Memlekette güzel şeyler de oluyor; 'halk eğitim merkeziİşsiz olan iki genç kardeşimin, “abi ne bir mesleğimiz var, ne de iş kuracak paramız” demeleri ile Halk Eğitim Merkezi'ne uğradım. Dış merdivenlere, vatandaş kaymasın diye ‘Kırmızı Halı' serilmişti. Vatandaşa kırmızı halı.. İlginç.! Kapıyı açtığımda sağlı-sollu bazı hediyelik eşyalar, Bingöl'ün kültürüne uygun bazı el sanatları falan… Hemen karşıda bir danışma masası, önünde kırmızı koltuklar ve arkasında duvara monte bir televizyon... Köşelerde saksı ve çiçekler, yerler tertemiz... Kaloriferci işini iyi yapıyor olacak ki, içeri sıcacık… Bayanların çok oluşundan olsa gerek, güzel parfüm kokuları birbirine karışmış. Müdür beyin kapısını çalmama gerek kalmadı, çünkü açıktı. Resmi kurumlardaki o malum tedirginliği yaşamadık böylece. Birkaç sene önce geldiğim Halk Eğitim Merkezi gitmiş, yerine bambaşka bir merkez gelmişti sanki. “Adı Halk Eğitim olan böyle bir yer var ama sokakta eğitimsiz bir sürü gencimiz var” dedim ve müdür beyle sohbetimiz başladı. Meğer binlerce iş alanı varmış. Kim hangi alanda hangi işi öğrenmek istiyorsa, merkeze uğrayıp form doldurması yetiyormuş. Kısa zaman sonra da eğitim başlıyormuş, hem de ücretsiz… Arıcılık, Sürü Yönetimi, Organik Tarım, Bahçıvanlık, Meyve Aşılama, Hayvan Sağlığı gibi bölgemize yönelik eğitimlerin yanında, Formasyon, Bilgisayar, İlk Yardım, Yaşlı Bakımı, Kalorifer Kursu, Aile İçi Eğitim, Suriyelilere Türkçe Eğitimi, KPSS, LYS, LGS Kursları, Aşçılık, Resim/Müzik, Engelli Eğitimi, İşaret Dili, Dikiş-Nakış, El Sanatları, Okuma-Yazma, Osmanlıca, Arapça, İngilizce, Almanca dil eğitimlerinden, Açık Öğretim Kursları ve kayıtlarına kadar, yüzlerce alanda Bingöl halkına hizmet veriliyormuş… Kalorifer, aşçılık, berber, kuaför, bilgisayar, çocuk gelişimi, tarım, hayvancılık, tesisat, iş makineleri eğitimi, operatörlük sertifikalarına kadar, nice istihdama yönelik iş öğrenme ve sertifika alma fırsatı da mevcutmuş… Sertifikasını alanlardan bazılarının bu sayede iş bulduklarını, bazılarının da kendi iş yerlerini açtıklarını da düşündüğümüzde, Halk Eğitim Merkezinin ne kadar faydalı bir işlevinin olduğunu çok daha iyi anlayabildik. En basiti, buradan alınan sertifikalar ile onlarca dikiş-nakış kursları açılmış ve şu anda 240 bayan maaş alıyormuş. Ayrıca engellilere verilen kurs neticesinde, bu kursiyerlerden 15/16 kişi sınavı kazanıp memur olmuş. Bu sadece iki örnek… “Hocam, bir-iki işsiz gencimiz var, bunlar için ne yapılabilir” dediğimde, “yeter ki istesinler” diye başlayıp, “gelsinler onlara deri çanta işini öğretelim, onlara gümüş takı yapma, saat tamiri gibi işleri öğretelim. Onlar da gidip küçük bir dükkân açıp evlerine ekmek götürsünler” diye eklemesiyle umudum tazelendi. Deri Çanta Öğreticiliği, Gümüş ve Takı İşlemeciliği önerisi dikkatimi çekti. İşi-gücü olmayanlar için bu ne güzel bir fikirdi böyle… Bu iki iş dalı yeni hayata geçirilmiş. Bu proje için İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Kadri Engin önayak olmuş. Baya da çabalamışlar. İşlerin ehli olan eğiticileri aramışlar. Bingöl'de bulamayınca birlikte Diyarbakır'a kadar giderler. Birini bulurlar ama Bingöl'e sürekli gelip dönüşü baya sıkıntılı olurmuş. “Pes mi ettiniz hocam” dediğimde, arka dolaptan bir deri çanta çıkardı; “Bakın, bu bir kursiyerin yaptığı çanta, böyle bir güzellikten vazgeçilir mi, Bingöl'den bunları yapacak insanlar neden çıkmasın” deyip pes etmediğine işaret ediyordu. Bu arada, Milli Eğitim Müdürünün Diyarbakır'a kadar gidip gayret sarf etmesi de gösteriyor ki, bu konuda güzel bir fikir ve azim birliği yapılmış. Bu projenin takipçisi olması da, artı bir teşvik oluşturmuş. Deri çanta, cüzdan yapımı, gümüş işlemeciliği gibi istihdam sağlayacak kurslar neticesinde, Valilik, İş-Kur, Sosyal Hizmetler, Meslek Odaları ve Belediyenin gereken teşvikleri vermesi ile çok güzel sonuçlar alınabilir. Başbakan ve ilgili bakanlar, iş kurmak isteyen vatandaşlarımıza ‘ne eksikleri varsa gidermeye hazırız' demiyorlar mıydı? İşte fırsat..! Benden iş ve eğitim isteyen o gençleri arayıp, hemen Halk Eğitime koşup form doldurmalarını istedim. Memlekette böyle güzel imkân ve hizmetler var ve bizlerin haberi yok, bu da ayrı bir soru işareti..! “Bunca güzel işlerin, vatandaşlar tarafından bilinmemesi, kurs ve eğitimlerle ilgili gereken reklam ve tanıtımların yapılmaması, yazınsal ve görsel medyada gerektiği kadar yer verilmemesi bir eksiklik değil mi” dediğimde, “Ülkemiz ekonomisine, kurumsal olarak katkı yapacak tek yönümüz tasarruftur. Bizim de kendi çapımızda bazı tasarruflarımız oldu. Mesela, floresan lambalarını söktürüp ekonomik küçük lambalar taktırdık. Akıllı tahtalara para vermedik, çünkü Adaklı ilçemizde kullanılmayan tahtaları rica-minnet getirip sınıflarımıza kurdurttuk. Bu ihtiyacımızı da, devlete yük olmadan giderebildik. Bu yüzden reklama para ayırmanın zamanı değil diye düşünüyorum” diye güzel de bir cevap aldım. Sahi yerel medyamız böyle konularda neden katkı sunmaz. Radyolarımız neden çağırmaz böyle hizmetleri olan kurum yetkililerini. Soru-cevap şeklinde bir program yapılsa ne kadar faydalı olur değil mi? “Müdür yardımcıları ve personel ile güzel bir uyum içinde iken, kurumun işleyişine yönelik olumsuz bir müdahale yaşamadık. Böylece bir ekip oluşturduk ve başarı da kendiliğinden geldi” derken memnuniyetini, “kimi kurumların denetimsizliği ve duyarsızlığı yüzünden bazı projelerin sekteye uğradığını” söylerken de, sitemini dile getiriyordu. Her yıl düzenlenen Halk Eğitim fuarlarında, hizmetlerin daha iyi fark edildiğini söyleyip, bizi de ilk fuara davet etti. Beş dakikalık bir sohbet düşünürken, bir saat kadar misafir edildik. Onca işi içinde konuya verdiği değer, beni gerçekten mutlu etti. Sayın Selahattin Akıncı'nın yanından ayrılırken, güzel bir moral ile ayrıldım. Allah başarılarını daim eylesin... Bu arada, Halk Eğitime gelen ve kurs eğitiminden sonra belgesini alan vatandaşlarımız için herhangi bir rehberlik hizmetinin olmadığını fark ettim. Yani bir-iki aylık eğitimden sonra ‘al sana sertifika, hadi hayırlı olsun' demekle iş bitmemeli. Farz edelim ki işsiz biri gerekli eğitimini tamamlayıp sertifikasını aldı. Peki, bunun dükkân açmak için maddi ihtiyacı olmayacak mı? Buna ham madde, kredi ya da hibe hizmetini hangi kurum verecek. Bunun resmi işlemleri için kim yardım edecek. Kurumların bu kardeşimize kolaylık gösterip göstermedikleri, önemseyip önemsemedikleri nasıl takip edilecek. İşte tüm bunlar için bir rehberlik hizmeti verilirse, vatandaşın buradan aldığı eğitim ve belgenin meyvesi alınmış olur. Belgeyi verdikten sonra, vatandaşı kaderi ile baş başa bırakmak, hedeflenen hizmeti sekteye uğratacaktır. Bu eksiklik acilen giderilmeli diye düşünüyorum. Müdür beyin odasından çıkarken, yukarılardan güzel bir bağlama sesi duydum. Ben de amatör olarak saz çaldığımdan ilgimi çekti. Yukarı çıktım. Genç bir bayan müzik dersi veriyordu. Türkü bittikten sonra Rana hocamızla da kısa bir sohbetimiz oldu. Bingöl halkının Neşet Ertaş gibi sanatçılardan ve Orta Anadolu müziklerinden habersiz olduğundan yakınıyor olsa da, Zaza'ca türküleri ve memleketimizi baya sevmiş. Kursiyerlerden oluşan bir konser vermeyi çok istiyor. Bunu başarırsa Bingöl'de bir ilk olacak. İşi zor… Özetle; Halk Eğitim Merkezi bünyesinde, 2016 yılı içerisinde 100 den fazla meslek dalında kurs açılmış, toplamda 15 bini aşkın kişiye eğitim verilmiş. Dile kolay, tam 15 bin insanımıza eğitim ve sertifika… Bizler daha çok vekiller ve belediyeden hizmet beklerken, hizmetin her çeşidinin verildiği böyle bir kurumu meğer pas geçmişiz. Bu konuda iğneyi kendime de batırıyorum. İnşallah köşemdeki yazılarımla, böyle hizmetlerin takipçisi olacağım. Eğer bu yazdıklarımı abartılı buluyorsanız, Halk Eğitim Merkezi hemen çarşının ortasında. Kapısı da her zaman herkese açık. Gidin, kantindeki güzel çayından yudumlayıp, resmi rakamları ve ortamı bir görün. Sonrasında ‘az bile yazmışsın' dersiniz zaten… İşi-gücü eleştiri olanlara bir çift sözümüz var; ‘Güzel bakan güzel görür.' Bakın, memlekette güzel şeyler de oluyor..! Mevla Görelim Neyler Neylerse Güzel Eyler… Saygılarımla… YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Ekim 2020 YENİDEN REFAH NEDEN BU KADAR PASİF!27 Eylül 2020 BÜROKRASİDE KARADENİZLİ İMPARATORLUĞU07 Eylül 2020 TÜRK KARDEŞLERİMİZ BİRAZ EMPATİ YAPABİLİRLER Mİ?14 Ağustos 2020 Ak Parti Kadın Kollarından Büyük Hata!
|