Milliyetçi Ermeni Örgütleri 1938 Dêsim Alevi Zaza Soykırımını KullanıyorlarAzınlık, çoğunluk üzerinde kontrol kurabilir. Dünyada bunun örnekleri çoktur. Koruyanı veya çobanı yoksa bir kurt, bir sürü koyun ve keçiyi rahatlıkla boğazlayabilir. 1937/38 Dêsim Katliam ve Soykırımından sonra başsız ve dolayısıyla savunmasız hale getirilen Dêsim Alevi Zaza halkı can derdine düştü. Hayatta kalmak için tüm zehirli yılanlara sarıldı. Milliyetçi Ermeni ve Kürt örgütleri, hakikatinde zehirli yılanlar gibi Zaza Dilini, Zaza kültürünü ve Desim Aleviliğini zehirlediler. Türkçe okul, okuma yazma asimilasyonu ve ardından halkımıza yabancı solculukla gelen 'kendine yabancılaşma süreci' başladı. Devletin göz açtırmayan sürekli takibi ve terörüne, solculuk kılığında hareket eden, ama milliyetçi ve silahlı Ermeni ve Kürt örgütlerinin terörü eklendi. 1970´li yıllardan başlayarak, soykırımdan dolayı devlete kinli olan Alevi Zaza gençliği, devrimci kılığında hareket eden ama gerçekte milliyetçi olan Ermeni ve Kürt örgütleri tarafından kandırıldı ve devlete karşı tepe tepe kullanıldı. Ermeni ve Kürt örgütleri için çalışan birçok Alevi Zaza genci, devlet güvenlik güçleri tarafından takip edildi, fişlendi, hapsedildi veya öldürüldü. Hayatta kalanların çoğu, doğdukları toprakları terk etti. Şu anda bunların birçoğu, dünyanın şurasında burasında bedenen ve zihnen sakat diaspora hayatı yaşıyorlar. 1970´den günümüze kadar hem faşist devlet, hem milliyetçi Ermeni ve Kürt örgütleri, Alevi Zaza gençliğinin telef edilmesinde, netice itibariyle ortak çalıştılar. Bilmeden Ermeni ve Kürt milliyetçiliği için çalışan 1970´lerin Alevi Zaza gençliği, şu anda pişman ve çaresizce Zaza Dili, Dêsim Aleviliğinin erozyonunu seyrediyor. Devlete paralel güç olarak Dêsim´de kontrol, milliyetçi Ermeni ve Kürt örgütlerinin arasında el değiştiriyor. Hakikatinde azınlık olan ama devrimcilik, solculuk, Alevicilikle sinsi ve kurnaz hareket eden Ermeni milliyetçileri, çoğu zaman Kürt örgütlerini de kullanabiliyor. Hâlihazırda Dêsim kökenli Ermeni milliyetçileri Dêsim´i, Batı Ermenistan ve milliyetçi Kürt örgütleri de Kuzey Kürdistan olarak tanımlamaktadırlar. Her iki güç Zaza halkının varlığını inkâr etmektedir. Bu bağlamda dikkatinizi, birkaç gün önce elime geçen "Alevilerin Sesi" dergisinin 231 numaralı 11/2018 tarihli sayısına çekmek istiyorum. Bu sayının 45. sayfasında "Avusturya´da Dersim Soykırımı Konferansı" başlıklı yazı şöyle başlıyor: “Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu 81. yılında Dersim Soykırımı Konferansını gerçekleştirdi.”, Alevilerin Sesi, Viyana. Yazı şöyle devam ediyor: “Dersim´de 1937-38 yıllarında katledilenler AABF tarafından Viyana Volkskundemuseum´de düzenlenen akademik konferans ile anıldı. Anmaya, AABF genel başkanı Ö. Turak, AABK ikinci başkanı Mehmet Ali Çankaya, AABF eski başkanı Ethem Şahin de katıldı. Ayrıca İsrail Din Topluluğunun genel sekreteri sn. Reimund Fastenbauer, Ermeni- Katolik kilisesinin papazı sn. Paulus Kondjanian vede Süryani cemiyetinin üyeleri konferansa onur konukları olarak katıldı. AABF başkan vekili ve konferans organizatörü Dr. Z. Arslan bir açılış konuşması yaptı. (...)” Dêsim´de soykırım yasayan Alevi Zazalara ve onların günümüzdeki temsilcilerine dair bir kelimenin yar almadığı yazı şöyle devam ediyor: “Konferansa sosyolog ve dilbilimci Prof. K. Brizic´in moderasyonunda, İki tutam saç", Vank´ın Çocukları, Keşis´in Torunları çalışmalarından tanıdığımız K. Gündoğan´nın bir sunum katılımıyla başladı. Daha sonra araştırmacı ve eski Türkiye Komünist partisi/Birlik (TKP/B) kurucu ve başkanlarından İ. Seven, etnolog Dr. M. Six-Hohenbalken, Ermeni araştırmacı ve yazar M. Bitschnau´nun sunumlarıyla devam etti. Süryani asıllı İ. Seven İslamlaştırma ve türkleştirme mekanizmasını tarihin farklı açılarından ve konumlarından itibaren değerlendirirken, M. Bitschnau Dersim´de Hıristiyan toplulukların izlerine ilişkin kapsamlı bir sunum yaptı. (...)" Alevilerin Sesi dergiside, 1937/38 Alevi Zaza Soykırımı adı kullanılarak Ermeni ve Asuri milliyetçilerinin propagandası yapılmıştır. Yazıdan anlaşıldığı üzere "Avusturya´da Dersim Soykırımı Konferansı" adı altında yapılan konuşma ve sunumların bilimle ve Alevilikle hiç bir ilişkisi yoktur. Bu yazıyı muhtemelen Alevilerin Sesi dergisine gönderen Dr. Z. Arslan´ı, daha önce aşırı Ermeni ırkçısı S. Hatspaniyan ile şevkle yapmış olduğu röportajlardan biliyoruz. Yazıda 1937/38 Alevi Zaza Soykırımında katledilen Alevi dede ve ninelerimiz, Ermeni milliyetçiliğinin hortlatılmasına malzeme yapılmıştır. Doğrusu Alevilerin Sesi dergisinin, Alevilikle ilgisi olmayan ırkçı ve milliyetçilerin yazılarını yayımlamasını asla doğru bulmuyoruz. Solculuk, devrimcilik ve Alevicilik kılığında hareket eden bu Ermeni milliyetçileri, Zaza Diline, Zaza kültürüne, Dêsim Aleviliğine, Zaza halkının tüm değerlerine çok zarar vermiş ve vermeye devam etmektedirler. Bunlar hakikatinde azınlık. Ama çoğunluk olan Alevi Zazaları istedikleri gibi kullanıyorlar. Çünkü sinsi kurnaz hareket eden Ermeni milliyetçileri, günümüzde de devrimcilik solculuk teraneleriyle uyuttukları birçok Alevi Zaza´yı kullanabiliyorlar. Anlaşılan milliyetçi Ermeni misyonerleri, Alevilerin Sesi dergisini de kullanmaktadırlar. Kurnaz ve sinsi Ermeni milliyetçileri, yazan çizen, şarkı söyleyen Alevi Zazaların cüce yazarlık, çizerlik, sanatçılıklarını parayla ve diğer imkânlarla destekleyerek sadece pohpohlamaktadırlar. Misinaya takılan yeme sarılan balıklar gibi profil düşkünü Zaza kardeşlerimiz, bu ufak tefek imkanlar için kendilerini satmaktadırlar. Bu ucuzun ucuzuna kendini satan Zaza kardeşlerimizin sayısı azalmadıkça Ermeni milliyetçileri, Zaza Dilini, Zaza kültürünü, Desim Aleviliğini ve1937/38 Alevi Zaza Soykırımı şehitlerimizi tepe tepe kullanmaya devam edeceklerdir. YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 06 Mayıs 2020 1938 DÊSİM ALEVİ ZAZA SOYKIRIMI18 Nisan 2020 ALFABE ENFLASİYONU14 Ocak 2020 VIRASTOXUNÊ MUZİKÊ ZAZAKİ SERO25 Aralık 2019 AYİDİYET VE DİL ASİMİLASİYONUN İYİSİ YOKTUR
|