Yeni Oluşumların DiliMalum, siyaset arenasında yeni oluşumlar var… Önce Davutoğlu Gelecek Partisi, sonra da Babacan Deva Partisi ile yeni bir oluşma gitti. İki partinin de en büyük umudu, Ak Parti seçmeninden destek görmektir. Peki, oy bekledikleri Ak Parti seçmenine karşı yeterince hassas davranabildiler mi? Gelecek Partisi bu konuda üç büyük hata yaptı/yapıyor… İlk büyük hataları, Erdoğan ile polemiğe girecek söylemlerde bulunmalarıydı. İkinci büyük hataları, teşkilat başkanlarını, eski AKP'lilerden oluşturmalarıydı. Üçüncü büyük hata da, partinin önde gelenlerinin, Erdoğan muhalefetliği ile Erdoğan düşmanlığını karıştıracak söylemlerde bulunmalarıdır. Çünkü AKP seçmeni, Erdoğan'ın eleştirilmesini anlayışla karşılayabilirken, eleştirilerin hakaret ve düşmanlığa everilmesine tahammül edemezler... Bingölonline sayfamızda, Sayın Hâkim Bayraktar'ın canlı yayın konuğu eski Ak Parti, yeni Gelecek Partili bir eski milletvekiliydi. Gelecek Partisi'nin bu iştahlı siyasetçisini dinlerken, inanılmaz şaşırdım. ‘Erdoğan hangi gerekçelerle Erbakan'dan ayrıldı ise, biz de o gerekçeler ile Erdoğan'dan ayrıldık' demez mi.! Ardından da gerekçelerini şu temellere dayandırıyordu: “Haksızlık, hukuksuzluk, hırsızlık, kayyum atamaları, baskı, tek adamlık, yolsuzluk, torpil, haram, kul hakkı, zulüm, kriz, ırkçılık…” saydı saydı saydı bitiremedi. Halbuki kendisi de o gemide kürek çekiyordu..! Peki; Erdoğan'ın, Erbakan'dan ayrılma gerekçeleri bunlar mıydı..? Erdoğan Erbakan'dan ayrıldığında hiç bu tür cümleler, suçlamalar, hakaretlerde bulundu mu? Bu dilin, ‘Kâbemiz Taksim' diyenlerin dili olduğunu biliyoruz da, sayın eski vekilimiz, bu dilin kimlerin dili olduğunu bilmiyor muydu, yoksa bile bile mi kullanıyordu.! Her iki ihtimal de de, Ak Parti seçmeni nezdinde bu dili duymak, bu parti için ciddi bir kayıp olmuştur/olacaktır.! Kendisini dinleyenler arasında, ellerindeki rakı/biraları yudumlayarak, mübarek Ramazan ayında, “şerefine Tayyip” diye keyif çatan radikal geziciler varsa, inanın ki, “şerefine kardaş, konuş, kim tutar seni” diye alkış tutuyorlardır. Bunu göremeyecek kadar büyük bir hırs... İlginç tabi. Erdoğan'ın ölmüş annesine küfürler eden, kızına, çocuğuna hakarete kadar hadlerini aşan, milletin kutsal değerlerini aşağılamaya yönelik düşmanca pankartlarla ortaya çıkan bir radikal ahlaksız gurubun olduğunu hepimiz biliyoruz. Gelecek Partisinin, onların diline benzer söylemlerde bulunmaları, kendilerine oy verme potansiyeli olan Ak Partililerde keskin bir mesafe oluşturdu/oluşturacaktır. Özellikle eleştirilen Erdoğan olacaksa, eleştiri konusu ne olursa olsun, Fetö ağzı ve radikal gezi dilinin kullanılması, Erdoğan severler tarafında bir kenetlenme oluşturmaktadır. Gelecek partisinin hataları, Deva Partisi için bir fırsat olarak görülebilir. Bu hatalardan kaçınarak, Ak Parti tabanı ile aralarına bir kalın duvar örülmesinin önüne geçebilirler. Zaten sırf bu nedenle, Babacan'a karşı daha sıcak duygular oluştu. Hâlbuki eskiden Davutoğlu çok daha fazla sevilirdi Ak Parti tabanında. Bakalım Sayın Babacan ve partilileri bu sıcaklığı ne kadar koruyabilecekler.? Son yirmi senedir bu ülkede haksızlıklar da, hukuksuzluklar da, adam kayırma da, haram yiyenler de oldu. Ancak bu ülkede son yirmi senede, Cumhuriyet tarihinin görmediği muazzam hizmetler de, başörtülülerin haklarının teslimi de, Kürt meselesinde atılan ileri ve somut adamlar da, demokratikleşmeye yönelik büyük düzenlemeler de, sosyal yardımlarda devletin kat kat artan kalemleri de, sağlık alanında çağ atlatılmış adımlar da, ulaşımda ülkeyi baştanbaşa saran oto yollar, tüneller, raylar da var. Hava yolunda, sporda, eğitimde, dış politikada, terörle mücadelede başarılmış nice nice hikâyeler ve kahramanlıklar da var.! Eleştiri yaparken bunları yok sayarsanız, milletin gözünde itibarınız ister istemez sarsılır. Yeni oluşumlar bunları es geçebiliyor ve bu siyaset biçimleri, milletin gözünden kaçmıyor. Özetle… Yeni oluşumların hedefi Erdoğan'ın itibarı ile oynayıp, alaşağı edilmesi değil, yapılan hizmetlerin hakkını vermek, yanlışların ise ‘yapıcı bir dille' anlatıp alternatiflerini anlatmak olmalıdır. Bu yönde yapacakları siyasetin, kendileri için daha hayırlı olacağını düşünmekteyim. Ümmet, ülke ve milletimiz için her şeyin en hayırlısı ne ise o olsun… Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler… Saygılarımla…
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Ekim 2020 YENİDEN REFAH NEDEN BU KADAR PASİF!27 Eylül 2020 BÜROKRASİDE KARADENİZLİ İMPARATORLUĞU07 Eylül 2020 TÜRK KARDEŞLERİMİZ BİRAZ EMPATİ YAPABİLİRLER Mİ?14 Ağustos 2020 Ak Parti Kadın Kollarından Büyük Hata!
|