Din tüccarları hakkı söylemekten veya yazmaktan medeni cesaretleri yoktur. Bu olgunun alıcısı maalesef zirvededir. Acı bir tablo u milliyetçi dinsel anlayışı devleti imkanlarıyla tüm coğrafyaya pompalandı. milli veya milliyetçi din kisvesi altında yaygınlaştırılan bu ayrıştırıcı düşünce fesat ocakları oluşturmaktadır. Dinin özünde olmayan böyle bir anlayış diyanet'ide işin içine katarak kendi çıkarları için siyaysi alanıda genişletiler. Tahrip edilen aile kurumları toplumsal çöküşü hızlandırmaktadır.Acı tablomuz
Sayın yazar, Esad'ı tasfiye edip Golani'ye Dımaşk'ın anahtarını veren küresel güçler, hangi istikameti tayin ederse Suriye o istikamete doğru gidecek. Gerisi laf u guzaf.
Razı gelseniz de gelmeseniz de Türk devletinin imha ve inkar politikalarına, saldırılarına rağmen Kürtler, Suriye'de belli bir statü sahibi olacaklardır. Eğer kardeşsek, bunun size batmaması gerekir.
Ağzına yüreğine sağlık kıymetli kardeşim.çok makul ve mantıklı tespitlerde bulunmuşsunuz.devlet erkanı bunları mutlaka biliyordur.ancak bu yazınızla konuyla ilgili,toplumun aydınlanmasına büyük katkı verdiğinizi düşünüyorum.Rabbim kaleminize kuvvet versin,sizin gibi şuurlu müminlerin sayısını artırsın inşallah.sizleri tebrik ediyor muhabbetlerimi sunuyorum.selam ve dua ile.
Alışık olduğumuz klasik kavramlar, yinede emeğine kalemine sağlık, her zalim diğer zalimin fermanını çıkarır ve aynı zamanda birbirini de beslerler.İnsan hakkının olmadığı bir coğrafyada umutlu olmak veya huzuru, istikrarı beklemek dünden olaylar ve hadiselerden yeteri kadar ders alamadığımız yazını içeri ve beslendiği zihniyet tüm dinamiklerin hayalleri başka hayatlara kalacağı ümidimizi muhafaza etmekten halkların çaresi olmadığı görmekteyiz.Dinsel kavramları üne sürerek sorunların çözülmedigi hep göz yaşları bazıları için reva görüld�
Çok kayda değer bir değerlendirme olmuş. DEP ile ilgili tespitiniz de çok ilginç. Bu sürecin Turkiye ve Suriye ye barış getirmesini dilerim. Elinize sağlık. Teşekkürler