İLERİ TEKNOLOJİDEN KÜRESEL AYDINLANMAYA GEÇİŞ...

Küresel dünya düzeni virüs salgını karşısında çaresiz kaldı. Büyük devletlerin Koronavirüs (COVİD-19) salgınına karşı aldığı önlemlerdeki başarısızlık ve çaresizliklerini gördük/görüyoruz. Koronavirüs (COVİD-19) salgını sonrası insan aklının dönüşüm yaşayacağı, aklın doğası gereği gelişim göstereceği kaçınılmaz olarak görülmektedir. Aynı zamanda dünyayı bu skeptik (kuşkucu) güvensizlik durumundan bilim ve insan aklı kurtaracaktır. Uygarlık tarihine baktığımızda bazı büyük olaylardan sonra insan aklının devreye girdiğini, ideal olanın gerçekleşmesi olasılığını güçlendirdiğini görmekteyiz. İdeal olanın gerçekleşmesi birey aklının üzerinde bir olgunlukta olduğuna göre, insan türünün bütünsel düşünüşünün gerçekleşmesiyle mümkün olmaktadır. Bu gibi büyük olayların yaşanmasından sonra günümüz küresel dünyasında insan aklının harekete geçmesi kaçınılmaz olmuştur. Condorcet'in dediği gibi "İlerlemenin sınırı İlerlemenin kendisidir". Bilim ve insan aklı mutlaka bu virüs salgınının üstesinden gelecektir. Ancak, sonrasında küresel aydınlanmanın yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Küresel sermayenin, ileri teknolojinin neye hizmet ettiği sorgulaması yapılacaktır. Aslolan insan mutluluğu, merkezin dışında kaldığı tespit edilecektir. Amacı insan mutluluğu olmayan uzak coğrafyalardaki savaşlar sorgulanacaktır. Bu savaşlar dolaylısıyla yurtlarından göç eden küçük çocukların acıları sorgulanacaktır. Mekanik devinimin mutlak olanın karşısındaki gelişimi sorgulanacaktır. Herder'e göre insanlık tarihinin en yüksek amacının hümanite (beşeriyet) olduğudur. "Hümanitenin üstüne konulabilecek daha yüksek hiçbir amaç yoktur”. (Herder 2006: 24). 19. Yüzyıl Alman Pozitivizminin işaret ettiği DÜNYA YURTTAŞLIĞI evresine uygun pratik etkinlikler yapılacaktır. İnsan, yaşamını kendisi için tasarladığı anlam dünyasına dönecektir. Umarım bu olay önsel bir gelişim olur, günümüz global dünyasında aktif diyalektikle insan merkezli İlerleyişin önünü açar.