Öğretmenlerimiz ne kadar verimli?Bir vesile ile birkaç ilköğretim okuluna yolumuz düştü. Okullarımızın fiziki ve mimari yapısını çok çok güzelleşmiş ve değişmiş gördüm. Akıllı tahtalardan duvar panolarına, atölye ve sınıflardan idare odalarına kadar her şey gayet güzeldi. Her okul, dış güzellik olarak aynı olmasına rağmen, iç güzellik olarak farklıydı. İdareci ve öğretmenlerin kalitesi, okulların temizlik ve iç görselliğine de o oranda yansıyordu. Hele o her okuldaki rengârenk “Değerler Eğitimi Panoları” yok mu, gerçekten çok etkiledim. İnsana bir ömür yetecek olan manevi bilgilerin tümü, o panolarda yazılıydı. Saygıdan temizliğe, ahlaktan adalete, sevgiden toplum bilincine kadar ne yoktu ki o panolarda. Peki, eğitime yapılan bu muazzam yatırımların, o güzide değerler öğretilerinin semeresini alabiliyor muyuz? Güzel imkânlarla donatılmış bu eğitim yuvalarına gönderdiğimiz çocuklar, sokaklarda ortalığa tükürüyor, arkadaşlarına küfür ediyor, çevresine saygısızca davranıyor ve bu durum sene sonunda da değişmiyorsa, değerler köşesindeki o eşsiz bilgilerin sadece lafta ve panolarda kaldığı anlaşılmaz mı.? Böyle bir durumda, eğitim camiasının güzel bir özeleştiri yapması gerektiğine inanıyorum..! Bütçede en büyük pay eğitime ayrılıyor. Kadrolu öğretmenlerin maaşları da gayet iyi. Ek ders alan bir öğretmenin maaşı 4500'e kadar çıkabiliyor. Öyle ki, bazı öğretmenlerin tatil kentlerinde devre mülk aldıklarını da duyduk. Yani, maddi sıkıntı yoksa, okullar fiziki ve araç-gereç yönleriyle donatılmışsa, değerler eğitimlerini vermeleri için de her türlü imkân sağlamışsa, öğretmelerden de bu oranda verim beklenir. Sosyal çevre ve ailelerin, bu konudaki vurdumduymazlıkları, öğretmenlerimizde bir bahane oluşturmamalı. Aksine daha içtenlikle, daha fazla çabaya onları sevk etmeli. Çünkü ahlaklı ve erdemli bir nesil için buna mecburuz. Son yıllarda, il olarak Türkiye ortalamasının üzerinde bir başarı sağlıyor öğrencilerimiz. Bu, bir şeylerin iyi gittiğine işarettir. Bir şeylerin iyiye gittiğine dair, çok güzel öğretmen ve idarecilerle de karşılaştım. Okulun birinde, bahçede oynayan öğrencilerin, seminerden çıkan öğretmenlerden birine bir koşuları vardı ki anlatamam. Yanağından öpüyorlar, sarılıyorlar, yetmiyor, illa öğretmene yanaklarını uzatıyorlardı. Ve o öğretmen de sıcacık duygularla öğrencileri öpüp ayrı ayrı sarılıyordu. Ne güzel sevgi, ne büyük özlemdi bu… Neden diğer öğretmenlere değil de sadece o öğretmene böyle sevgi ve şefkat vardı...! Duygulandıran bu şefkatli iletişim, sıradan değildi benim için. Bir başka okula gidiyoruz… Daha okulun girişindeki görsellik, duvarlardaki büyük büyük resimler, pırıl pırıl koridorlar, tertemiz tuvaletler ve okulun kendi imkânları ile çıkardığı okul gazetesi. Gazetede okulun başarı durumu, en çok kitap okuyan öğrenciler, kazanılan ödüller, eğitici öğretiler ve şiirler. Bu güzellikler, idareci farkındandı... Böyle idarecilerin eğitime katkısı da çok daha fazla olacaktır...! Hangi öğretmen hangi görüşte, hangisi hangi sendikaya üye, kim hangi siyasiye yakın demeden, liyakatli, içten ve kaliteli idareci ve öğretmenler acilen ödüllendirilip sayıları arttırılmalı. Sürekli bir denetim ve teşvik mekanizması da olmalı ki, devletin eğitim için ayırdığı kaynak ve de çabasına uygun olarak, okullarımızı daha düzenli, öğretmenlerimizi daha verimli, çocuklarımızı da daha erdemli görelim. Özet olarak; devlet, eğitim camiası için üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. Ahlaklı ve erdemli bir nesil görmek için, eğitim camiasının da gereğini yapmasını bekliyoruz... Eğitimimizin yapısal devasa sorunları, sözleşmeli öğretmenlerin sıkıntıları, idareci seçimi, torpilli atamalar, haksız mülakatlar, müfredat ve gelir dengesizliği gibi ciddi sorunları yok saydığım düşünülmesin. Onlar ayrı yazıların konuları. Ancak bu olumsuzluklar, bahse konu özeleştirileri yapmamak için bahane olamaz. Öğretmenlik mesleği, aynı zamanda bir Peygamber mesleği olup, annelikten sonra gelen en kutsal değerdir. Böyle bir değere aşk ve içtenlik katmamak olur mu? Bazılarında bu aşkı göremiyoruz işte...! Mevla Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler… YORUM YAZIN ![]()
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Ekim 2020 YENİDEN REFAH NEDEN BU KADAR PASİF!27 Eylül 2020 BÜROKRASİDE KARADENİZLİ İMPARATORLUĞU07 Eylül 2020 TÜRK KARDEŞLERİMİZ BİRAZ EMPATİ YAPABİLİRLER Mİ?14 Ağustos 2020 Ak Parti Kadın Kollarından Büyük Hata!
|