En azından bakış açını değiştir!Hz. Ömer'in “Şu ümmet için en çok korktuğum şey, diliyle âlim, kalbiyle cahil olan kimselerdir” sözü, birçok şey anlatıyor aslında. Dini açıdan değerlendirileceği gibi sosyolojimize de uyarlanarak bir ders çıkarılabilir bundan. Malumunuz, son günlerin en tartışmalı konusu olan “COVİD-19 aşısını yaptıracak mıyım? Yaptırmayacak mıyım?” soruları ve aranan yanıtlar sıcaklığını korurken, bir iki kelam da ben etmek istedim. Hepimizin bildiği üzere hemen her konuda uzmanlığını geliştirmiş olan süper toplumumuz, aşı konusunda da tavrını bilim adamlarından, sağlık kuruluşlarından çok önce ortaya koymuş ve aşı yaptırmayacağını ilan etmiştir. Peki, neden aşı yaptırmıyoruz? Süper bilinçli(!) toplumumuzdan yapılan açıklamalara göre; aşı, nüfusumuzu azaltmaya yönelik bir çalışma. Bizleri kısırlaştırmak istiyorlar. Ha, bir de çip takacaklarmış bize. Henüz çipin tam olarak ne olduğu üzerinde dışa soramadıkları bir soruyla boğuşsalar da bu çipin takılması konusundan eminler. Çin bizleri kısırlaştırmak istiyor, o yüzden bizlere aşı satıp kendileri bu aşıyı yapmayacaklarmış. Oysa Çin'de zaten bir çocuktan fazlası yasak. Kısırlaştırmaya gerek duymadıkları için aşıyı yapmıyorlar. İsrail tohumlarının etkisi olmayınca bu aşı yöntemine başvurmuşlar sanırım. Çip olayının arkasında da sadece bizim bildiğimiz üzere Bill Gates var. Dünyadaki diğer hiçbir ülkenin bundan haberi yok. Bill Gates bizlere çip takıp beynimizdeki muazzam bilgilerin hepsini Google platformuna aktaracak. Tabi bu eşsiz ve gizli bilgiler dünya tarafından hemen ulaşılabilecek bir yerde olacak. Bizim de onlar karşısında hiçbir değerimiz kalmayacak. Tabi bir de bu aşıyla nüfusun bir kısmı elenecek, kalan kısmı da zenginlere köle olacak diyenler de yok değil. Kapitalizm virüsü ile bunu başarmış durumdalar. Bilim adamlarından kapitalizm aşısı istemeyi deneyelim zira şu anda nüfusun büyük kısmı modern köle. Aşıyı neden yaptırmalıyız? Arkadaşlar, aylardır aşı bulamadılar diye tüm dünya ülkelerine sallayan bizler değil miydik? Aşıyı buldular, niye beğenmiyoruz? Tabii ki, öncelikli hedefleri maddi kazanç olacak. İlaç firmalarının temel amacı sağlık dağıtmak değil para kazanmak. Tıpkı silah firmalarının amacının ‘barış değil savaş olduğunu' bildiğimiz gibi. Aşıyı yaptırma konusunda tereddütleriniz olabilir. Bunu sorarak, araştırarak öğrenebilirsiniz. Yaptırmak sizin tercihiniz tabii ki. Ama Çin aşısı diye yaptırmamak saçma. Hayatımızın her alanında, özellikle de teknoloji platformlarında kullandığımız cihazların neredeyse birçoğu Çin malı. Ama kimse “Çin malı' diyerek bu cihazları kullanmaktan geri durmuyor! Hele ki, ‘ilaçta ülkenin bir önemi var mıdır?' diye merak edip bir araştırın bakalım. Ben baktım ülkemizdeki en iyi üniversitelerde görev yapan profesörlerimiz diyorlar ki, ilacın nereli olduğu önemli değil, aksine testlerden geçip geçmediğine bakmak gerekir. Çin tarafından üretilen aşıların da testlerde herhangi bir problem yaşamadığı biliniyor. Çin'de para karşılığında aşı yapılmaya başlandı. Yapılmıyor denildiğine de bakmayın siz. Ayrıca dünyanın en büyük 4. İlaç firması da Çinli. Testlerde Yüzde 50 Başarı Yeterli Evet arkadaşlar, Dünya Sağlık Örgütü yaptığı açıklamada, COVİD-19 aşılarında gereken testleri %50 başarılı geçen bir aşının dahi kullanımında sıkıntı olmayacağını ifade etti. Ayrıca 50 milyon doz Çin'den, 25 milyon doz da Almanya'dan alacağız. Ha küçük bir detay olarak da belirtmekte fayda var, Almanya'nın çok güvenilen aşısı Almanya-ABD-Çin ortaklığı ile yapıldı. Bir yıldır dört gözle beklediğimiz aşı geldiği gibi ben o aşıyı yapacağım. Velev ki, bizleri denek olarak kullanacaklar. Aşının varsa bir yan etkisi, umarım önce bende görülür de sizler yapmadan ortaya çıkmış olur. En kötü ihtimalle aşının başarısız olduğunu gösterip insanlığa ve ülkemize bir faydam dokunmuş olur. Belki sizler haklısınız. Ama ben mantığımın doğru bulduğunu, komplo teorilerine tercih ediyorum. Bill Gates zaten hepimizin evinde ya da cebinde çiple ne diye uğraşsın ki? 64 milyon insan hastalığına yakalandı. 1.5 milyon insan hayatını kaybetti. Daha maskeyi suratına takması idrak edemeyen insanların yaydığı sözlere dayanarak aşı yaptırmamayı seçemem. Sizlerin de seçimine saygı duyuyorum. Umarım biz de en kısa sürede kendi aşımızı üretip bu komplo teorilerinden kurtuluruz. Bakış açımız… Tüm gelişmeleri tek parçada birleştirince; Levent Kırca'nın aşklayıp gülmemek elde değil! Levent Kırca'nın aşıya dair skeci ve 90'lı dünyada kadın doğum oranının kontrol altına alın ile ilgili gündeme gelen spiral taktırılması olayının 'kadınlarımıza dinleme cihazı takacaklar'a dönüşmesini hatırlayıp gülmemek elde değil! Hele ki, Vizontele filminde o meşhur sahnedeki “Nafiz arkadaş, söyle ele bakmasın” sözünden sonra sarf edilen “en azından bakış açını değiştir” repliği ise bugünler için verilmiş en güzel tavsiye olabilir; "En azından bakış açını değiştir" Dedikodulara aldırış etmeden, bilim dünyasına güvenip, araştırmalarımızı da yaparak kararlarımızı verelim diyorum. Ayrıca, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymayı da ihmal etmeyelim. YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Kasım 2021 Sanat Toplum İçindir(!)23 Eylül 2021 Kurtarılmayı bekleyen şehir! BİNGÖL19 Ekim 2020 Madalyonun Öteki Yüzü24 Eylül 2020 Önceliğimiz ne?
|