Hakim Bayraktar Kimdir ?

BİYOGRAFİSİ

1981'de, babasının Devlet Demir Yolları'nda çalışmasından ötürü Muş ili merkez Zafer Mahallesi'nde 11 kardeşin en küçüğü olarak dünyaya gözlerini açmıştır.

9 yaşına kadar Muş'ta yaşamış, babasının emekliliğinin ardından 1990'da Bingöl'e taşınmış ve merkez Yeni Mahalle'de ikamet etmiştir.

İlk ve ortaöğrenimini Bingöl'de tamamlamış, medya ve iletişimde yükseköğrenimini yarıda bırakmıştır. 2005'te İstanbul Şişli - Boğaziçi Elektrik Dağıtım Kurumu'nda kamu görevine kadrolu olarak atanmış fakat kamu yerine o dönem sürdürdüğü, büyük bir ilgi ve sevgi duyduğu mesleği nedeniyle gazeteciliğe devam etmiştir.

Halen mesleğini aktif olarak sürdürmekte olup, ayrıca hobi olarak Halkoyunlarıyla da yakından ilgilenmektedir. Türkiye Halkoyunları Ulusal Hakemi olarak aktif görevine de devam etmektedir. Evlidir.

İşte kendi kaleminden dünden bugüne yaşam öyküsü...

ÇOCUKLUĞU

Rahmetli babam Yusuf Bey, Devlet Demir Yolları'nda geçici işçi olarak göreve başlar Genç'te. Kadro nedeniyle 1970'lerin ortalarında Muş'a tayin olur ve Rus harbi nedeniyle çok önceden Muş'a yerleşen Trabzonlu ailenin kiracısı olarak yerleşik bir düzen kurar. Evin en küçük evladı olan ben, Muş'ta dünyaya geliyorum ve doğumu yaptıran ebem, “Büyüyünce Hâkim olsun” diyerek adımı koyar ve babam da Nüfus Müdürlüğüne giderek adımı bu şekilde kaydeder. Oysa Dünya Gazeteciler Günü'nde doğdum kimsenin aklına gelmez :)

Rahmetli annem Esma hanıma “Zaza Asiye” derlerdi Muş'ta. Lazlarla aynı evi paylaşmamız ve gözlerimizin renkli oluşundan ötürü yakın çevreden olmayanlar bizi Laz bilirlerdi.

İlkokula Muş Zafer İlkokulu'nda başladım. Ağabeyim ile birlikte Muş İstasyonu'nda limonata ya da soğuk su, bazen de komşumuz olan arkadaşıma yardım eder mısır satardık. İlk diş macunu deneyimimiz komik olduğu gibi ilk hamsi balığı yiyişimiz de oldukça neşeli ve bir o kadar dramatikti.

Televizyonun mahallede sadece bir evde bulunmasından ötürü özellikle hafta sonları yine Laz olan komşumuz rahmetli Mustafa amcanın evinde toplanır, o dönemin popüler dizi ve çizgi filmlerini izlerdik mahallece. Bu durumu sonlandırmak isteyen babam televizyon almış, artık mahallenin sineması bizim ev olmuştu.

1990'da emekli olan babam Osmaniye'ye gitmek istese de annemin “Ailemiz ve akrabalarımız Bingöl'de. Oraya gidelim” ısrarı üzerine Bingöl'e taşınıyoruz.

Emekli ikramiyesiyle Yeni Mahalle'de Mehmet Bozoba'dan iki adet baraka ev alır ve Bingöl serüvenimiz başlar artık.

Vali Güner Orbay İlköğretim Okulu'na kaydımız yapılır, siyah önlükle yolunu tuttuğumuz okulda sınıfı öğretmenimiz Kahramanmaraşlı Adil Taşdemir'dir. Ortaokula da burada devam ettim.

Ortaokul bitti ve Bingöl Lisesi'ne kaydedilecekken o dönem Endüstri Meslek Lisesi'nden mezun olan mahalleden bir arkadaşın ısrarlı diretmesiyle Endüstri Meslek Lisesi'nde gittim ve Metal bölümünü istememe rağmen ağabeyimin müdahalesiyle Elektrik Bölümüne kaydoldum. İyi ki de müdahale etmiş diyorum her zaman :))

ÇALIŞMA HAYATI

Çalışma hayatım 1998'de haftalık yayın yapan Bingöl, Elâzığ ve Malatya'yı kapsayan Anadolu Bölge Gazetesi'nde başlamıştı. Hem gazete dağıtımını yapıyor hem de haber yazarak muhabirlik görevini üstleniyordum. Aynı zamanda halk oyunları usta öğreticisi olmuştum 1998'de. İki işi aynı anda yürütüyordum ancak 2 yıl sonra gazeteden ayrılarak halkoyunlarıyla devam ettim.

2002'de tecilimi bozup askere gittim. Acemi birliğini Ankara Etimesgut'ta, usta birliğini ise Kıbrıs'ta tamamladım. O dönem bankalarda askerlik filan yoktu:))

1 Mayıs 2003 Bingöl Depreminden iki ay sonra (Temmuz'da) terhis oldum ve Eylül ayında İstanbul'da İstanbul Şişli - Boğaziçi Elektrik Dağıtım Kurumu'nda kadrolu işçi sınav mülakatına girdim ama yedek listede kaldım.

O dönem ağabeyimin teşvikiyle reklam ve baskı hizmetleri alanında bireysel pazarlama çalışmalarına başladım. Bir müddet bu işle iştigal ettim ve 30 Mayıs 2004'te arkadaşlarımın ısrarıyla Bingöl Gazetesi'nde muhabirlik görevini üstlendim. İşimi severek yaptım ve her daim yeniliklerle işimi sürdürürken 2005 Sonbaharında buradan ayrılıp Kent Haber Gazetesi'ni ortaklarımızla birlikte kurduk. Burada Yazı İşleri Müdürlüğü görevini üstlendim.

Tam da gazeteyi açıp açmayacağımıza karar vereceğimiz günün sabahında telefonum çalmıştı ve arayan İstanbul numarasıydı.

Uykulu halde cevap verince karşıdaki görevli konuyu özetleyip “İşe yerleştirildiniz. 1-2 haftaya size haber vereceğiz ve evraklarınızla gelip işlemlerinizi tamamladıktan sonra işe başlayacaksınız”

Ben ise gazete kurmanın heyecanındayım. O gün karar verdik ve gazetenin yayın hayatını başlattık. 10-15 gün sonra aradıklarında ise işe girmek istemediğimi söyleyip dilekçemi vererek bu konuyu kapattım. Kamuyu tercih etmediğim için çevremden biraz tepki almıştım. Hatta birçok kişi de bu duruma şaşırmıştı. Fakat ben kararlıydım, ‘İyi bir gazeteci olmak' en büyük hayalimdi ve bundan vazgeçmeye hiç de niyetim yoktu.

Kent Haber Gazetesi'ne başlamış ve o dönemde spor sayfası kültürünü yaygınlaştırmış, kültür sanat köşesini hayata geçirmiş, bulmaca sayfası oluşturarak sıradanlığın dışına çıkmaya çalışmıştım. İçerik olarak yerel diye tabir edilsek de, formatlarımızı her daim yaygın medya ölçeğinde tutmaya gayret gösterdim. Yazdığımız hemen her haberin gündem olması da mesleki başarımızın birer simgesiydi. Sabahlara kadar süren çalışmanın sonunda, namaz kılmak için oluşturulmuş bir seccade boyu büyüklüğündeki yerde uyurdum. 7 yılım bu zahmet ve emekle geçti. Haftada bir gün eve gidebiliyor, rahat bir uyku çekebiliyordum. Ama mutluydum. Çünkü mesleğimi seviyordum.

Tarih 2012'yi gösterdiğinde Kent Haber'den ayrılmış ve ağabeyimle birlikte o dönemde günlük yayın hayatına başlayan Bingöl Online Gazetesi'ni almıştık. Gazete hizmetlerimiz devam ederken matbaa hizmetlerimiz de sürüyor, sonrasında dijital baskı merkezi oluşturma yolunu da seçerek çalışma ağımızı genişlettik. 'Detay'adıyla dergi çalışmalarımızı sürdürmüş, anadilimiz Zazaca'ya katkı amacıyla “Platformê Zazayon” adlı ayrı bir dergi çalışmasını da hayata geçirdik.

2017'de Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) "21. Uluslararası Türk Dünyası Hizmet Ödülü"ne layık görüldüm. Bitlis'in Ahlat İlçesi'ndeki törende ödülümüzü aldık.

Meslek yaşamım boyunca yazdığımız birçok haber nedeniyle memlekette birçok sorunu çözdüğümüze inanıyorum. Birçok yatırımın da daha erken hayata geçirilmesinde Bingöl basınının kıymetli emekleri görmezden gelinemez.

YAZARLIKTA FAHRİ ALİMOĞLU'NUN BENDEKİ YERİ

Mesleğine âşık olmak tabirinin bende hayat bulduğuna inanıyorum. Tabi sadece habercilik değil, köşe yazarlığına da ayrı bir ilgim var. Yazmayı seven biriyim. Öyle ki, yazarak kendimi daha iyi ifade ettiğimi düşünürüm. Hatta, yakın arkadaşlarım bir konuda konuşmam yerine yazmamı öneriyorlar.

2007'de ilk köşe yazımı yazdım. İlk yazmaya başladığımda, Bingöl'de o dönemde gazeteciler köşe yazarlığı yapmadığından ya da yaşımın çok daha genç olmasından kaynaklı olsa gerek, yazılarımı başkalarının yazdığı düşünülüyordu. “Bu yazıları gerçekten sen mi yazıyorsun?” diyen çokça insana rastladım. Tabi zamanla anladılar ve inandılar benim yazdığıma :)

Bir süre yazdıktan sonra mesleki anlamda bende önemli bir emek ve öğreticiliği bulunan kıymetli büyüğüm merhum Av. Fahri Alimoğlu ile sohbet ederken önemli bir tavsiyesi kulağıma küpe olmuştu.

Çünkü yazdığım köşe yazıları nedeniyle memlekette küs olmadığım kimse kalmamıştı.

Bunun üzerine bana “İyi yazıyorsun, iyi ses çıkarıyorsun ama çok keskinsin. Kalemin kılıç olmamalı, insanları rencide etmemeli. Öyle bir yaz ki, yarın muhatabının yüzüne bakacak payın olsun. Yazdıklarından ötürü ne başını öne eğ ne de yüzünü çevir. Ayrıca kendine has bir tarzın olsun.”

İşte bu sözlerden sonra yazarlık anlayışım değişmiş, daha profesyonel düşünerek yazmanın yanı sıra kendime has bir tarz oluşturdum ve şimdilerde de elimizden geldiğince yazmaya, memleketin gündemine dokunmaya gayret ediyorum.

SİVİL TOPLUM HAYATI

Sivil toplum yaşamım Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyeliği ile başladı. Sonrasında hayatımda unutulmaz yeri olan kıymetli dostum, ağabeyim merhum Hacı Ahmet Caf öncülüğünde Bingöl Halkoyunları Araştırma Derneği'ni kurduk, bir dönem de başkanlığını yaptım.

Merkezi Ankara'da bulunan ve 700'ü aşkın internet haber sitesinin katılımıyla kurulan Türk İnternet Medya Birliği'nin kurucuları arasında yer aldım ve aynı zamanda Bingöl İl Temsilcisiyim.

Tüm Sanayici ve İş adamları Derneği (TÜMSİAD) ve Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği'nde (MUSİAD) üyeliğim oldu. Bu yapılar sayesinde yurtiçi ve yurtdışında iş dünyasını yakından tanıma, yeni pazar alanlarını öğrenme gibi artılar kazandım.

Normalde esnaflık ruhunu taşımam. Pazarlama becerim yoktur. İşimi iyi ve kaliteli yapmaya odaklıyımdır. Düşünen ve yazan biriyimdir. Şehirde herkes gazeteci olarak tanıdığı için matbaa ve reklam hizmetleri işlerimizden pek haberdar değillerdir.

Ayrıca Türkiye Tanıtma Platformu (TUTAP) Bingöl İl Temsilcili görevini sürdürüyorum.

AİLESİ

Genç İlçesi Bayırlı (Mezra Pil) Köyü'ndeniz. Mezra Solhan (Mezra Solaxi) diye de tabir edilir. Dedem Molla Hamit Değişgeç'tir. Çok geniş bir ailemiz olsa da herkes ayrı köylere dağılmış vakti zamanında. Genç'ten Solhan'a uzanan geniş bir koridordaki onlarca köyde Solxan Aşireti ailesi bulunmaktadır.

11 kardeşin en küçüğüyüm. Anne tarafım daha çok Solhan'da. Baba tarafım ise Genç'te. 1950'li yıllar olsa gerek, Bayırlı'dan taşınan ailemiz (Amca, hala ve diğer yakınlar) Çaytepe Köyü Düşmalan Mezrası'na yerleşir. Yanı başımızda Dik İstasyon vardır.  Eski Soyadımız “Değişgeç” idi. Tabi nüfus memurunun koyduğu bir soyadı. Bir harfle başlayıp benzer kelimeler üreterek her aileye bir soyadı verilmiş o dönemlerde. Bize Değişgeç, diğer aileye Dengeşik, diğer aileye Değişman gibi… Resmi evraklarda sürekli hatalı işlem yapılması ve telaffuzunun zor olmasının yanı sıra bir anlamının bulunmamasından ötürü 3-4 yıl öncesinde aldığımız kararla “Bayraktar” soyadını aldık. 2009 yılında Dilan Burakgazi ile hayatımı birleştirdim.

14 Mart 2014'te babamı, 28 Eylül 2015 tarihinde de annemi kaybettim.   

HAYALLER VE BEKLENTİLER

Bingöl'de televizyon kurma çalışmalarım oldu ancak yeterli altyapı tesis edilemediği ve şehrin küçük oluşu nedeniyle bu projelerimi askıya aldım. Tabi zaman neyi gösterir bilemeyiz, yine hedeflerimize doğru yürümeye devam ettik, edeceğiz. Televizyondan ziyade Bingöl Online Haber Sitesi'ne yenilikler kazandırmak, içeriğini güçlendirmek, farkındalıklar kazandırmak ve kurumsal yapısı tamamlanmış iyi bir haber merkezi oluşturmak temel hedefimdir. İşimi iyi yapmak, alanımda başarılı olmak ve elimizden geldiğince mesleğim hakkını vermek en büyük gayemdir. İşimi seviyorum. Sabır ve kararlılık yoluma devam ediyorum. “Mevla'm ne eylerse güzel eyler” diyelim.

Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.