1 kasım seçimine giderkenHalkın yıllardır CHP'den beklentisi; dindar, mütedeyyin kesimle kavga edip onları mağdur edecek siyasetten vazgeçmeleri ve iktidarı zorlayacak politikalar geliştirmeleriydi. Sanırım ilk kez bunu başardılar ve bu seçim sonuçlarına yansıyacak gibi… CHP, Kılıçdaroğlu'nun bu yapıcı siyaseti ve koalisyon konusundaki istek ve sabrı nedeni ile oyunu % 30 a doğru tırmandıracak diye düşünüyorum… MHP çok önemli bir fırsatı, yani iktidarı teptiği için, taban baya sitemkâr. Hele terör ile mücadelede, devletin kendilerine bu kadar ihtiyacı olduğu bir dönemde, asker ve polisin, adeta ‘bizim hatırımız için AKP ile koalisyon kur' diye yalvarmalarına rağmen, Bahçeli ‘hayır' diyerek, çok gönül kırdı ve partisini çok sarp bir yokuşa sürükledi. MHP açısından bu seçim, çok olumsuz bir sürpriz ile sonuçlanabilir… HDP ye oy verdiklerini söyleyen vatandaşların bir kısmı; “bu kan dursun diye, barış gelsin diye, baraj altında kalınırsa buralar karışır diye oy verdik. Ancak 80 milletvekili almalarına rağmen daha kötü olaylar oldu” diye pişmanlıklarını ima ederken, HDP'ye oy verenlerin bir kısmı da, “savaşı başlatan Erdoğan'dır, artık ok yaydan çıkmıştır. Devlet mecburen haklarımızı verecek. Kürt halkı artık uyanmıştır” diyerek, partilerine daha sıkı bağlandıklarını belirtmektedirler… Hakkâri ve Diyarbakırlı üniversite öğrencileri ile bu konuyu konuştuğumda; “öz yönetim ilan edilen mahallelerde hendekler kazıp bombalar konulması, insanların evlerine girilip mevzi alınması ve devletin güvenlik bölgeleri ilan etmesi nedeni ile halk baya sıkıntı çekti. Özellikle esnaf öfke içinde. Bu insanlar AKP'ye oy vermeseler dahi, HDP'ye de oy vermeyecekler. Tepki için oy kullanmaya gitmeyecekler. Yöre halkı, devletle aralarında sorun varsa bizim suçumuz nedir, diye isyan ediyor. Korkudan belli etmiyorlar” demişlerdi… Çatışmaların başlaması, ölümlerin çoğalması, öz yönetim açıklamaları, mahallelerde devlete isyan hareketleri… Bu gelişmeler HDP seçmenini olumsuz yönde etkiledi. Bu yöndeki sitemler bazı seçmenlerin sandığa gitmeyeceğini gösteriyor. Bu durum HDP oylarında önemli bir düşüşe neden olabilir… AKP'ye gelince… Aday profilindeki saçmalıklar düzeltilip daha yerli ve kabul görür adaylar belirlendi. Emekli, asgari ücretli ve taşeron işçilerin taleplerine kulak verilip, gelir durumu düşük kesime ikna edici vaatlerde bulunuldu. Bunlar toplumda baya olumlu karşılandı… Paralel çetenin başını çektiği, Doğan Medyası, gezicilerin, ve dış güçlerin gözle görünür destekleri ile oluşan algı operasyonları hala devam etse de, AKP iktidardan düştükten sonra, karşı cephedeki partilerin hükümet kuramaması, terör olaylarının azması, Suriye'den Türkiye'ye kan sıçraması, PYD'nin aşırı güçlendirilmesi, doların yükselişi, ekonomide sıkıntılar yaşanması, esnafın işlerinin düşmesi, yatırımların azalması, inşaat sektörünün yavaşlaması ve özellikle de Türkiye için bir bölünme endişesi, ‘tek parti hükümeti hiç yoktan iyidir' anlayışına götürdü çoğu seçmeni... Tüm bunlar karşısında AKP'ye ihtiyaç olduğu kanaati oluştuğundan, Paralel Çetenin sebep olduğu algılar artık eskisi gibi etkisini gösterememektedir... Erdoğan düşmanlarına göz kırpan Abdullah Gül ve Bülent Arınç'ın AKP içinde bir fitneye sebep olması için yoğun çaba harcansa da, bu iki ‘tatlı su kurnazı' AKP tabanında gözden düşmüş durumda. Ancak seçimde AKP kaybederse piyasaya çıkacaklar. Şimdilik partiye bir zarar veremezler… AKP hatalarından dersler çıkardı. Algı operasyonları artık etkisiz. Ve Erdoğan'ın itici gücü yine çok etkili. AKP,1 Kasımda tek başına iktidarı yakalayacak diye düşünüyorum… Sonuç olarak; 1 Kasım'a giderken, iki kazanan, iki kaybeden olacak: Kazananlar AKP ve CHP, kaybedenler ise MHP ve HDP olacak gibi görünüyor… Kim kazanırsa kazansın, yeter ki ülkemiz ve milletimiz kaybetmesin… Mevla Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler… YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Ekim 2020 YENİDEN REFAH NEDEN BU KADAR PASİF!27 Eylül 2020 BÜROKRASİDE KARADENİZLİ İMPARATORLUĞU07 Eylül 2020 TÜRK KARDEŞLERİMİZ BİRAZ EMPATİ YAPABİLİRLER Mİ?14 Ağustos 2020 Ak Parti Kadın Kollarından Büyük Hata!
|