1938 DÊSİM ALEVİ ZAZA SOYKIRIMIBugün 04 Mayıs 2020. Bu tarih 1937/38 Dêsim Alevi Zaza Soykırımının 82. yıldönümüdür. Devletin yanı sıra siyaset araçlarını tekelinde tutan organize olmuş güçler (Türk, Kürt, Ermeni, v.s.) var. Bunların kendi kontrollerinde çalışan medyaları var. Bu güçlerin her biri kendi doğrusunun yegane doğru olduğunu kitlelere yaymaya ve hatta şırınga etmeye çalışmaktadırlar. Bunların etkisinde kalarak özellikle sanal medyada anonim yazan iyi niyetli insanlar olduğu gibi; kafa karıştıran, doğru olmayanı yayan, gerçekleri bilinçli veya bilinçsiz inkar eden insanlar da var. Eğitim ve buna bağlı olarak bilgi düzeyi düşük olan kitlelerin bu medyalar aracılığıyla doğru bilgiye ulasmaşı çok zordur. Anadolu´da ezen milletin sözde Türk solcuları ve Aziz Nesin geleneğinden gelen göstermelik demokrat kesim, Kürt milliyetçileri, solculuk ve devrimcilik elbiseli Ermeni milliyetçileri, Dêsim 1938 Alevi zaza Soykırımının içini boşaltarak yıllardan beri „Dersim 1938 Katliamı“ olarak işliyorlar. Bu güçler “1937/38 Dêsim Alevi Zaza Soykırımını“ orta malı yaparak bu soykırım acımızı ve ve bu soykırım ölülerimizi sömürüyorlar. Nazi Almanyasının yaptığı Yahudi Soykırımında birçok halktan insanlar katl edildi. Ancak çoğunluğu Yahudiler oluşturduğundan bu kök kazma barbarlığı soykırım literatürüne “Yahudi Soykırımı“ olarak tarihe geçti. Yahudiler, “Yahudi Soykırımı“ dediklerinde, onlara karşı çıkarak, „Siz Yahudiler ırkçılık yapıyorsunuz. O soykırımda Roma- Sinti halklar gibi başka halklardan da insanlar öldürüldü. Sizin bu soykırımı “Yahudi Soykırımı“ şeklinde tanıtmanız ırkçılıktır.“ diyebilir miyiz? Böyle bir saygısızlık yapabilir miyiz? Ermeni Soykırımında Asuri, Zaza, Ezidi v. s. halklarından birçok insan öldürüldü. Bu soykırımda başka halklardan insanlar öldürüldü diye, bu soykırıma “Doğu Anadolu Soykırımı“ veya “Van Soykırımı“ diyemeyiz. Soyu kurutulanların çoğunluğunu Ermeni halkı olduğundan bu soykırımın tarihe Ermeni Soykırımı olarak geçmesi doğrudur. Ermeniler, “1915 Ermeni Soykırımı“ dedikleride onlara siz Ermeni ırkçılığı yapıyorsunuz diyebilir miyiz? Elbette 1938 yılında Dêsim´de başka halklardan öldürülenler de vardı. Ancak öldürülenlerin ezici çoğunluğu Alevi Zazaydı. Bu nedenledir ki bu soykırım bir ALEVİ ZAZA SOYKIRIMI´dır. Biz bu şekilde soykırım acımıza ve ölülerimize Zaza halkı adına sahip çıktığımızda, milliyetçi Türk, Kürt ve Ermeni çevreleri, bizi milliyetçilik ve hatta ırkçılıkla suçlamaktadırlar. Irkçılık, kendi milletini, diğer milletlerden her bakımdan üstün görmek hastalığıdır. Irkçılık, Allah´ın kendi milleti dışındaki milletleri kalitesiz ve mendebur olarak yarattığını savunmak, bu kalitesiz ve aşağılık insanların ancak hizmetçi ve köle olabileceğini düşünmek ve kitlelere bu işin propagandasını hem misyoner olarak ve hem de cebren yapmak ve bu yolla iktidar olmaktır. Böyle yapan bir Zaza var mı? Doğrusu şudur: 1937/38 Soykırımına dair elimizde insanlarımızın kurşuna dizildikleri, süngülendikleri, uçurumlardan atıldıkları yerlerin adları var. Bu suçsuz, günahsız insanların köylerinin adları, mensubu oldukları ailelerin lakapları (Zaza adları) var elimizde. 1938 soykırımı görgü tanıklarının anlattıkları var. Tüm bunlara dayanarak Dêsim´de soykırıma uğrayanların ezici çoğunluğunun Alevi Zaza oldugunu kabul etmek mecburiyetindeyiz. Aksini iddia etmek samimiyetsizlik ve saygısızlıktır. Bu gerçeği örtbas etmek isteyen milliyetçi Türk, Kürt ve Ermeni çevreleri, Alevi Zaza için soykırım acısına ve ölülerine saygı duymamaktadırlar. Bu çevreler, 1938 Dêsim Alevi Zaza soykırımı acısını ve ölülerini kendi yayılmacı ideolojik emelleri için kullanmak istemektedirler. Milliyetçi Türk, Kürt ve Ermeni çevreleri "Dersim soykırımı" adlandırmasını geniş kitlelerin hafizalarına sokmaya çalışarak Zaza halkının varlığını inkar etmek istemektedirler. Bu Alevi Zaza Soykırımı gerçeğini kabul etmeyen çevreler samimi değildirler ve halklarımız arasında barış istemiyorlar. Günümüzde de bir Zaza, „Ben Zazayım.“ dediğinde milliyetçi Türk, Kürt ve Ermeni çevreleri, onu üç yandan boğarak, „Ayıptır. Milliyetçilik yapma! Irkçılık yapma!“ diye karşı çıkmaktadırlar. Ancak kendileri milliyetçilik yaptıklarında asla ayıp olmuyor. Bunların (milliyetçi Türk, Kürt ve Ermeni) yaptığı çifte standart yani iki yüzlülüktür. Türk halkı milli değerlerine sahip çıkmazsa, her bakımdan zayıflar ve belki de zamanla tarih sahnesinde silinebilir. Aynı gerçek Kürt, Ermeni ve diğer halklarımız için de geçerlidir. Zaza milli değerlerine, savaş kışkırtıcılığı yapmadan, demokratik hak ve özgürlükler çerçevesinde sahip çıkmamız hiç bir zaman ayıp değildir. Tam tersine sahip çıkmazsak, tarih bizi yargılayacaktır. Çünkü eğer biz bu milli değerlere sahip çıkmazsak, bizim kuşaktan sonra Zaza Dili ve kültürü ölebilir. Eger kendi etnik kimliğimize sahip çıkmazsak halkımız tarih sahnesinden silinebilir. Zaza olanların da olmayanlarında artık bu çıplak doğruları yadırgamamaları ve ciddiye almaları, inkar etmekten vazgeçmeleri gerekir. Dêsim´de, Anadolu ve dünyada bir daha soykırımların olmamasını dilemek yeterli değildir. Olmaması için tüm halklarının birbirlerinin gerçeklerine saygılı davranmaları, insani kalitelerini yükseltmek için samimi ve dürüstçe çaba göstermeleri gerekir. Hedefimiz insan olmak istemekse eğer. YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 18 Nisan 2020 ALFABE ENFLASİYONU14 Ocak 2020 VIRASTOXUNÊ MUZİKÊ ZAZAKİ SERO25 Aralık 2019 AYİDİYET VE DİL ASİMİLASİYONUN İYİSİ YOKTUR03 Temmuz 2019 Milliyetçi Ermeni Örgütleri 1938 Dêsim Alevi Zaza Soykırımını Kullanıyorlar
|