Bingöl'de körlük salgını…Adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir şehrinde araba kullanmakta olan bir adam trafik ışıklarında beklerken aniden kör olur. “Beyaz körlük” diye adlandırılacak olan bu hastalığın ilk kurbanı olmuştur. Karanlığın değil, sonsuz bir beyazlığın içine çekilmiştir; kendini bir "süt denizinde gibi" hissetmektedir. Beyaz körlük, bir salgın haline gelerek önce bir oto hırsızına, sonra bir göz doktoruna, sonra da bir hızla başkalarına bulaşır. Kör olanlar hükûmet yetkilileri tarafından bir akıl hastanesinde karantinaya alınır. Onlara, ülkenin geleceği için bu fedakârlığı yapmaları gerektiği söylenir. Ancak güvenlik güçleri, körler ile temas etmekten çekindiği için içeride kontrolü sağlayamazlar. Bu nedenle dışarısı ile tüm bağları kesilen körler ölüme terk edilirler ve zor koşularda bir yaşam mücadelesi vermeye başlarlar. Ve tuvaleti gelen bir kör, tuvaleti bulamayınca “Ulan burada tuvaletimi yapsam kim görecek ki?” deyip bir köşe pisliyor. Sonra tuvaleti gelen diğer körler de o kokuyu referans alıp oraya pisliyor ve ortalık pislikten geçilmez hale dönüşüyor. “Körlük” adlı romanın özetinden bir kısım bu şekilde. Kimse görmüyor diye gerçek yüzünü ortaya çıkaran insanoğlu, maalesef günümüzde de varlığını sürdürüyor. Bu hikâyenin Bingöl ile ilgili kısmı nedir? Şöyle ki, havaların ısındığı şu günlerde birçok kimse şehrin doğal güzelliği olarak nitelendirilen alanlarına akın eder durumda. Kimi şehri izlemek için Az Tepesi'ne çıkıyor, kimi Çır Şelalesi'ne gidiyor. Artık piknik yapmak için de uygun zamanlar başladı. İşte sorun tam da burada başlıyor. Az Tepesi'ne, Çır Şelalesi'ne, hülasa piknik alanlarına gidiliyor ve orada bir şeyler yenip içiliyor. Ve birileri, nasıl olsa kimse görmüyor diye oralara çöp atıyor ve ardından gelenler de o çöpü referans alıp nasıl olsa kimse görmüyor diyerek onlar da atıyor ve bu güzel mekanlar kısa sürede çöp yığınına dönüşüyor. Sanırım ilgili kurumlar da “Nasıl olsa bir daha kirletecekler” deyip onlar da temizleme cihetine gitmiyor ve memleketin en güzel yerleri böylesine duyarsız, böylesine fütursuzca kirletiliyor. Çevreyi bu denli kirletenlerin evlerinde nasıl olduğunu da merak etmiyor değilim. Evde de su içip şişesini odanın ortasına mı atıyorlar? Ya da abur cubur yedikten sonra ambalajlarını etrafa mı savuruyorlar? Yeri geldiğinde Müslümanlığımızla övünüp “Temizlik imandandır” diyoruz ama görünen o ki, bunu yapanlar pek de imanlı sayılmaz! Bu kültür meselesidir. Evini temiz tutan, evinde tertip düzeni olan, yaşantısında bir disiplin kazanmış olan hiç kimsenin etrafı kirlettiğine şahit olmadım. Bu tür insanlar, çarşıda dolaşırken eline dolanan bir çöpü bile ya cebine atıp ovayı gördüğünde atar, ya da kovayı buluncaya kadar elinde taşırlar. Eskiden Bingöl'ün hemen her mahallesinde gelenekti; bayram arifelerinde mahallenin kadınları ellerinde süpürgeyle sokaklarını süpürür, evinin içi kadar kapısının önünü de temiz tutardı. Ne yazık ki bu kültür de kalmadı artık. Eskiden mahallesini temizleyen insanlardan, elindeki çöpü sokağa atan insanlara dönüştük. Bir de bu çirkefliğine “Belediyenin işi ne? Gelsin temizlesin?” mantığıyla kılıf bulmaya çalışan tipler var. Ama sorsan medeniyiz, akıllıyız, ahlaklıyız, temiz ve imanlıyız! Memleketin çöple imtihanı, tıpkı romanda anlatılan körlerin “nasıl olsa kimse görmüyor” mantığıyla pislemelerinin bir diğer versiyonu… Körlük salgını memleketin dört bir yanını sarıyor ama tedavi için Bingöl Devlet Hastanesi'ne götürelim desek, göz doktoruna randevu da alınamıyor. Sorunumuzun ana konusu görmemekte ısrarcı körler olsa da, bunca isyanı duymayan sağırlar da yok değil! Kulak Burun Boğaz Polikliniği de aynı sorunu barındırdığı için komple hastalığa devam…. Biz söylemiş olalım da…. Varsın ahlakını çöpe atanlar çevreyi kirletmeye devam etsin. Hem bakarsın Cuma hutbelerinde, okullarda bu konuda bir bilinç oluşturma çabası başlatılır. İlgili kurumlar bir temizlik seferberliği başlatır. Ne güzel bir söz değil mi? “En güzel temizlik, kirletmemektir” Sağlıcakla kalın...
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 08 Kasım 2024 Algılar ve olgular!14 Eylül 2024 Bingöl'e uzay üssü ve gözlemevi yapılsın!04 Eylül 2024 Bingöl için 'ben varım' diyecek babayiğitler aranıyor!01 Ağustos 2024 İhmal edilen neslin şehri yıkımı nasıl durdurulacak?
|