Nedir Bu Vizontele?

Tamamen bizim kültürümüz ve yaşam tarzımızla tasarlanmış, belki de asrın filmi olarak adlandırılabilecek harikulade bir senaryoya sahipti vizontele. Verdiği subliminal mesajlar ne kadar ironik görünse de, ait olduğumuz toplumun realitesini bizlere hatırlatmıştı.

Senaryonun bende bıraktığı en büyük etki ise, televizyonu bir topluma tanıtırken verilen o yaratıcı örneklerdi. “Radyonun resimlisi...” Yani Vizontele bir devrim demekti...

Zazaca mahsup ile yine sansasyon etkisi yaratan, bizleri gururlandırmaya devam eden sevgili arkadaşım Abdullah CAF ile birlikte, geçtiğimiz sezon O Ses Türkiye performansı ile bizleri onurlandıran kıymetli kardeşim İsmail KARAARSLAN, durum memleket meselesi olunca yine sorumluluk alma konusunda öncülük yaparak bir farkındalık yaratma amacıyla, sosyal medya hesaplarında oluşturdukları “Solhan Spora Sahip Çık” tagı ile Solhanspor'u kısa sürede ülke gündemine taşımayı başarmışlardı. Kendilerine bu şehrin ve spor camiasının bir ferdi olarak teşekkürlerimi sunuyorum.

Şimdi gelelim asıl meselemize. Solhan Spor,  hikâyesi ile kitap yazılacak bir başarı elde etmiş, hayal dahi edilemeyecek bir seviyeye ulaşmıştır. Bir tl aidat ile giriştikleri büyük maratonun sonunda en üst seviye olan Efeler Ligi'ne adını yazdırmıştır. Evet, Efeler Ligi, hani şu; “ Radyonun resimlisi” meselesi vardı ya! Futbolun “ Süper Ligi” işte o Efeler Ligi... Bu başarı salt Bingöl'ün başarısı olarak görülmemeli, bu başarı tüm bölgeyi onurlandıran, gururlandıran bir başarı.

Bilindiği üzere ligin seviyesinin yükselmesi bütçenin de aynı orantı da yükselmesi anlamına gelmektedir. Solhan Spor Efeler Ligine yükseldiğinde, sosyal medya paylaşımları ile bunu kutlayan, benimseyen bir çok kesim, maalesef ki bu tarifsiz başarıya imza atmış kulübü yalnızlaştırmış durumdalar.

 Geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğimiz Solhan Spor yönetici; teknik heyet ve sporcuları ile yaptığımız görüşmede, duyduklarımız bizleri derinden yaralamıştı. Voleybolun Süper Ligine yükselmiş kulübün, konaklayacağı bir sosyal tesisi bile yok. Böyle bir durumu, spor camiasının bir ferdi olarak duyduğumda, kesinlikle bunu gündemleştiremediğimiz için kendi öz eleştirimi de yapmam gerektiğini düşündüm.

Hoca ve sporculara, o gün yaptığım konuşmada bu eksikliği dile getirirken, Vizontele örneğini vermiştim. Bizim öncelikle şehre Efeler Ligini anlatmamız gerek.

Nedir bu Efeler Ligi?

Vizontele nedir? gibi.

Ve biz, şehrimizin sosyal medya fenomenleri olarak dillendirdiği, benim için şehrin sosyal dayanışma örnekleri olan iki değerli kardeşim Abdullah CAF ve İsmail KARAARSLAN öncülüğünde ziyaret ettiğimiz gün, meşalemizi yaktık. Sosyal medya da ülke gündemine girerek bu farkındalığı yarattık. Şimdi sıra gerçekten elini taşın altına atması gerekenlerde. Unutmayalım ki spor; birleştirici yapısı ile dünyadaki tüm kavramlardan çok daha farklıdır. Spor ile tüm farklılıkları bir çatı altında toplayabilir, şehrin neredeyse olmayan sosyal aktivitesini canlandırabilir, çocuk yaşlara düşmüş uyuşturucu bağımlılığının önünü alabilir, en önemlisi insanların duygularını depreştirebilirsiniz.

Biz Vizonteley'i (Efeler Ligi) bir şekilde şehre anlatmaya çalıştık. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Unutmayalım ki, bazı durumların maddi karşılığı yoktur. Tıpkı Dünya markası olan Galatasaray ve Fenerbahçe armalarını şehrimizde ağırlayacağımız gibi...

Bu bir devrimdir!

Yazar: Sait AYDEMİR

24.08.2020 BİNGÖL