KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
30 Aralık 2024 Pazartesi
°C
Hakim Bayraktar
bingolonline@hotmail.com

Dedikodu tayfası ve bingöl listesi

13 NİSAN 2015 PAZARTESİ 11:58
0
9678
6
AA aa

Merkezi İstanbul'da bulunan “Cenaze Ağlama Derneği”nin yaptığı iş, kimi kimsesi bulunmayan, yada ünlü olup da pek sevilmeyen, bu yüzdenden de ölümünden sonra ağlayanı bulunmayan kimselerin cenazelerine katılıp ağlamak ve bunun sonunda ücret almak.

Neyse ki, Bingöl'de böyle bir durum yok. Herkes, tanımasa bile ölüme üzülüyor, cenazenin defnine katılıyor, taziyesine gidip Fatiha'sını okuyor. Gözyaşı dökülüyorsa, o da sevdiğinden, değer verdiğindendir.

Lakin dedikodu üzerine bir dernek kurulsa Bingöl'de, sanırım iyi de iş yapar, hatta en revaçtaki sivil toplum örgütü(!) olur!

Akıllıların alaylı yaklaşımlarıyla insanların kafayı yediği, delinin daha da delirdiği bu topraklarda, ‘batıyor' yaygarasıyla esnafların iflasa sürüklendiği ve siyasi konulara dair iddiaların yalan dahi olsa, “gerçekmiş gibi” anlatılmasını sanatsal olarak icra edenlerin yoğunluğunu hissedebiliyoruz.

Bingöl'ün yakın geçmişine bir göz attığınız da, ne demek istediğim çok daha iyi anlaşılacaktır…

Yüce Rabbim, bilmediği konular üzerine fikir beyan eden, oturduğu her ortamda duyumdan öteye geçmeyen iddiaları gerçekmiş gibi lanse ettiren, insanların şahsına yada ailesine yönelik asılsız söylemlerde bulunanları ıslah etsin. Amin.

İslam'ı çok iyi yaşadığımızı savunsak da, gıybet noktasında dinimizin koyduğu yasaklara bir türlü aldırış etmememizin tarifini ise yine sizlere bırakıyorum…

Bu konuda elbette çok şey söylemek istiyorum ama aynı hataya düşme tereddüdünü yaşıyorum.

Şunu tavsiye edebilirim ki; ölümün sebeplerini merak etmek, araştırmak, yaşananlar üzerinden mantık yürütmek yada ‘öyle diyorlar' sözü üzerinden duyumları sohbet konusu edinip aileyi üzmek ve daha acısı taze iken bunun üzerinden siyaset devşirmek yerine, ölene dua etmek, aileye Allah'tan yardım dilemek en makbul davranış olacaktır.

*           *                  *                 *                 *                *                    *                    *                       *

Ve gelelim gündemin bir diğer konusu olan AK Parti aday listesine…

Aday listelerinin bireyler üzerinden değerlendirmenin ötesinde, tabloyu yanlış okumanın ortaya çıkardığı handikaplar olduğu kanaatindeyim.

Söylemlerin içeriği ve sunum biçimlerine baktığımızda “kadın aday” ifadesi üzerinden yapılan yorumların “Ne yani!' Kadın aday olamaz mı?” tepkisini tetiklediğini görüyoruz.

Aslında AK Parti'nin listesinde eleştirilerin hedefi, hiç şüphesiz Şebnem Koçakelçi hanımefendinin listeye giriş biçimidir. Fakat eleştirilerin ortaya konuluş şekli son derece yanlış.

Eleştirinin özü şudur;
Bingöl'den 39 aday adayı müracaatı var iken, bunlar arasından bir tercih yapmak yerine İstanbul'dan aday adaylığı başvurusunda bulunan bir kişinin Bingöl listenin birinci sırasına yazılması kabul edilemiyor.

39 kişi Bingöl'den aday adayı oldu, yığınca maddi külfetin altına girdi, temayüllerde ve kamuoyu araştırmalarında öne çıkabilmek için ciddi masraflarda bulundu. Üstelik bu aday adaylarından 3-5 tanesi de bayandır. Tüm bunlara karşılık Bingöl'den müracaatı bulunmayan, buradaki tanıtımlarda emek ve zaman harcamayan, üstelik kendi aile ve akrabalarının haricinde hiç kimsenin tanımadığı birinin listeye girmesi hazmedilemiyor.

Bir diğer husus, merkezden (aynı köylü sayılacak) iki aday tercih edilmesi ve Solhan ile ‘kuzey' diye tanımlanan ilçelerden birine adaylık verilmemesi.

Tüm bunların üzerine Celal Ayrancı'nın ölümü de eklenince, siyasete kan buluştı, işler tam bir çıkmaza girdi. Bu hamur, daha çok su götüreceğe de benziyor. Çünkü ciddi bir tepki, hatta boykot çağrılarına varan durumlar gündeme geldi bile. Sonuç ne olur, bekleyip göreceğiz.

Eleştirideki hata nedir?

Her konuşanın ağzından “Kadını getirip liste 1'e koydular” sözünü duyuyorum.

Bu, eleştirinin daha ilk andan itibaren yanlış sunulduğunu gösteriyor.

“Kadın aday” ifadesi ile başlayan eleştiriler, tüm bu bahsedilen hususları gölgede bıraktığı gibi toplumun kadına karşı olduğu algısına sebebiyet verdiği için “kadın aday olamaz mı?” şeklinde karşı atak oluşmasını sağlıyor.

Aslında toplum, daha doğrusu aday adaylarının ve onların yakınlarının (azımsanamayacak bir çoğunluk) kadın adaya karşı değil. Tanımadıkları, Bingöl'den müracaatı olmayan bir kişinin bir anda liste 1'e konulmasına karşılar.

Toplumdaki eleştirileri bir bütün olarak ele aldığımızda şunu görüyoruz ki, hiç kimsenin Şebnem hanımla bir sorunu yok. Zaten çoğunluk tanımıyor bile! Fakat sürece dair eleştirilerdeki ifade yanlışlıklarının yol açtığı sıkıntılar var.

Şebnem Koçakelçi hanımefendiyi bir gazeteci olarak ben de tanımıyorum. Tanımadığım bir kimse hakkında önyargılı konuşmayı, eleştiride bulunmayı elbette doğru bulmuyorum. Bingöl'den ilk kez bir kadın aday gösterilmesini önemli bulmakla birlikte, “belki erkeklerden daha fazla katkısı olur” düşüncesini de taşıyorum. Bingöl'den seçilip Meclis'e gittikten sonra ne tür katkılarının olacağını da zamanla göreceğiz.

Ayrıca rahmetli babasının CHP'li olduğu bilgisi üzerinden Şebnem Hanımı eleştirmeyi de açıkçası yakışıksız buluyorum. Daha düne kadar farklı partilerde görev yapıp bugün AK Parti'de yada bir başka partide siyaset yapanları da görüyoruz.

Eğer eleştiriler doğru temeller üzerine kurulmazsa, duygusal tepkiden öteye geçmez ve yanlış varsa bile düzeltilmesi sağlanamaz.

Şebnem hanımın yakınlarına da bir tavsiyem olacak elbet! Eleştirileri hazmedemeyebilirsiniz. Ancak daha şimdiden sosyal medya üzerinden “gelirsek gününüzü göstereceğiz” şeklinde aba altından sopa göstermeye kalkarsanız, en büyük zararı kendiniz vermiş olursunuz. Kimse kimseden çekinmez, 4 yıl da susmaz, hiç bir şey yapılamasa da itibarın zedelenmesi sağlanır.

Bu diğer adayların yakınları için de geçerli. Bu yüzden bireylerle tartışmalarda lütfen daha düzeyli ve yakınınız dahi olsa aday olan kişinin adına karar verici cümleler kurmaktan kaçınınız.

Sonuç olarak; herkesin içinde bir yara kaldı bu süreçte. Kimin sandıkta nasıl bir karar vereceğini 7 Haziran akşamı öğrenmiş olacağız. Bugün konuşulanların suni bir gündem mi olduğunu, yoksa gerçek bir tepki mi olduğunu o gün hep birlikte göreceğiz. 

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
sanal sanal (@Misafir_18717)
14 Nisan 2015 Salı 15:05
Bir köye Mıhtar mı seçiyorlar.Ben anlayamadım aynı bölgeden iki aday var.Solhan,Karlıova,Adaklı,Kığı,Yayladere,Yedisu,Sancak,Servi,Hamamlar;Yenibaşak vs vs buralardan adam mı yoktu? İstanbul'dan ısmarlama aday getirdiniz.Sayenizde Bingöl 13 yıldır aynı yerinde sayıp duruyor.Sakın bana kimse üniversiteden hava alanından bahsetmesin.olmayan il yok.kendiniz bunlarla kandırmayın.Kısaca bizden bir halt çıkmaz...
emre koşar (@Misafir_18704)
14 Nisan 2015 Salı 10:45
hırsızlık , ihale , torpil şeylerinden sonra uzaklaştım , şımartılmalılar yoksam yine iktidarda hadin bingölruhuyla inceden bir ikazla örnek olalım diğer bölgelere , selam ve dua ile merhaba !
emre koşar (@Misafir_18703)
14 Nisan 2015 Salı 10:44
bireyler üzerinden değerlendirmek hasat vermeyebilir fakat heryerde listeler merkezden hazırlanmış , bu kadar emek , eğilim , stk falan piyesmi ben ne dersem onlar gider verir . Birçok eşiği aşmışsın akp , dünyanın sayılı zenginleri arasına girmişsiniz ne dem halk dikkate alıncak ? İleri adımları akp atsa taktir edcem fakat yok eskiyi cilalayarak satıyor . Önyargılı yada farklı bir şey düşünmeyin fakat bir ders verilse desemde gider yine akp ye verirler . İlk başlarda akp ye verdim sonra bu yolsuzluk ,
zaza kentli (@Misafir_18702)
14 Nisan 2015 Salı 10:40
yazınız çok güzel. özellikle birilerinin arkasından olur-olmaz ve hep aleyhinde konuşmak moda oldu. delikanlı adama yakışmaz öyle bir karakter. bayan adayın gösteriliş biçimi asla hazmedilmeyecektir. ama yine de erdoğanın hatırına ak partiye oy vereceğiz. reis kokut bu konuda daha net bir yazı yazmış. ikinizi de tebrik ediyorum. düşüncelerimize tercüman oldunuz. inşallah bir daha böyle bir şekilde aday gösterilmez. bu bize büyük bir hakaret oldu.
Emre Emre (@Misafir_18691)
13 Nisan 2015 Pazartesi 16:19
aynı durum diyarbakırda da oldu hem de iki güçlü partide de oldu ne idris baluken ne de cevdet yılmaz orda aday adayı değildiler şimdi onlar kritik şahıslar o bir şey olmaz mı diyecez yoksa diyarbakırda da onca adaydan adam çıkmadı da dışarıdan ithal aday getirdiler mi diyecekler... tek gerçek var bu şahıslar vekil seçilirse herkes peşlerinden koşacak... bugün bu ağır eleştiriyi yapnlar da en bata koşacaklar...
Emre Emre (@Misafir_18690)
13 Nisan 2015 Pazartesi 16:16
hazmedilmiyor ne kadının listede birinci sırada olması ne de 2 adayın aynı bölgeden olması... aslından birinci seçenek daha gerçekçi çünkü feyzi berdibek ve şebnem koçakelçinin yeri değişse bu gün herkesin sesi kesilirdi sizin bile... daha önceki dönemlerde merkez güney köyleri diye tabir edeceğimiz bölgelerden aday çıkmayınca o bölgenin insanlarına hakaret değilmiydi de bu gün ordan 2 aday çıkınca diğer bölgelere hakaret gibi algı ortaya çıkıyor onu anlamıyorum doğrusu...
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın