Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Bingöl İl Başkanlığı önünde bir araya gelen özel dershane merkezleri, MEB'in kanun taslağı ve bazı medya kuruluşlarında yer alan haberlere tepki gösterdi.
“600 İCARA DOSYASI YILLARDIR DEVAM EDEN TOPLAM DOSYA SAYISIDIR”
Burada dershaneler birliği adına basın açıklamasını okuyan Nizamettin Etdöğer, bazı medya kuruluşlarında yer alan ‘Bingöl'de 600 öğrenci icralık' haberiyle ilgili,” İlimizle ilgili, bir gazetede çıkan haberde,20000 öğrencinin üniversite sınavlarına hazırlandığı, 3500 öğrencinin dershanelere gittiği ve bunlardan 600'ünün icralık olduğu iddia edilmiştir. Bingöl'de 9-10-11 ve 12. Sınıflarda öğrenim gören toplam öğrenci sayısı 13 Bin civarındadır. İcra konusu ile ilgili isimleri zikredilen öğrencilerden Metin İnan, üç yıl boyunca farklı dershanelere devam etmiş, bu kurumlarla yaptığı sözleşmenin yaklaşık yüzde 30'unu ödemiştir. Bu öğrenci, borçlu olduğu halde kendisine herhangi bir haciz İşlemi gerçekleştirilmemiştir. 600 öğrencinin icralık olması ise tamamen çarpıtılmış bir haberdir Bu rakam, yıllardır devam eden toplam dosya sayısıdır” dedi.
Bingöl'de 2 Bin 500 12. Sınıf öğrencisi olduğunu ifade eden Etdöğer: “Bu öğrencilerden sadece 77 tanesi Fen Lisesi öğrencisidir, ilimizde 2013 Yılında binden fazla öğrenci üniversitelere yerleşmiştir. Fen Lisesi'nin tüm öğrencilerinin üniversiteye yerleştiği düşünülse bile, bu oran yüzde 7'de kalmaktadır. Yani, iddia edildiği gibi, üniversiteye sadece iyi okullarda eğitim gören öğrenciler yerleşmemektedir” ifadelerini kullandı.
Türkiye'de orta seviyeli ekonomiye sahip ailelerin ülkenin kaderini belirleyen okullara yıllarca çocuklarını yerleştiremediğini beyan eden Etdöğer, bu okullara, imtiyazlı ve ekonomik güç sahibi ailelerin çocuklarının yerleştirildiğini söyledi.
Dershanelerin yoğun bir şekilde öğrencileri sınavlara hazırladıkları dönemlerde bu durumun tersine döndüğünü kaydeden Etdöğer: “Her kesimden aile çocukları bu okullara yerleşmeye başladılar. Dershanelerin olmadığı bir ortamda bu durum tekrar eskiye dönecek ve yine ülkenin kaderini sadece seçkinler belirlemeye başlayacaktır. Eğitimi yeniden dizayn edenlerin, öncelikle milli eğitim okulları arasındaki kalite uçurumunu düzeltmeleri gerekmez miydi? Öncelikle, dershane ile okulların farklı kurumlar oldukları, işlevlerinin de farklı olduğu gerçeği kabul edilmelidir” ifadelerini kullandı.
“MEDYA İKİYE BÖLÜNDÜ”
Dershanelerin kapanması tartışmasında medyanın ikiye bölündüğünü, dershaneler üzerinden ölçüsüz bir tartışmanın yapıldığını belirten Etdöğer, şöyle konuştu:
“Biz bu durumun hayra alamet olmadığını, tehlikeli bir gidişat arz ettiğini görmekteyiz. Bu tartışmalar yapılırken adalet ilkesinin gözetilmesi, duyarlı tüm vatandaşlarımızın beklentisidir. Yeterince araştırma yapılmadan yapılan haberlerin birçok kişiyi, kurumu mağdur edebileceği unutulmamalıdır. Dershanelerin sınavlara hazırlık işlevi yanında, hafta sonlarında okula devam eden öğrencileri, hafta içlerinde ise mezun öğrencileri bünyelerinde barındırarak, onların boş kalmamalarını ve zararlı etkinliklere bulaşmalarını önlemek gibi işlevleri de vardır. Birçok velimiz, dershanelerin kapatılması konusu gündeme geldiğinde, olayın bu boyutunu dile getirmektedir”
“YASADIŞI İŞ YAPMIYORUZ”
Dershanelerin yasadışı ve Gayri ahlaki bir iş yapmadığını bildiren Etdöğer, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu ülkede faize, fuhuş ve alkol ticaretine gösterilen müsamahaya, sağlanan olanaklara karşılık, özel bir teşebbüs olan dershanelerin baltalanmaya çalışılmasını, önlenmesini ve haksız gerekçelerle ortadan kaldırılmaya çalışılmasını ilimizin yetkililerine ve tüm halkımızın takdirine bırakıyoruz. Sonuç olarak, konu ile ilgili yeterince araştırma yapılmadığı, bu kurumların kapanması ile oluşacak boşluğun giderilmesi için bir çalışma yapılmadığı malumumuzdur. Bu konunun aceleye getirilmemesini, üzerinde yeniden ve yeterince düşünülmesi gerektiğini hatırlatıyoruz”