Seçim sonucunu ya Dua'lar Ya Ah'lar belirleyecekKaldı seçime iki hafta… Ateist ile Şeriatçı, Gezici ile Ülkücü, Türk Milliyetçisi ile Kürt Milliyetçisi bir araya geldi. Kimine göre bu tablo bir demokrasi zaferi… Kimine göre de bu bir münafıklık alameti… Her iki bakış açısını da anlamak mümkün… Cumhur İttifakı, "Kanal İstanbul, Yerli Otomobil, yerli savunma silahları, yerli uçaklar, gemiler, yüksek hızlı tren güzergâhları gibi devasa projeler hayata geçirilecek, terörün kökü kazılacak, ülke muasır medeniyetler seviyesine çıkarılacak, Türkiye İslam ve bölge ülkelerinin lideri olacak" gibi vaatler ile milletin karşısına çıkıyor. Millet İttifakı ise, "parlamenter sisteme geri döneceğiz" demekle kalmıyor, bir de yapılan proje ve hizmetlerin durdurulacağını, bazılarının yıkılacağını, bazılarının satılacağını vaad ediyor. Yani 'ileriye gidiş/daha güzeline geçiş' yerine, 'geriye dönüş ve yıkıp/durdurmaktan' söz ediyorlar. Muhalefetin bu durumu için, 'güler misiiiiin, ağlar mısın' demekten başka bir söz bulamıyor insan. Yaşadıkları bu akıl tutulması, sadece 'Erdoğan Düşmanlığı Sendromu' ile açıklanabilir! Muhalefetimiz maalesef yıllardır bu halde… Böyle geldiler, böyle de gidecekler anlaşılan. Olan da memlekete oluyor işte… Bir ileri, iki geri! Gözlemlerim, ilk turda Erdoğan'ın kıl payı ile ipi göğüsleyeceği, mecliste ise HDP'nin baraja takılması ile çoğunluğun Cumhur İttifakı'nda olacağını işaret ediyor. Peki, tersi, yani Erdoğan'ın tahttan indirilip, Millet İttifakının iktidara gelmesi mümkün değil mi? Elbette ki mümkün… Çünkü iktidarın yaptığı muazzam hizmetler yanında, inanılmaz derecede bir adaletten sapma, dolayısı ile 'ah alma' gerçeği var. "Garibin ahı, indirir şahı" diye söylenen o meşhur atasözü unutulmamalı! Eğer bunca hizmet ve duaya rağmen Erdoğan başkanlıktan, Ak Parti'de iktidarından olursa, o garip ve mağdurların ahlarındandır bilesiniz.! Ah'lara kısaca bir değinelim de, içimiz bir başka acıyor bunları yazarken… Tam 28 yıldır, 28 Şubat Mağdurları hapiste çürümektedirler. Gökleri çatlatan feryat-figanlara rağmen bunlara el uzatılmadı. Erdoğan isteseydi, ağzından çıkacak tek kelime ile bazıları torunlarına, bazıları yaşlanmış eşlerine, çoğu da ölmüş ana, baba ve akrabalarının mezarlarına kavuşacaklardı. Ama onlara bu çok görüldü. Mülakat sistemi ile nice gariban ve kimsesizin hak ettikleri işlere, torpili olanların yerleşmesi çok büyük bir diğer ah sebebidir. Ülkeyi cehenneme çeviren ve 12 kişini ölümü ile neticelenen ateist gezi eylemlerinden tek bir tanesi içeri alınmazken, lanet olası FETÖ Vahşeti yüzünden, kurunun yanında bir sürü yaş yanarak, hapishaneler ve sokaklarda yığınla mağdur türedi. Böyle acı bir süreç, tüm dost nasihatlerine rağmen akıp gitmektedir. Bunların da ahı basit görülmemeli. Neticede perişan olup, ekmeğe muhtaç duruma düşen anneler, bebekler ve çocukların gözyaşları var. İşte tam da bu noktada Sayın Bahçeli'nin 'af' önerisi -küçük bir düzenleme ile- hemen hemen tüm mağduriyetleri giderebilecekken, bu da ciddiye alınmıyor. Her ahın mahşer günü yönü ile bir karşılığının olacağı kesin de, bu ahların sandığa yansıyıp yansımayacağını merak ediyoruz. Cumhur İttifakı aleyhine bir sonucun olması, muhalefetin başarısından ziyade, bana iktidarın aldığı bu ahları hatırlatacaktır. Yaptığımız bu 'ah alma' eleştirilerinin yanında, özellikle terörle mücadelede sağlanan başarı, ülkenin dört bir yanında yapılan muazzam hizmetler, sosyal yardımlar, dindar kesimlere yönelik olumlu gelişmeler, dünya genelinde mazlumlara ve Müslümanlara sahip çıkılması, sağlık, ulaşım, savunma sitemleri gibi hayalini bile kuramadığımız nice güzelliklere imza atan Erdoğan ve Ak Parti iktidarının hakkını da her daim teslim ediyoruz. Bu muazzam güzelliklerin karşılığı olarak, ta Afrika'daki masum avuçların göklere doğru açılıp, kuruyan dudaklarda duaya dönüştüğünü de biliyor ve biz de 'amin' diyoruz. İşte öyle bir seçime gidiyoruz ki, ya dünya mazlumlarının duaları sayesinde kaldığı yerden devam edecek Erdoğan, ya da alınan ahların karşılığı olarak, 'buraya kadar' denilecek. 24 Haziran çok şeye gebe… Bakalım 'dua' mı, 'ah' mı ağır basacak..! Duamız, "İslam, Ülke ve Ümmet için en hayırlısı ne ise o olsun" şeklindedir. Mevla Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler… Saygılarımla… YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Ekim 2020 YENİDEN REFAH NEDEN BU KADAR PASİF!27 Eylül 2020 BÜROKRASİDE KARADENİZLİ İMPARATORLUĞU07 Eylül 2020 TÜRK KARDEŞLERİMİZ BİRAZ EMPATİ YAPABİLİRLER Mİ?14 Ağustos 2020 Ak Parti Kadın Kollarından Büyük Hata!
|