Bingöl Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu, Bingöl-Elazığ ve diğer çevre ile bağlantı yollarında sürdürülen yol çalışmalarını değerlendirdiği açıklamasında hem bürokrasiye, hem de siyasetçilere yüklendi.
“BU FAKİRLİĞİN SEBEBİ KİM?”
Başka il yollarının tarafsızlık çerçevesinde incelenmesi durumunda aradaki farkın daha net görülebileceğini aktaran Karasu, devletten ve siyasetten geçinen, tarafgirlik bakış açısına sahip olanların bu gerçeği görmezden geldiğini vurguladı.
Bingöl-Elazığ yolunun defalarca ihale edildiğine dikkat çeken Karasu: “Bir vesileyle 10 İli, onlarca İlçeyi kapsayan, 1600 kilometrelik bir yol gittik. Gittiğimiz güzergâhtaki yolların kalitesini ve yapım seviyelerini gördük, bu yolları kendi yollarımızla kıyaslama imkânı bulduk. Bingöl-Elazığ yolundaki sıkıntının yüzde 10'u, 10 ilin toplamındaki sıkıntıdan fazla olduğunu gördük. Her ilin yol sorunu çözülmüşken, Bingöl'ün yol sorununun yıllarca çözülemeyişine, bitmiş yollarda bir birinin tekrarı olan çalışmaların yürütülüyor olmasına anlam veremedik. Yapılan yollarımızın proje, güzergah, iniş-çıkış, viraj, dolgu, asfalt kalitesi vb. düşük kalite içermesi bizleri düşündürdü. Parti üniformasını giyen, devletçi vesayete mahkûm olmuş, devletten geçinen, ideolojik düşünen her Bingöllü, Bingöl'den İzmir'e kadar parti üniformasını, devletçi ideolojisini, devletten geçinme uyanıklığını, ideolojik tarafgirliğini bir tarafa bırakarak yolculuk yapsa, vicdanını harekete geçirse aynı gerçeği görecektir. Bu fakirliğin sebebinin Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü mü, Bingöl bürokrasisi mi? Bingöl siyaseti mi? Siyaset-müteahhit-devletten geçinenler ilişkisinin oluşturduğu yönetim oligarşisi mi? olduğu tartışılmalıdır” dedi.
“YOLUN BİNGÖL KISMI İÇLER ACISI”
Bingöl-Elazığ duble yolunun ‘Yüzyıl Savaşları' gibi bitmek bilmediğini, aynı yolu ve aynı yeri tekrar tekrar kazıp yapmanın mantığını anlamadıklarını ifade eden Karasu, şöyle devam etti:
“Aynı yolu bu kadar ihale etmekten insan bıkmaz mı? Bu ihaleleri devlet mi, siyaset-bürokrasi mi yaptırıyor? Aynı yeri ve güzergâhı, yapılmış duvarları yıkıp yeniden yaparken insan mesleğinden, kendisine olan saygısından, insanların mesleklerine bakışından, yönetim anlayışından ve algısından sıkıntı duymaz mı? Bu yolu görenler Bingöl siyaseti, yöneticileri hakkında ne düşünür? Aynı yerin tekrar tekrar ihale edilmesinde ya beceriksizlik ya da kasıt var demez mi? Bingöl-Elazığ Duble Yolu Bingöl'ün siyaseten nasıl yönetildiğinin göstergesi değil mi? Bingöl-Erzurum Duble Yolu farklı mı? Hayır. Yolun Bingöl kısmı içler acısı. Yolun standardı, düşük asfalt kalitesi, virajları, tümsek ve çukurları, bir türlü bitirilememesi bu yolun akıbetinin Bingöl-Elazığ yoluna benzeyeceği izlenimini veriyor. Duble yol standardımız Elazığ İl sınırları içerisinde yer alan hiçbir duble yol standardı ile aynı değildir. Hiçbir ilin duble yol çalışması bu denli ağır yürümüyor, bu kadar kalitesiz değildir.”
SİYASİLERE VE BÜROKRATLARA SERT ELEŞTİRİLER
“Ulaşım ağımızın kalitesiz ve ağır işlemesinin nedenlerinden biri siyasetimizin vizyonudur, kalitesizliği ve iktidarsızlığıdır. İkinci sebep Bölge sisteminin oluşturduğu mağduriyettir. Bingöl'ün Bölge sistemi ile Elazığ'a bağlı olması, Bingöl'ün Elazığ'ın sömürgesi muamelesi görmesine neden olmaktadır. Üçüncü bir neden ise siyasete-müteahhit-bürokrasi-devletten geçinenler ilişkisidir. Devletten geçinenler siyaseti ve bürokrasiyi bloke etmekte, kendi çıkarlarını koruyan, istediklerini yapan kişileri yönetici olarak siyasetçilere önermekte, siyasetçiler bu talebe olumlu yanıt vererek müteahhit ve devletten geçinenlerin uygun gördüklerini yönetici yapmaktadır. Bu çark devlet kaynaklarının sağlıklı yönetilememesine, kaliteli hizmetin sağlanamamasına, yanlış ve yanlı işleyişin hesabının verilmemesine neden olmaktadır. Erzurum'da, Erzincan'da Bakan farkını yapılan ekstra hizmetlerle görmek mümkündür. Bakanı olan bir ilin bu kadar sahipsiz oluşu, ulaşım garibanda olması düşündürücüdür. Bakanı olan diğer iller Bakan farkından yararlanabiliyorken, biz Bakansız alabileceğimiz hizmeti bile düzgün alamıyoruz.”