Yaptığı açıklamasında Bingöl'de yürütülen altyapı ve üstyapı çalışmalarına ilişkin önemli noktalara dikkat çeken Bingöl Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu, Belediye Başkanı Serdar Atalay'a yönelik eleştirilerde bulunurken, Bingöl'ün içinde bulunduğu duruma da dikkat çekti.
Altyapı çalışmalarının bağımsız denetçilerle denetlenmesi çağrısında bulunan Karasu, üstyapı çalışmalarının da incelenmesini istedi. Kaldırımların iki kişinin dahi yürüyemediği şekilde yapıldığını vurgulayan Karasu, eleştirilerini sürdürdü ve Atalay'ın 6 aylık siyasi ömrünün kaldığının tüm kamuoyu tarafından bilindiğini söyledi.
Karasu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'a da seslendi: “Balık değiştirmekle balıkların ölümünü engelleyeceğini zannediyor, suyu değiştirmek aklına gelmiyor. Suyu değiştirse, yani mevcut siyaset anlayışını değiştirse balıkları da kurtarır, siyaseten Bingöllüleşmekten kurtulur.”
“6 AYLIK SİYASİ ÖMRÜ KALMIŞ”
Altyapıyla ilgili sorunları mahkemeye taşıdıklarını, hukuki sürecin başlamasını ve netleşmesini beklediklerini ifade eden Karasu: “Eğer hukuk doğru işler, bağımsız denetleme mekanizmaları tarafsız bir biçimde sürece dahil edilirse projenin nasıl uygulandığı, teknik şartnameye ne oranda uyulmadığı konusunda bilgi sahibi oluruz. Projenin bir bütün olarak ve tüm tarafların becerisiyle fiyaskoya dönüştürüldüğünü basında yapılan tartışmalardan anlıyoruz. Kültür Mahallesinde bağımsız denetim organlarınca bir denetim yapılsın, işlerin nasıl yapıldığı, teknik şartnameye ne oranda uyulduğu konusunda yeterince bilgi sahibi oluruz. Sayın Serdar Atalay'ın altyapı ile ilgili demeçlerimize sessiz kalması kimsenin dikkatinden kaçmamış. Bingöl kamuoyu Sayın Serdar Atalay'ın altı aylık siyasi ömrünün kaldığını biliyor” dedi.
“İKİ KİŞİLİK KALDIRIM ATALAY'IN İCADIDIR”
Üstyapı çalışmalarına da değinen Karasu, kaldırımların dar yapılışına dikkat çekti ve iki kişinin yan yana yürüyemediğini söyledi.
Belediyenin işgalleri önleyemediğini, Başkan Atalay'ın da halka şirin gözükmeye çalışarak uyanıklık yaptığını savunan Karasu: “Sayın Serdar Atalay Bingöl'ü tahrip etmiştir. Yeni yerleşim alanlarının hiçbirinde araba park yeri yoktur. 16 dairelik bir binanın bir tek araçlık park yeri olmaz mı? Maalesef yoktur. Sayın Serdar Atalay'ın imar anlayışı sayesinde tüm araçlar caddelere park ediliyor, park, sosyal alan, yeşil mekan, oyun alanlarının planlanmamış olması rant mantığıyla alakalıdır. Kaldırımı olmayan yollar, üç buçuk parke taşlı, iki insanın yan yana yürüyemediği, tandıra, araba garajına, çepere, bahçe duvarına dayanıp biten kaldırımlar Sayın Serdar Atalay'ın icadıdır. İmar Müdürüyle kol kola girip yaptığı kaldırımlarda yürümeyi denesin. Yürümesi imkânsız. Yazık, bunun için ‘mimar' olmaya hiç gerek yoktu. Yapılmayan, eksik yapılan kaldırımların sorumlusu kimdir? Bu eksikliği kimden bileceğiz? Çeperi yıkmak kaldırımı yapan firmanın mı, Belediyenin mi işidir? Sayın Serdar Atalay dürüst davranmıyor, halka şirin görünmeye çalışmakla uyanıklık yapıyor veya cesaret edip yolları işgal eden ek yapıları yıkamıyor. Siyasi iktidarsızlık böyle kötü bir şey! Çerez yemekle geçmiyor, yazık!” ifadelerini kullandı.
BAKAN YILMAZ'A NET MESAJLAR…
Başkan Atalay'ın da tozdan, topraktan ve çukurlu yollardan dolayı bedel edildiğini ironik sözlerle anlatan Karasu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'a da seslendi.
Karasu, şunları söyledi: “İki yıldır yutmadığımız toz, düşmediğimiz çukur, susuz kalmadığımız gün kalmadı. Saçlarını toz tutar diye jölelemediği, renkli gözlüklerini takamadığı, beyaz pantolonlarını giyemediği, makam arabasıyla mahallelere gidemediği için Sayın Serdar Atalay da bedel ödemektedir! Sayın Cevdet Yılmaz ‘alt ve üstyapı benim sorumluluğumdadır, şahıslar geçicidir' diyerek Sayın Serdar Atalay'ı bay-pas ettiği düşüncesini yayıyor. Sayın Serdar Atalay'ın kendi günahları olduğunu unutuyor. Sayın Cevdet Yılmaz samimi ise altyapıdaki usulsüzlüklerin üzerine gitsin, üstyapıdaki yanlışlara duyarsız kalmasın. Her dönemin tekrarı olan bir siyasi kurnazlık tuzağıyla ‘Sayın Serdar Atalay istediğimiz gibi çıkmadı, bizi de hayal kırıklığına uğrattı, başarısız bir Belediye Başkanıdır, size yenisini getiririz' demeye getiriyor. Balık değiştirmekle balıkların ölümünü engelleyeceğini zannediyor, suyu değiştirmek aklına gelmiyor. Suyu değiştirse, yani mevcut siyaset anlayışını değiştirse balıkları da kurtarır, siyaseten Bingöllüleşmekten kurtulur. Sayın Cevdet Yılmaz'a bir önerimiz de önce Elazığ, Bingöl bürokrasisine söz geçirmeli, kendi uhdesinde olan işlerin ne oranda doğru yapıldığına bakmalıdır.”