BİNGÖL NASIL TANITILMAZ

Merhaba. Sizlere bu yazımda Bingöl nasıl tanıtılmaz? Bingöl'ü tanıtmamak için neler yapmak gerekir? Kurumsal olarak tanıtmama işi nasıl yapılır bunlardan bahsedeceğim. Tabi şahsi fikirlerime dayanarak. Herhangi bir bilimsel veri bulunmuyor elimde. Kendim fikir ve düşüncelerimi sizlere empoze etmeye çalışacağım. Saygılarımla...

Bir Bingöllü olarak Bingöl Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü resmi internet sitesini ziyaret ettim. Amacım Bingöl'ün tarihi ve turistik yerlerini tam olarak öğrenmek ve bilmekti. Gitmediğim yerler var tabi. Ama en azından bilgi sahibi olmakta yarar vardır diye düşündüm.

Siteye ilk girişte çok güzel fotoğraflar karşılıyor sizi. Sanırım 81 vilayette de aynı altyapıya sahip web siteleri kullanılıyor artık. Alt kısımda menü tarzında soldan sağa uzanan bir şerit vardı. Burada ilk olarak Kültür Portalı diye bir seçenek var. Tıklıyorsunuz, açılan sayfada ilk olarak şehrin tarihçesi hakkında bilgiler yer alıyor. Sonrasında ‘Gezilecek Yerler' isimli bir başlık ve bunun altında DSİ Parkı, Sülbüs Dağı, Abdulkadir Sarı Dinlenme Tesisleri ve Yüzenada var. Şimdi soralım madem, ben yabancı biri olarak gelip buradan baksam DSİ Parkına gidince neresini gezeceğim? Abdulkadir Sarı Dinlenme Tesislerine gidip neresini gezeceğim? Teknik hata falana bağlanacak tüm bunlar ama hayır. Benim şehrimin tanıtımı bu kadar basite alınır mı efendiler? Ilıcalar Beldesi nerede? Neden yok? Fotoğraflar kısmında yer verilmiş. Kös Kaplıcaları, Çatak Şelalesi ama gezilecek yer değil oralar sanırım. Ya da kültürel sınıflandırmada yeri ayrı. DSİ ve Abdulkadir Sarı mühim tesisler sonuçta.

Kültür Portalı'ndan hemen sonra Kütüphaneler başlığı var. O da benim için ayrı bir yara. İl merkezi ve ilçelerdeki kütüphaneler yer alıyor. Benim de hep şehrin en büyük eksiği olarak gördüğüm meseledir kütüphane meselesi. Bir kez de burdan sesleneyim. Bu şehirde bir Şehir Kütüphanesi kurulmalıdır. Kültür Merkezi içerisinde hizmet veren bir kütüphane değil, orda da hizmet versin ama sadece kütüphaneye ait, modern, içerisinde herşeyin bulunduğu hem basılı hem de dijital eserlerin yer aldığı bir kütüphane. Ondan istiyoruz lütfen sayın yetkililer.

Sitemizi gezmeye devam ediyoruz. Kütüphenlerimiz kısmından sonraki seçeneğimiz ‘Kültürel Aktivitelerimiz' kısmı. Bu kısımda da Yöresel Yemeklerimiz ve Yöresel El Sanatlarımız var. İnsanımızın el emeği ile yaptığı bir birinden değerli eşyalar ve yemekler bu başlık altında sergileniyor. İmkanınız var ise gezip bakın. Burada birşey aramak art niyete girer diye düşünüyorum.

Kültürel Aktivitelerimizin ardından “Kültürel Detaylar” isimli bir başlık çıkıyor karşımıza. Orada da dört başlık altında Camiler ve Kaleler, Halk Oyunları, Edebiyat ve Adetler karşılıyor bizi.

Adetler başlığı dikkatimi çekti. Bazı noktalarda bir Bingöllü olarak sinirlerim bile bozuldu. Bir şehri tanıtma şiarında olan bir kurum bunlara nasıl yer verebilir anlayamadım. Nelere yer verilmiş bakalım mı? Şu cümleler bir şehrin tanıtımında kullanılır mı? Şehir tanıtımı nasıl yapılmaz dediğim nokta tam olarak bu aslında. İşte Adetler bölümünde yer alan “adetlerimiz;

-Eve yeni gelen gelinin kayınbaba ve kayınbiraderlerle konuşması ayıplanır.

- Aile büyüklerine karşı çocuğu kucağına alma onunla ilgilenme ve sevme hoş karşılanmaz.

- Nazardan korunmak için mavi boncuk veya muska takılır. (Bingöl'ün adeti denmiş ama mavi boncuk coğrafyamızda her yerde vardır)

- Armut ve elma ağaçları çok çiçek açarsa o yıl kar yağar. (Bingöl'de her sene kış ayında kar yağar. Çünkü kış aylarında kar yağar. Çünkü karasal iklimlerde yüksek rakımlı yerlere kar yağar.)

- Yolculuk yapanların arkasına su dökülür. (O da sadece Bingöl'de olan birşey değil)

Gördüğümüz üzere adet olarak bahsedilen şeyler çok genel şeylerin yanı sıra Bingöl insanını hiç yansıtmayan şeyler. Her yerde Bingöl insanı cesurdur, Bingöl insanı misafirperverdir derler ama adetlerde bunlarla ilgili birşeye yer vermezler.

Tanıtımımızda adetler kısmından sonra edebiyat kısmında da dikkat çekici şeyler var. Bingöl yöresinde halkın kullandığı atasözleri ve deyimler diye bahsedilen deyimlerden bazılarını da yazayım şuraya. Sevgili halkım bunları ne sıklıkla kullandığınıza siz karar verirsiniz artık.

- Ağa malı deniz yemiyen domuz (Yemiyen diye yazmışlar. Olduğı gibi aldım)

- Elin hamuru ile erkek işine karışma

- Çalışmak ibadetin yarısıdır

- Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al

Ve buna benzer harf harf deyimler ile karşılaşıyorsunuz. Sık kullanıyormuşsunuz bunları. Öyle diyorlar.

İşte şehrimizin tanıtımı bu şekilde yapılıyor sevgili Bingöllü arkadaşlarım. Şehre nasıl gideceğiniz konusunda da bilgiler verilirken havayolu ulaşımı ile ilgili verilen bilgi şöyle; “Havayolu: Kente en yakın havaalanı Muş ilinde(118 km) bulunmakta olup, Cumartesi ve Pazar hariç Ankara'dan direkt uçak seferleri bulunmaktadır.”

Belli ki site olması için var. Herhangi bir tanıtım amacı güdülmeden kurulmuş ve kullanılmaya çalışılan bir site. Güncel değil. Doğru bilgiler içermiyor. Tanıtım kaygısı taşımıyor. Biz Tanıtım Günleri'nden Bingöl Gecelerinden, Bal Festivallarinden şikayet edip Bingöl'ü tanıtamıyoruz diyoruz ya hani işte tüm bu tanıtmama işini kurumsal olarak beceremediğimizi görüyoruz. Hesarek Kayak Tesisleri bile sitede Haserek olarak geçiyor. Ben Haserek derim. Vatandaş Haserek der. Onu da düzeltiverin bir zahmet. Erzurum'da Palandöken nasıl bir şovla açıldı gördük hepimiz. Biz Hesarek'te resmi sezon açılışı dahi yapmıyoruz. Tanıtıma harcanan parayla yapılan tanıtım arasındaki uçurum gerçekten de üzücüdür. Lütfen biraz daha çaba. Bu şehir daha iyisini hak ediyor. Sizlerden zaten kat kat iyisini hak ediyor da sizin sarf ettiğiniz çabalardan da daha iyisini hak ediyor. Biraz daha çabalayın. Ben çabalıyorum diyerek vicdanınızı rahatlatmaktan bahsetmiyorum. Elinizde olanın üzerine neler katabildiniz onun muhasebesinden bahsediyorum. Gerçekten bu şehre yazıktır efendiler...

Yazıda herhangi bir şahsiyet ya da kişiyi hedef almadığımı açıkça ifade etmek istiyorum. Konuyu kişiselleştirmeden çözüm düşünülmesini naçizane öneriyorum. Zannım odur ki ilgili birim ve amirler de şehrin tanıtımının iyi şekilde olmasını istiyorlardır. Ben de kendilerine ufak ama önemli bazı ayrıntıları anlatmış bulundum. En kısa sürede düzeltileceğini umut ediyorum...