KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
30 Aralık 2024 Pazartesi
°C
Abdurrahman Korkut
a.korkut.12@hotmail.com

BAYAN USTA ÖĞRETİCİLERİN ÇİLESİ

05 ŞUBAT 2020 ÇARŞAMBA 10:23
38
8211
16
AA aa

Usta Öğreticiler…

Ne memur… Ne işçi… Ne kadrolu… Ne de kadrosuz…

Statüleri belli olmayan bayan emekçilerimiz…

Tamamına yakınının maddi durumu da kötü…

Bitmeyen çilelerine bir iki örnek vereyim, bakalım bana hak verecek misiniz?

Mahalledeki dikiş-nakış becerisi olan bir ablamızı örnek verelim…

Yıllarca, mahallelerinde açılan dikiş kurslarına gitmek zorunda…

Sadece bir kurs yetmiyor, ayrı ayrı ona yakın kursa gidip başarılı olduğu takdirde sertifika alır.

Bu sertifika saatlerinin toplamı 800 saate yakın olacak ki kalfa olarak değerlendirilsin.

Sonrasında Mesleki Eğitim Merkezindeki Ustalık Sınavlarına katılması gerekiyor…

Bu sınavlarda teknik, sosyal, kültürel konulardan bilimsel ayrıntılara kadar bir hafta boyunca ter döker.

Sözlü sınavla iş bitmiyor tabi. Bir de kamera karşısında ‘pratik uygulama sınavı' olur.

Bu sınavda ustalık alanlarına dair beceri ve hünerlerini hatasız uygulamak zorunda.

Ustalık sınavlarından başarı ile çıkan ablamızın hala işi bitmemiştir. Usta Öğreticilik Sınavı da var.

Bir hafta süren eğitim ve sınav aşamasından sonra başarılı olursa, artık yeterlilik kazanmıştır.

Peki, bunca sene ve çabadan sonra hemen kurs açabiliyor mu.?

Bu aşamada Halk Eğitim Merkezlerinin inisiyatifine kalır...

İlimizdeki usta öğreticilerimiz bu konuda biraz şanslılar.

Çünkü Bingöl Halk Eğitim Merkezi, taleplerin tamamını karışlamak için baya anlayışlı davranır.

Hatta nüfus oranına göre, diğer illere nazaran nerede ise ilk sıradadır ilimiz...

Peki, kurs açma talebi onaylanan bu ablamız hangi şartlarda çalıştırılır…

Bu ablamız ya 40 günlük, ya iki, ya da üç aylık periyotlarla çalıştırılır.

Yani toplasanız senede taş çatlasa 6-7 aylık kurs açabilir…

Peki, kursunu nerede açar...

Kendi gidip mahalle mahalle uygun bir yer arar...

Şehir içindeki okulların bodrumlarında yer bulursa ne ala…

Bulamazsa, apartmanların bodrum katlarındaki kapıcı dairelerinde boş yer arar.

Onu da bulamadığında, terkedilmiş bir barakayı cebinden onarıp, soba kurar.

Aslında bu bile bir şanstır onun için. Çünkü merkezde kendine yer bulamazsa köylere gider.

Köylerdeki derme/çatma eski evlerde yer bulabilen bu ablamızın çilesi çok daha fazla olur.

Çünkü buraların kira, yakıt, ısınma, elektrik, yol gibi sabit giderleri olur…

Karda/kışta, sabahın köründe yola düşüp köye giden ablamızın dönüşü de bir başka çile…

Peki bunca masraf ve külfeti kabul eden bu cefakar ablamızın aldığı ücret ne kadar.?

Maalesef asgari ücretin altında bir ücrettir eline geçen… En fazla, 1800 civarı...

Belirttiğim belli başlı masrafları bu ücretten çıkaralım, bakalım ne kalıyor geride…

Yol ücreti: 300, Kira: 250, Elektrik: 50, Isınma (odun-kömür ya da elektrikli ısıtıcı) : 200…

Yukarıdaki giderleri topladığımızda 800 ediyor ve elde kalan 1000 tl…

Hele bir de dikiş makinesi de yoksa - ki bu şart – iki aylık maaşını gözden çıkarmak zorunda.

Daha öğle yemeği, iğne, iplik, kumaş ve eğitim materyalleri gibi giderleri yazmadım.

Onları da eklediğinizde 600/700 ya kalır ya kalmaz…

İşte bu cefakâr ablamız, bu kadar çile karşısında yine de büyük bir özveri ile çalışır.

Ayrıca kursiyer toplamak zorunda. Bu kursiyerlerin devamını da sağlamak durumunda.

Eğer kursiyer sayısı yetersiz olursa, denetime giden görevliler tutanak tutup kursunu kapatır.

Hâlbuki kursiyerlerin kurslara gelmemesi onun suçu değildir. O üzerine düşeni yapıp erkenden yola koyulup gidip sobasını yakıp kursunu açar. Yine de yetkililer karşısında mahcup duruma düşer.

Bunca sıkıntı ve emeğin karşısında cüzdanına biraz harçlık girer hepsi bu…

Biliyor musunuz, usta öğreticilerimiz yine de tüm bu çileleri dert etmiyorlar.

Sadece tek talepleri var devletten. O da statülerinin biraz daha insani boyuta çıkartılmasıdır.

Bu amaçla kurulan dernekleri de var.

İlimizin dernek başkanı Sayın Fatma Bayramoğlu inanılmaz bir çaba sarf etmekte.

Ankara'ya kadar gidip siyasiler ve yetkililer ile dertlerini paylaşmaktadır.

Yaptığımız sohbette gözleri nemli şekilde “neden bu emekçilerimizin özlük haklarını düzenlemiyorlar. Neden tüm yıl çalıştırılmıyorlar. Neden sigorta primleri tam yatırılmıyor, neden üvey evlat muamelesi yapılıyor” gibi feryatlarını anlatırken ne kadar üzüldüğüne şahit olmuştum.

Sadece dernek başkanının değil, tüm üyelerin daha aktif olması lazım. Bu konuda maalesef çok pasifler.

Devletimiz, bu masum talepleri ciddiye alıp özlük haklarını bir gün muhakkak düzenleyecektir. Ancak şimdilik yerelde yapılabilecek bazı şeyler var; Mesela, özellikle İş-Kur üzerinden desteklenebilirler. İlimizdeki ilgili müdürlerin biraz daha duyarlı olmaları gerekir. Biraz daha anlayış bekliyorlar.

Halk Eğitim ve Mesleki Eğitim Merkezleri de, usta öğreticilerimizin yaptığı ürünleri toplayıp senede bir gün de olsa, onlar adına satmak için etkinlikler yapabilirler.

Bir ara Halk Eğitim Merkezi öncülüğünde Kumaş Bankası gibi örnek bir proje olmuştu. Bu amaç ile ihtiyacı olan usta öğreticilere ücretsiz kumaş desteği de verildi. Ancak bu projenin devamı gelmedi.

Resmi kurum ve kuruluşlar, yine İş Kur üzerinden Usta öğretici talebinde bulunup kurslar açabilirler.

Bu emekçi ablalarımız için herkesin empati yapması gerekir.

Kendi anne, abla, kardeş ve eşlerimizi onların yerine koyalım. Bu soğuk kış günlerinde, uzak köylere gidip türlü çileler çektiklerini ve ellerine bir mutfağın bir haftalık masrafını bile karşılamayacak miktarın kaldığın bir düşünelim. Demek ihtiyaçları var ki, bu kadar çileye razı oluyorlar.!

Usta öğretici bayanların çilelerinin bitmesi, seslerinin duyulması ümidi ile…

Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler…

Saygılarımla…

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55895)
19 Şubat 2020 Çarşamba 14:27
Emeğe saygılı olduğun belli. Ekmeğini hak edenlere selam olsun... Bayan ustaöğreticiler yazıktır, haklarını yemesinler bence de...
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55747)
14 Şubat 2020 Cuma 22:57
Sayın yazar, kaleminize ilham, yüreginize saglık. Böyle milletin sorunlarıyla ilgilenmen cok iyi sagolun. Birde şu karla mücadeleye parmak bassanız çok makul olur. Mubaregin işine karışmak gibi olmasın, tabi rahmettir, berekettir diyoruz ama biryere kadar , bir noktadan sonrada zahmet ve zulum oluyor. Bu konudada kiymetli kaleminizden akaçak sihirli kelimelere ihtiyacimizi güncelleştirmenizde fayda olacaktir
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55576)
11 Şubat 2020 Salı 16:19
Sayın yazar Allah razı olsun ustaogreticilerin sorunlarını bir nebzede olsa dile getirdiğiniz için sıkıntılarımız çok ve kimse halden anlamıyor malesefki hiç kimse keyfinden bu kadar çileyi çekmez halimizi bilmeden görmeden ezbere konuşan insanlar vicdaniniz varsa herkesi aynı kefeye koymayın büyük vebale girdiginizin farkinda değilsiniz Sırf konuşmak ıçin konuşmayın
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55495)
09 Şubat 2020 Pazar 21:56
Öncelikle bayan değil Kadın Usta Öğretici olacak. Usta Öğretici olarak kadınların taleplerini baya karşılayan sevgili Halk Eğitime bir bakın bakalım bu usta öğreticilerin ne kadarı birilerinin eşleri ve yakınlarından oluşuyor. Bakın bakalım usta öğreticilik yapan kadınların kaçının eşi işsiz ya da durumu kötü? Acımasızca eleştirilebilir ama vicdansızca yazmak, insanların aklıyla dalga geçmek pek hoş olmamış. Emeğinize saygımdan susuyorum. Ama emeğinizi daha mühim şeylere ayırırsanız okurunuz daha bir heyecanla okur.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55717)
14 Şubat 2020 Cuma 09:51
@Misafir Kullanıcı Sevgili okurumuz; geçen bir usta öğretici ablaya sizin bu yorumunuz gösterdim. Gözleri doldu. Sizin eşiniz ne iş yapıyor abla diye sordum... 'Benim eşim öldü, kızım üniversite okuyor. Ona bakmak zorundayım. Yoksa bu kış günü bu kadar zahmet çeker miydim abi' dedi ve size beddua etti... Yapmayın etmeyin sevgili okur. Elbetteki dediğiniz gibi insanlar vardır. Ancak genelleme yapmayınız. Bu arada Halk Eğitimin 'bu öğretmen eşidir, bu mütahit kızıdır, bunun başvurusunu red edelim' diye bir hakkı olabilir mi..! Biraz daha empati, biraz daha vicdan lütfen. Saygılar...
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55426)
06 Şubat 2020 Perşembe 23:16
İlimizin mesleki Kadın istihdamı içinde önemli yeri olan USTA ÖĞRETİCİLER'in sorunlarını basına taşımış Yazar kardeşim, bireye özellikle de toplumun sorunlarına duyarlı olman adına seni tebrik ederim, ayrıntıları ile anlattığın konuya, kısmen vakıf olduğumu düşünüyordum, anlaşılan sıkıntı daha büyük, bu mevzuyla ilgilenmek adına Usta öğreticilerimizin alın teri, el emeği göz nuru kıymetli ve bir karşılığı olmalıdır diye düşünürüm.Bingöl Hem'e diyorum ki,
Fayda maliyet'ten ziyade, aslolan değer ve derdin buluşmasıdır. Usta öğreticiler dertli olmalı, kamu ise değer vermelidir.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55407)
06 Şubat 2020 Perşembe 17:20
Zor süreçlerden geçiyorlarmış gerçekten. ama aşağıdaki yorumu da dikkate almak lazım. acaba gerçekten bedavadan mı para alıyorlar. Bir senin yazdıklarına bir de bu yoruma baknıca bu işte bir terslik var gibi geldi bana. Ama gerçekten bukarda kışta gidip onca zahmet çekiyorlarsa haklarını da vermek lazım diye düşünüyorum.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55398)
06 Şubat 2020 Perşembe 13:24
Sayın yazar dikkat ediyorum da hep bir yerlere şirin görünme telaşı içerisindesiniz.. Kendinizce birilerinin sözcülüğünü yapıp mağduriyeti giderme amacında görünüyorsunuz fakat bu o kadar sırıtıyor ki.. artık eyyamı bırakıp YAZI yazın...
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55392)
06 Şubat 2020 Perşembe 09:38
senin kalkıp böyle bir konuda yazı yazman bingölde ne kadar acemi köşe yazarları olduğuunu en iyi şekilde kanıtlamaktadır.atanamayan öğretmenler dort yıllık mezunlar varken devletin sırtında bedavadan geçinen kurslarının yuzde doksanının boş olduğu çoğu usta öğreticinin bedavadan para aldığını tum dunya alem bilmektedir..lütfen gidin doğru düzgün birşey yazın .zaten yakın zamanda sadece universtie mezunu usta öğreticiler çalışabilecek .devletimiz için bir tl de bir tldir bunu düşünmenizi isterim
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55501)
10 Şubat 2020 Pazartesi 05:33
@Misafir Kullanıcı Ütü yi kime öğrettin ütü öğretmek bir kurs mi okuma yazma öğretmek senin işin değil bu işin ogretmenlihini okuyanalrin hakkı kuranı kerim senin işin değil ilahiyaci kardeşlerimizin hakkı ..işte bu yüzden sizleri elestieyorumm bak söylediğin hicbirsey senin görevin değil .virane yerleri kursa cevirmissin bana kursunda kaç öğrenci var bir haftalık ders fotlgraflarini buraya at en az sekiz veya on iki öğrenci ben burada senden özür dilerim atamayacgini bildiğim için hadi oradan diyorum size hadi
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55427)
06 Şubat 2020 Perşembe 23:25
@Misafir Kullanıcı Madem tüm ustaöğreticileri bir kefeye koydun; eğer sen kamuda çalışan biri isen - ki öyle görünüyor- ve aldığın paranın kuruşunun kuruşundan zerre kadar hakkını vermediğin bir an oldu ise kanım gibi haram olsun. Biz neler çektik, neler çekiyoruz, sen Allah bilir hangi lüks ve keyifler içinde bizim boğazımıza giren 300-400 ün 'bedavadan' olduğunu söyleyip aşağılıyorsun. Belki ben atanamayan bir öğretmen annesiyim, nereden biliyorsun. Yavrumun acısı başka benimki başka. Onun dalı başka benim ki başka. Hakkım varsa helal olmasın sana. Demek biz bedavadan, hak etmeden para alıyoruz öyle mi. Tüh...
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55404)
06 Şubat 2020 Perşembe 15:40
@Misafir Kullanıcı Üniversite mezünü Kişiler iş beğenmediği için açıkta kusura bakmayında 4 yıllık mezunum usta öğretiçilik yapıyorum gurur onur duyuyorum ben virane yerleri kursa çevirdim okumaya bilmeyene okuma yazma öğrettim ütü bilmeyene ütü öğrettim kuran bilmeyene kuranı Kerim öğrettim sizin beğenmediğiniz yerlere gidip 6ay 7 ay orada kaldık biz sizin söylediklerinizi hak etmiyoruz bizim ne yaşadıklarımızı bilmiyorsunuz oturduğunuz yerden kötü yorum yapmaktansa birazcık destek olsanız keşke o fesat düşünceleriniz birazcık iyileşse keşke 12 yıllık usta öğretiçiyim biz devletimizin herzaman yanındayız.....
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55368)
05 Şubat 2020 Çarşamba 20:16
peki kaç tanesi aldığı maaşı hak ediyor
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55519)
10 Şubat 2020 Pazartesi 14:25
@Misafir Kullanıcı Halk eğitim merkezinden takip edin. Dönem sonlarında bizlerin yaptığı ürünlere alakalı sergi olur. Sizleri de bekleriz. Neler yaptıklarımızı, alınterimizi,el ürünlerimizi, sanatımızı kendiniz görün. O zaman belki boğazımıza giren üç kuruşa haram demezsiniz.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55502)
10 Şubat 2020 Pazartesi 05:34
@Misafir Kullanıcı Bize hak ettiğini kanıtla o zaman hadi bekliyoruz
Misafir Kullanıcı (@Misafir_55393)
06 Şubat 2020 Perşembe 09:51
@Misafir Kullanıcı Hak etmiyor muyum gerçekten. İşe mi gitmiyorum, haram mı yiyiyorum. Yazarın dediğe gibi elimizde 300-400 kalıyor, bunu mu çok gördün bize. Hele bi açıkla neden hak etmiyorum bu ücreti. Suçum ne. (13 yıllık ustaöğretici)
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın