Sanat Toplum İçindir(!)Ben sinemadan pek anlamam. Uzun ya da kısa metrajlı filmlerden de anlamam. Ama az buçuk insanlıktan, insana verilen değerden anlamaya çabaladığımı söyleyebilirim. Geçtiğimiz günlerde Bingöl'ümüzde bir kısa film festivali düzenlendi. Festivale birçok ülkeden yapımlar başvurdu. Bingöl'den ise festivalde yer aşan film almadı. Buraya kadar her şey doğal akışında gibi gelebilir. Ama işin iç yüzüne baktığımızda çok farklı şeylerle karşılaşıyoruz. Festivali düzenleyen kişi Baran Mayda diye birisi. Anadolu Kültür ve Sanat Meclisi Derneği'nin Başkanı. Ben internette bu derneği araştırmak istedim ama internet sitelerine ulaşılmıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile kurulan bir dernek. Siirt, Bingöl ve Erzincan'daki film festivallerini de aynı dernek ve başkanı düzenliyor. İşin ilginç yanı Bingöl'den önce Siirt'te düzenlenen festivalde de aynı jüri aynı organizatörler aynı filmler yer alıyor. Ödüller farklılık göstermekle birlikte kabul gören filmler genelde aynı. Beni bu yazıyı yazmaya iten ana konu ise Bingöllü genç yönetmen adayı Ahmet Hakan Vergi'nin Avusturya'da Uluslararası Film Festivaline davet edilen DÜR filminin Bingöl'de gösterilmemesi ve bu organizasyonu gerçekleştiren Baran Mayda adlı kişinin film ve yönetmeni hakkında yazdıkları. “İzleyen 10 kişiden neredeyse 1 kişinin bile beğenmediği, kötü bir film çekiyorlar sonra da finale kalamayinca ağlıyorlar:) film sırf zazaca diye finale kalmayı kendinde hak gören bu edepsizler ile sonuna kadar uğraşmak lazım :) unutmadan filmin adı dür.” Evet bir film festivali organizatörü, direktörü her neyse. Bir kültür ve sanat derneği başkanı sıfatını taşıyan birinin genç bir yönetmenin emek ve zaman harcayarak kendi kıt imkanlarıyla çekmiş olduğu film hakkında verdiği beyanattır bu. Bir yönetmen adayına, gencecik bir çocuğa edepsiz demesi yetmiyor sonuna kadar uğraşacağım diye de tehdit ediyor. Tabi benim memleketimin çocuğu sanatla uğraşınca edepsizlik oluyor. Kendisi hangi uluslararası festivale birilerinin sırtına dayanmadan davet edilmiş acaba? Sırf Zazaca diye mi Avusturya'dan davet aldı? Üstelik yetmemiş o arkadaşımızın iltica başvurusunda bulunmasıyla da dalga geçmiş. Sen ve senin gibilerin dernek adı altında kamu kaynaklarından (sağda solda methiyeler dizerek nüfuzlarını kullandıkları kişilerin desteği ile) faydalanmasının önüne geçemeyeceğini anlayan bu arkadaşlar başka ülkelere iltica ediyorlar. Üstelik oralarda işlerinin eğitimlerini de almayı talep ediyorlar. Sen gelip burada Bingöl Şehri Özel Ödülü altında birilerine ödül dağıtıyorsun ama Bingöl Şehri'nin bundan haberi var mı? Yüzlerce filmin başvurduğu 24 tanesinin finale kaldığı ve senin tarafından düzenlenen organizasyondan kimsenin aklında tek bir film adı kalmadı. Sadece Zakkum konseri konuşuldu. Festival düzenleyip şehri bundan mahrum bırakma ödülünü de sana veriyoruz. Şehrimizin kaynaklarını ne olduğunu bilmediğimiz kişilere aktaran tüm kurumları da kınıyorum. Organizasyona o kadar destek veren kişiler konuşmalarını yaptıktan sonra kaç tane filmi izlediler? Sanata ne güzel destek. Bizler çok iyi biliyoruz ki bu organizasyonun ne sanata ne sanatçıya ne de şehrimize bir katkısı olmamıştır. Sanatı kılıf yapıp halkın kaynaklarını kendilerine aktarmada kullanan sözde sanatçılar için sadece birer amaçtır. Hadi bakalım açıklasınlar sanata ve sanatçıya verdikleri destek Bingöl halkına kaç paraya mal oldu? Senelerdir bir şehir kütüphanesine harcayacak para bulamayanlar bir festivale ne kadar kaynak ayırdılar? Bir vatandaş olarak en temel hakkım olanı soruyorum. Kamu kaynaklarını nereye ne kadar harcadınız? Direktör olan bu adam sanata kaç paralık katkı yaptı? Şehrin tanıtımını ne kadar yaptı? Bir festival organizasyonunu yapacak yeterlilikte olmayan tüm kurumlarımızın kültür müdürlükleri, para dışında destek vermeyip desteklediğini iddia eden kurumlarımız da yerlerini yine derneklerin başkanlarına bırakıp gitsinler. Şimdi sizler zehirlendiğiniz o güçle bu şehir sizin sanıyorsunuz ya, bu şehir imkansızlıktan ötürü şehrini mahallesini ülkesini terk etmek zorunda kalan gençlerindir. Gün gelecek vicdanınız sizlere tüm bunların hesabını soracaktır. Kendi kendinize uydurduğunuz bahaneler, aslında iyi bir şey yaptım deyip geçiştirmeler yastığınızın altından çıkacaktır. Kendisi Akif filminin yapımcılığını da üstlenmiş olan bu bireye Mehmet Akif Ersoy'un şu sözlerini hatırlatalım; “Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren, bırak kardeşim tahsili; git önce edep, haya öğren.” Son olarak da bizim tahir bu şehrin öz evlatlarını sonuna kadar uğraşacağım diye tehdit ediyor. Edepsizler diye de belirtiyor. Edepsiz olan kendisidir. Nef'i'nin şu dizeleri işin özetidir; “tahir efendi bana kelp demiş iltifatı bu sözde zahirdir, maliki mezhebim benim zira, itikadımca kelp tahirdir. YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 23 Eylül 2021 Kurtarılmayı bekleyen şehir! BİNGÖL08 Aralık 2020 En azından bakış açını değiştir!19 Ekim 2020 Madalyonun Öteki Yüzü24 Eylül 2020 Önceliğimiz ne?
|