareketi artık bir devlet kadar güçlü hale gelmiştir. Kürt Ulusal Mücadelesi oldukça büyük kazanımlar elde etti. Zazalar iyi bir siyasi örgütlülük yaratamazsa, Zaza halkı kurulan bir Kürt otoritesi karşısında çok güçlü bir Kürt milliyetçiliğiyle karşı karşıya kalacaktır. Türk devleti esareti altında kalan Zazalarda zaten büyük ve faşizan devlet tarafından her gün biraz daha yok ediliyor. 98 yıldan beri yaptıklarını tekrar yazmama gerek yoktur; sizler tarafından bilinen bu durumu sürekli her yazıda konu edip yazmama gerek yok. Haydar Şahin