Bir Seçimin ArdındanMeramımı baştan belirteyim. Bir hayaldi ve gerçek oldu. Kaybedeni olmayan ve kazananı Türkiye olan bir seçim oldu. Bu nedenle, siyasal yapının halk tarafından seçimle değiştirilmiş olmasının önemli ve öncelikli bir eylem olduğunu düşünüyorum. Bu seçimle millet, bütün siyasi aktörlere ve siyasi partilere, “ uzlaşın ve uzlaşı içinde olun !” mesajı vermiştir. Bu seçimin şüphesiz kazananı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Recep Tayyip Erdoğan, önemli bir başarıya imza atmıştır. İlk turda seçimi garantilemiştir. Bu seçimin önemli bir sonucu da yüz yıllık bir sistemin halk tarafından değiştirilmesi talebinin onaylanmış olmasıdır. Yürütme organı “Güçlü Hükümet” kavramıyla anlam bulmuş, bütün toplumsal kesimler parlamentoda “Güçlü Meclis” içerisinde yer edinmişler ve nihayetinde “Güçlü Türkiye” yolunda önemli ve kritik bir adım bu seçimle atılmış oldu. Kazanan demokrasi olmuştur. İttifaklar sayesinde barajların bir hükmü kalmamıştır. Bu da farklı renklerin Meclis'e yansımasını sağlamıştır. Kurumsal anlamda, 1 Kasım 2015 seçimlerinde yüzde 49,5 oy ile 317 milletvekili çıkaran Ak Parti, bu seçimde Yüzde 42,3 alarak Meclis'teki milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkmasına rağmen 293 milletvekili çıkarmıştır. Ak Parti önemli oy getirme potansiyeli olan aktörleri listenin önüne eklemekle hata etmiş ve bu aktörler maalesef taşıyıcı olamamışlardır. Bilinen bir kuraldır, savaşta en güçlü kişiler hep cephenin arkasına yerleştirilir ve vurucu darbe bu muhafızlar tarafında vurulur. Çünkü bu muhafızlar barış zamanında nimetin içinde yüzdükleri için nimetin gitmesi halinde başlarına ne geleceklerini bildikleri için ölümüne savaşırlar. Genel merkez stratejik bir hata yaparak savaşçılarını en ön sıraya koymakla, savaşçıların “nasıl olsa yerim garanti” diyerek savaşmadıkları görülmüştür. Bu seçimde seçmen, Ak Parti'ye kırılmış, kızmış, fakat küsmemiştir. AK Parti açısından kurumsal anlamda ciddi sorunlar, tartışmalar ve eleştiriler söz konusu olacaktır. Millet Ak Parti'ye hem destek hem de ikaz sinyallerini vermiştir. Recep Tayyip Erdoğan'a 1 Kasım 2015 seçim sonucunu ve Ak Parti'ye de 7 Haziran 2015 seçim sonucunu yaşatmıştır. Bu seçimin ikinci kazananı Devlet Bahçeli'dir ve mutlak galip parti ise MHP'dir. MHP, TBMM'nde kilit parti konumuna erişmiştir. MHP'nin desteği olmadan Ak Parti'nin yasa çıkarması mümkün değildir. MHP, millet tarafından hem takdir hem de taltif edilmiştir. Oylar açısından ise MHP hem kaybeden hem de kazanan partidir. Başka bir değişle, kendi oylarını İyi Parti'ye kaptırmış, ancak Ak Parti'den ciddi oy almıştır. Ayrıca, ilk defa oy kullanan yeni genç nesilden MHP'ye ciddi bir destek gelmiştir. Bingöl açısından ise, Ak Parti 1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde Bingöl'de oyların yüzde 65'ini alırken, bu oran 24 Haziran'da yüzde 55,3'e gerilemiştir. Bunun sebeplerine inilmeli ve ciddi bir araştırmalar yapılmalıdır. Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl'de Ak Parti milletvekilliği oylarının üzerinde çok ciddi oy almıştır. Ak Parti'nin oyları yüzde 55,3 iken Erdoğan'ın oyları 11 puan farkla yüzde 66,7 olmuştur. Ayrıca, 3 milletvekilinin Bingöl Merkez'den konulmasına karşın Merkez'de oy kaybının yaşanmış olması veya mevcudunun korunmuş olması düşündürücüdür. Bu sadece Bingöl iline özgü bir durum değildir. Bütün metropol şehir merkezlerine özgü bir durumdur. Şehirleşme, zenginleşme, bireyselleşme ve eğitim seviyesinin artışı ile birlikte Ak Parti'de oy kayıplarının yaşandığı görülmektedir. Bir örgütsel hareketin entelektüel sermayeden uzaklaşması ve sadece alt kesimlerin sığınacağı bir limana dönüşmesi, o hareketin ölümüne sebep olacağı unutulmamalıdır. Ak Parti teşkilatının hem Genel Merkez'de, hem yerel düzeyde halkın nabzını okuyabilecek parametrelere sahip esnek ilişkilere göre kendini dizayn etmesi gerektiği ortadadır. Yönetimde kurumsallaşma ve kurallar, rasyonel politikalar doğrultusunda geliştirilmeli, temsilde adalet ve ehliyet ilkesi “proaktif” bir ilke olarak kabul edilmeli ve tüm teşkilatlar, stratejiler ve kurumsal yapılar tekrar gözden geçirilmelidir diye düşünüyorum. Yeni hükümet sisteminin ilk Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizin kritik eşik olarak tabir edilen bu dönemde tarih yazmıştır. Yeni dönemin tüm Türkiye'ye ve Bingöl'e hayırlı olmasını diliyorum.
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 25 Kasım 2024 ÖLÜMCÜL KİMLİKLER ve ŞAHSİYETİN ÖLÜMÜ15 Ekim 2024 Asilzade Bir Kadının Hikayesi: Godiva Efsanesi22 Aralık 2023 Konaktan Barınağa Bir Yerel Yönetim Klasiği (!)29 Ekim 2023 Demokrasi İle Taçlandırılmış Bir Cumhuriyet
|