Ahlakı olmayanın zekasını neyleyeyim!Zekâ Testi Merkezi adlı internet sitesi, bir test başlatıyor 2017 yılında. Teste katılan 1 milyon 214 Bin 505 kişinin IQ puanı baz alınarak bir harita oluşturuluyor. Bingöl'den 8 Bin 571 kişi bu teste katılıyor. Kimdir, kimlerdir, Bingöllü olduklarına dair nasıl bir kanıt var ellerinde bilinmiyor tabi. Sonuç olarak Bingöl, 81. Sırada yer alarak IQ puanı düşük il oluyor. Testte, bazı şekiller sunuluyor ve “hangi parçaları birleştirirseniz yandaki resmi oluşturabilirsiniz?” ve benzeri sorulara yanıt isteniyor. Test, 18 dakika sürüyor. Bingöl'den hangi 8 Bin 571 kişi bu siteye neden ve nasıl ulaşıyor o kısmı muamma. Bu katılımcıların interneti yeni kullananlar olduğuna yemin edebilirim ama ispatlayamam. 2017'de çıkarılan bu sonuç, aradan geçen 7 yılın ardından, seçim döneminde yeniden dolaşıma sokuluyor ve hemen hepimizin denk geldiği videolu paylaşımlara dönüşüyor. Sonra ne oluyor? Curcunalı bir sürecin sonunda 31 Mart 2024 Pazar günü milletimiz sandığa iradesini yansıtıyor ve yerel idarelerle ilgili kararını veriyor. Sonuçları tartışmaya açıktır. Kazananlar mı iyiydi, yoksa kaybedenlerin hatalar zincirimi rakiplerine kazandırdı, bununla ilgili sayfalar doluşu yazıp çizebiliriz. Fakat asıl sorun, sonuçlar üzerinden bir topluma hakaret furyasının başlatılması. Türkiye'nin birçok bölgesinde CHP, Doğu ve Güneydoğu'da da DEM parti birçok ilde seçimleri kazandı. Bingöl merkezde kazanan ise AK Parti oldu. Sonuçların belli olmaya başladığı dakikalar itibariyle sosyal medyada Bingöl halkına hakaret eden sayısız paylaşıma şahit olduk. Bingöl insanına “makarnacı”, “Zekâ testinde 81. sırada yer almalarının sebebini şimdi daha iyi anlıyoruz”, “Bölgenin yüz karaları” ve ifade etmekten hicap duyduğumuz birçok çirkin ithamla memleket insanlarımıza hakaretler savruldu. Kim bu hakaretleri savuranlar? Kendisini özgürlükçü, halkçı ve demokrat diye nitelendiren ama bu terimlerle alakası bulunmayan, hayatlarında tek muhatap alındıkları alan olan sosyal medyada kendilerini fenomen diye tanıtan, sağa sola küfür ve hakaretler savurmaktan başka mahareti bulunmayan, cehalet kazanının dibini yalamış, insani ve ahlaki değerleri hiçe sayan, akıllı olduğunu sanan geri zekalı şarlatanlar… Bu tiplerin kendini Kürt diye tanımlaması da ayrı bir hezeyan! Ne olduğunu bilmediği Kürtlüğü; zafer işareti yapıp, sosyal medyada sarı kırmızı yeşil renklerle süslenmiş içerikler paylaşarak bulunduğu topluma kendini ispatlama derdinde olan bu zevatlar, Kürt kimliğine zarar vermekle kalmayıp, Kürtlerin “cahil, yavan, şiddet yanlısı, hakaret bağımlısı” olarak tanıtılmasına da sebebiyet veriyorlar maalesef. Bu cahil ve sosyal medya şarlatanları kendilerini Köroğlu sansa da aslında körün oğlu olmaktan öteye geçemiyorlar. Bu tipler üzerinden genelleme yapmak sağlıklı olmasa da sosyal medyada seslerinin bu kadar gür çıkması, insanda bir iğreti oluşturuyor. Düşüncelere ve tercihlere saygısı bulunmayan bu tiplere sormak lazım; size her fırsatta hakaret edip aşağılayanların tercihine yönelir misiniz? Bu konuda rahatsızlığını dile getiren DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık da bir serzenişte bulunuyor; “Birkaç gündür bazı sosyal medya hesaplarından Bingöl'e dair incitici paylaşımlar gördüm. Herkesin malumu onurlu Bingöl halkımızın mücadele tarihimiz boyunca ortaya koyduğu cesaret ve yapmış olduğu fedakârlık tarihidir. Bingöl'de hiçbir belediye alamamış olmamızın birçok sebebi var. Kendimize çıkardığımız pay Bingöl özelinde gelişen yeni durumu doğru okuyamamış ve buna göre iyi bir çalışma yapmamış olmamızdır. Her defasında Irkçı motivasyonlarla yapılan zekâ testi dedikleri bir tablo dolaşıma sokulmakta. Özellikle Kürt coğrafyasına dair manipülasyonların yapıldığını düşündüğüm bu ırkçı kampanyaya ortak olmayın. Anadilde eğitim hakkından mahrum edilmiş bir halkın başka bir dilde kimseye kendini ispat etmek gibi bir zorunluluğu yoktur.” Sırrı Bey de söylese, bir başkası da söylese zannımca boş...! Cahille baş etmek, deveye hendek atlatmak kadar zordur. Onlar, bu hakaretlerle kendi zihniyet çevrelerinde bir öne çıkış, bir kabul görüş peşindeler. Ahlaki hiçbir değeri gözetmeyen bu tiplere ve onların paylaşımlarını destekleyici yorumları yazanlara yapılacak nasihat da boştur. Sosyal medya yaygınlaştıkça insanımızın bu cehaletini, bu ahlaki yozlaşmasını ve değerlerden uzak duruşlarını gördükçe geçmişe özlem duymamak elde değil. Eskiden iki ayrı fikirde arkadaş aynı masada oturup aynı kaptan yemek yiyebiliyorken, şimdi aynı masada oturup sosyal medyada birbirine hakaret eden insanlara dönüştük. Siyasi tercihini DEM Parti'den yana kullanan bir Kürt'e “terörist” demek ne kadar ahlaki değilse, bir AK Partiliye “makarnacı” ya da “yobaz” demek de o kadar ahlaki değildir. Düşüncesine saygı duymuyorsanız bir insanın kendisine, insan olduğu için saygı duyun bari. Bu, toplum açısından da böyle olmalı. Madem saygı duymuyorsunuz, o zaman gidip oy da istemeyeceksiniz! “Makarnacı” diye nitelendirdiğin bir insanın oyuna neden ihtiyaç duyuyorsunuz ki? Ayrıştıran, kutuplaştıran ve üstenci bir dilin hiç kimseye faydası yoktur. Ne diyor Cemil Meriç? “Üslubun kimliğindir” Bir kimse çok iyi matematik, çok iyi fizik, çok iyi biyoloji bilebilir. Ama önemli olan, sahip olunan ilmin ahlakla tamamlanabilmesidir. Ahlakı olmayanın dilinden hakaret, elinden şiddet eksik olmaz. Koca şehirde her siyasi görüşten insanımız var ve kardeşçe yaşıyoruz bu topraklarda. Hiç kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur, hiç kimse siyasi görüşünden ötürü yargılanmıyor, yargılanmamalıdır da! Bir kimsenin siyasi görüşünü beğenmeyebilirsiniz ama bunu olgunlukla tartışabilir, yorumlayabilir, eksik ya da hatasını ifade edebilirsiniz. Bunun da bir medeni ölçüsü, ahlakla yoğrulmuş bir üslubu olmalıdır. Maalesef bugün karşılaştığımız tabloda, bir cehalet ordusunun ağzında küfür, parmak uçlarında hakaret dolusu söylemler var. Üslupları, karakterlerini de ortaya koyuyor. “Sosyal medya şarlatanlarının söylem ve eylemleriyle bir partiyi ilişkilendirmenin doğru sonuç vermeyeceği” tezini savunanlar da olabilir. Madem öyle, ilgili parti de kitlesini dizginlemeyi bilecek. Bunları kendinden saymıyorsa, o vakit bunlara karşı da bir mücadele ortaya koyacak. Bunu da yapmıyorsa, hakaret edilen seçmenden oy da istemeyecek veya sandıktan destek çıkmadığında bunun muhasebesini doğru yöntemlerle yapmayı bilecek. Bingöl, ilim ve irfan yuvası bir şehirdir. Yetişmiş binlerce insanımız bu memleketin birçok farklı noktasında milleti için görevini layıkıyla sürdürüyor. Asaleti ve cesareti ile bilinen, tarihsel süreçlerde hak ve hakikatten yana duruşuyla adından söz ettiren Bingöl insanına seçim tercihlerinden dolayı hakaret edenleri ve zekâ testi muhabbeti üzerinden aşağılamaya çalışanları kınıyor, onları cehaletleri ile baş başa bırakıyorum. Varsın bizim IQ düşük olsun. Ahlaksız ve saygısız olmaktan iyidir. Biraz aklınız olsa, bir topluma hakaret edilemeyeceğini bilirdiniz. Şunu bilesiniz ki, Bingöl insanının zekasının zekâtı sizin bu kıt beyninize ağır gelir!
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 08 Kasım 2024 Algılar ve olgular!14 Eylül 2024 Bingöl'e uzay üssü ve gözlemevi yapılsın!04 Eylül 2024 Bingöl için 'ben varım' diyecek babayiğitler aranıyor!01 Ağustos 2024 İhmal edilen neslin şehri yıkımı nasıl durdurulacak?
|