Taşeron işçilerin kadroya alınmasıTaşeron işçilerin kadroya alınmasıyla; neredeyse en yüksek maaşla çalışanlardan bile daha çok çalışan, ama en az ücret alan taşeron işçilere önemli bir fırsat doğmuş olacak… 700 bin civarında vatandaşımızın kadroya alınması söz konusu. Böylece, daha onurlu bir şekilde hayata kaldıkları yerden, daha hayat dolu girecek olan taşeron işçilerimiz adına biz de çok mutlu oluruz… Özellikle Sağlık, Karayolları, Özel İdareler gibi kurumlarda bedeni işlerde çalışanların faydalanması gerektiğini düşündüğüm bu kadrolar için bazı belirsizlikler de konuşuluyor. Mesela; bu kesimde çalışanların hepsi mi alınacak? İsimler neye göre, hangi kriterlere göre belirlenecek? İsteyen istediği kriteri koysun da, tek istediğimiz torpil ve adam kayırmacılığın olmamasıdır. İnşallah hakkaniyetli şekilde alımlar olur da yine canımız sıkılmaz! Bingöl özelinden bakacak olursak, gözle görünür şekilde kimin çalışıp çalışmadığı, kimin işlerden kaytardığı, kimin canı gönülden işine dört elle sarıldığı hemen fark edilir. Benim de kendimce şahit olduğum birkaç kişi var. Bunlar taşeron olarak çalışıyorlar ve onlara her baktığımda o azim ve çalışkanlıklarını her gördüğümde, ‘ne adaletsiz bir düzende yaşıyoruz' diye iç çekerim. Hava şartlarına aldırmadan, özveriyle çalışan bu hemşerilerimize böylece bir fırsat doğmuş oldu ve Allah'ın izni ile bu insanlar da kadrolu olarak işlerine devam edecekler. Eğer bunların yerine başkaları kadroya alınırsa, bu işte bir iş olduğunu anlar ve onların beddualarına ek olarak, biz de bu köşemizden bu haksızlığı gündemleştireceğiz. Tek derdimiz, garibana haksızlık yapılmaması ve adam kayırıcılığın önüne geçilmesidir. Her dönemde “Ak Parti İl Başkanlığına liste verilir ve adamı olan işe alınır” eleştirilerinden bıktık artık... Geçenlerde de korucu alımı vardı. Ve bir baktım herkes harıl harıl adam arıyor. İnsan bi sınav yapar, “boy, kilo, sportmenliğe bakılır, koşu yarışmaları düzenlenir, en çabuk, en çevik, en cesur olanlar içinden birileri seçilir” diye beklerken yine duyduk ki, atı alan Üsküdar'ı geçmiş. Buna benzer kriterler getirilse de, hak edenler işe alınsaydı daha iyi olmaz mıydı? Böylece bu torpil dedikodularından da kurtulmuş olurduk. Ama maalesef, yine gizemli bir şekilde isimler açıklandı ve ‘adamı olan işi bitirdi Reis Bey' sitemi ve laf vurmaları ile karşı karşıya kaldık… Şimdi yine önümüzde bir sınav var ve bu defa yine bazı dedikodular ayyuka çıkmış durumda. Taşeron işçilerin kadroya alınması gündemde ve buradan bir yetkili bu yazıyı okuyorsa, Allah rızası için bu konuda hassas olunsun. Bu işlerin partilerine zararı olduğu gibi, daha önemlisi; mahşer günü yönünden de çok büyük vebal olacaktır. İnançlı bir insana da bu hassasiyet yakışır… Gelelim kadroyu hak ettiğini düşündüğüm birkaç kesime… Öncelikle şehrin çöp ve temizlik işlerini yapan, yaşı büyük, çoluk-çocuk sahibi temizlik işçileri, hastanelerde gerek röntgen, gerek bilgisayar başında akşama kadar çalışanlar, özellikle Ankara-İstanbul gibi büyük şehirlerde doktorların sekreterliğini yapıp doktorlardan çok daha fazla yorulan o cefakâr insanlar, Özel İdare ve Karayolları'nda o sıcak uzun yaz günlerinde asfalt ve yol çalışmalarında çalışan beden işçileri… Öncelikle bu kesimdeki işçilerin kadroyu hak ettiklerini düşünmekteyim… Bir de Bingöl'de şahıs olarak bildiğim birkaç kişi var. Mesela Ferhat diye bir kardeşimiz var. Belediyede geçici olarak çalışırdı. Park temizlik ve benzeri ne iş verilse gecesini gündüzüne katar işini o kadar iyi yapardı ki, sırf görevi olan park temizliği için kaç kere vatandaşlarla tartıştığına şahit olmuşumdur. En son itfaiye de çalıştığını gördüm. Tüm yangınlara koşar adım gider ve hep en önde olur. Yanan yer sanki kendi evi gibi çabalar durur. Ve asgari ücretle çalışmaya devam eder garibim… Yine, büyük greyder kullanan bir kardeşimiz var; Belediye ya da Özel İdare'ye bağlı olarak çalışıyor. Özellikle kış aylarında o büyük greyder ile tüm şehri baştan aşağı dolaşır. Tüm cadde ve sokaklardaki kar ve buzları temizler. O sert kış aylarında Bingöl'de trafik rahatsa, sokaklar trafiğe açıksa, bu güzelliği bu kardeşimize borçluyuz diye düşünüyorum. Ve ben o kardeşimizi her gördüğümde ‘ya bunun o kadrolu çalışanlardan eksiği nedir?' diye sitem geçirirdim içimden… Bingöl Belediyesi'nin su kaçak işlerine koşturan biri var. Sürekli elinde ya bir evrak ya bir alet, hızlı adımlarla bir o yana, bir bu yana koşuşturur durur. Ben onun kadrolu bir çalışan olduğunu zannediyordum. Geçenlerde sokakta karşılaştık, yine koşturuyordu. Adını ve kadrolu olup-olmadığını sordum. ‘Yok abi ne kadrosu, taşeronuz, asgari ücrete çalışıyoruz işte' demişti. Ona da şaşırmıştım. Adını hatırlamadığım bu abimizin de böyle içtenlikle işine koşturması beni etkilemiştir hep. Ama maalesef o da bir taşeron işçi… Bir de Fırat Edaş'a bağlı çalışanlar var. Gerçi onlar özel şirket ama Bingöl'ün her sokağında, kar-kış demeden elektrik arızalarına koşturan ve arızaları en kısa zamanda çözen bir-iki ekipten oluşan kardeşlerimiz... Bu arkadaşların da böyle içten çalışmaları beni hep etkilemiştir. Keşke bu arkadaşlar da kadrolu olsaydılar diye düşünürüm hep... Ama maalesef onlar da kadrolu değil ve onlar da cüzi bir maaş ile çalışıyorlar… Eğer taşeron işçilerin kadroya alınması gerçekleşirse, bu kardeşlerimizin, bu abilerimizin kadroya alınmaları tam isabet olur diye düşünüyorum. Böyle içten çalışan, işlerini dürüstçe yapan, evlerine götürdükleri her lokmayı hak eden bu insanların hakları torpille, adamcılıkla bir başkasına verilirse, gerçekten bu çok insafsızca ve vicdansızca olacaktır… Sanırım belediye çalışanları kadroya alınmayacak. Bu da çok üzücü bir durum. Neticede hükümetin alacağı karar ile hangi kesimden insanların kadroya alınacakları belli olacak. Benim için önemli olan; kadroya alımlarda torpil olmaması ve dayısı olanın garibanın hakkına girmemesidir. Bekleyip göreceğiz hep beraber... Bingöl küçük yer. Eğer bu konuda bir yanlışlık olursa, bu çabuk duyulur. Temennimiz odur ki kadro geleceği sıralarda, özellikle bakan, milletvekili, il başkanı ve benzeri makamlarda bulunanların kapısının bu konu için çalınmaması, sıkıştırılmaması ve onların da bu ayrıcalıklı taleplere dirençli olabilmeleri yönündedir… Şimdiden taşeron işçilerin kadroya alınmasında emeği geçenlere, sebep olanlara teşekkür ediyor, haklının hakkını alacağı, torpilin olmayacağı bir süreç yaşanmasını diliyorum… Kadroya alınacaklara da şimdiden kadroları ve yeni statüleri hayırlı-uğurlu olsun… Saygılarımla… Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler…
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Ekim 2020 YENİDEN REFAH NEDEN BU KADAR PASİF!27 Eylül 2020 BÜROKRASİDE KARADENİZLİ İMPARATORLUĞU07 Eylül 2020 TÜRK KARDEŞLERİMİZ BİRAZ EMPATİ YAPABİLİRLER Mİ?14 Ağustos 2020 Ak Parti Kadın Kollarından Büyük Hata!
|