Corona imtihanı ile zengininden fakirine, inançlısından inançsızına, büyüğünden küçüğüne, siyasetçisinden seçmenine kadar tüm, ama tüm kesimler için büyük bir ‘muhasebe' yapma fırsatı oldu. İnşallah herkes gereken dersleri çıkarmıştır.
Gerçi ‘insanoğlu nankördür' der Yüce Yaradan. Bu mutlak bir gerçek olduğuna göre, bu hadiseden de kurtulan çoğu insan, gerisin geriye dönecektir ve günahkâr günahına, zalim zulmüne, zengin israfına, fakir ise şikâyetine kaldığı yerden devam edecektir. Rabbim bizleri ve sizleri şükreden ve ders alan kullarından eylesin.
Türkiye'mizi yönetenler de ciddi bir imtihandan geçti. Özellikle sağlık ve emniyet alanında dünyaya örnek olacak başarılı bir süreci yönettiler. Tek tek ne kadar alkışlasak azdır ama bu süreçte bazı hataların olduğunu da belirtmek isterim. En büyük hatanın, ‘esnafa kepenk kapattırmak' ile yapıldığını düşünüyorum.
Bir beraberi düşünün... Ya bu garibi neden ekmeğinden edersiniz ki.! Berbere kesin talimat verip ‘sadece bir kişiyi içeri alacaksın' demek yeterdi. Berberler en az iki kişi çalışır. İkisi de ekmeğe muhtaç oldu bu süreçte. Cepte kuruşu kalmayan berber, gizli saklı gidip birini tıraş ettiğinde ise, adama 3 bin TL gibi bir ceza kesiliyor. Gel de çık işin içinden.!
Bu gibi verilecek örnekler çok. Böylelikle milyonlarca insanımız ekmeğinden oldu. Oluşan mağduriyetlerin telafisi için verilen 1050 TL ise çok çok komik kaldı. Koca koca yöneticiler, danışmanlar, ekonomistler neredeydi bu miktar belirlenirken, merak ediyoruz.!
Şimdilik bu hatalara isyanın belirtileri ve sonuçları pek görülmemekle birlikte, içten içe bir sitemin başlayıp büyümeye doğru yön aldığını biliyor, görüyor, hissediyorum.
Benim gibi iki tane dünyalar tatlısı kızcağızı olan milyonlarca baba var. O masumlar akşam babalarını kapıda karşılarlarken, ‘acaba bisküvi mi getirdi, süt mü' diye heyecanla özlem çekerler. Bir değil, iki değil, artık her akşam babalarının elleri boş olarak geldiğini gören çocukların boyunlarının bükük hallerini hayal edebiliyorum da, çocuklardan önce o babanın acısını hissediyorum. Evet, kepenk kapatma ile hiçbir şey yapılmasa da, o çocuklar ve babaların boyunlarının bükülmesine neden olunmuştur/olunmaktadır.
‘E ne yapsın devlet, önlem almasın mı' deniyor da, ben bu uygulamanın ‘kaş yaparken göz çıkarmak' olduğunu söylemeye devam edeceğim. Ve göreceksiniz, (inşallah ben yanılırım) bu uygulamanın ileride hem ekonomik hem de psikolojik götürüleri olacak.!
Önlem olarak ülke ve illere giriş ve çıkışlar sıkıca denetlenir, yaşlılar ve hastalar için ciddi önlemler alınır, gereksiz kurs, eğlence ve toplantılar ertelenir, sosyal mesafe kuralları denetlenir, risk haritası ile köy, belde, ilçe ve iller belirlenip o bölgelere yönelik kısmi önlemler alınabilirdi. Ama yok, 7'den 70'e her kesime, ilgili/ilgisiz denmeden karantina uygulandı.
Kirasını veremeyen, çocuğuna bir süt alamayan, burnuna yemek kokusu geldiğinde içi giden insanlarımızın, bir de sokağa çıkamama yasakları ile iyice psikolojisi bozulmak üzere. Daha fazla stres olmadan, yasakları kaldırma ve önlemleri esnetme adımları acilen atılmalıdır. Yoksa bu işin sonu kötüye gidiyor, benden söylemesi..!
Özetle; Corona sürecindeki başarıları nedeni ile hem devlet ricalimizin, hem de tüm çalışanların hakkını teslim ediyoruz. Ancak, özellikle kepenklerin indirilmesine yönelik tedbirler bir an önce kaldırılmalı, gerekli ne kadar imkân varsa, vergi indirimleri gibi teşviklerle piyasa canlandırılmalı, tüm imkânlar bu yönde seferber edilmelidir' diye düşünüyorum.
Yüce Allah, güzel ülkemizin, millet ve ümmetin yâr ve yardımcısı olsun…
Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler… Saygılarımla…
