Heyet Başkanlığını Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan'ın yaptığı toplantıya, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, CHP Parti Meclisi Üyesi Emel Yıldırım, Tekin Bingöl ve Hüseyin Yaşar, İl Başkanı Mustafa Kurban, Yedisu Belediye Başkanı M. Şerif Memioğlu, İHD Bingöl Şube Başkanı M. Can İnce ve bazı STK temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan Toplumsal Barış Heyeti Başkanı Oğuz Oyan, Türkiye'de çifte standardı barındırmayan bir demokrasinin öncelikli hedefler arasında yer alması gerektiğini söyledi. Yüzde 10 barajının yüzde 5'e düşürülmesi için meclise teklif verdiklerini ancak AKP tarafından ret edildiğini belirten Oyan: “Mecliste BDP ile birlikte bunu destekliyoruz. Bu sadece bölge için değil, demokrasinin asgarini koşullarını sağlayacak, siyasi zemini demokratikleştirecek, insanların temsil haklarını güçlendirecek, mecliste temsil edilmek bakımından irili ufaklı bütün siyasi oluşumların temsili için seçim barajının düşürülmesine biz varız. Özellikle taksim olaylarında öne çıkan en önemli taleplerin başında ‘baraj olmasın' talebiydi. Diğer taraftan bu hukuk cinayetlerine de son verilmesi lazım. Ben KCK davalarına da gittim, Ergenekon davalarına da gittim. Eğer hukuksuzluk varsa her yerde karşı çıkacağız. Ergenekon'a da Kürt Siyasi Hareketi karşı çıkmalıydı. Burada faili meçhul cinayetlerden yapılan yargılamalar elbet olur. Ancak burada işlenen hukuk cinayetleri de vardır. Sapla samanı ayırmak gerekir. Burada çifte standart olmasın. Türkiye'de iktidar partisi kendi rejimini kurma çabasındadır. Bunu yaparken her türlü din istismarını da yaparak rejimini kurmaktadır. Burada iniş çizgisinde olan bir iktidardan bahsediyorum. Bu ülkenin artık Tayip Erdoğan'dan kurtulması lazım. Türkiye'de polis şiddeti artık son bulsun. Polisin polisi koruduğu bir Türkiye gerçeği var. Polis şiddetini sürekli hoş görmek polise daha fazla şiddet yap demektir. Diğer taraftan demokrasi ve insan haklarına saygı gösterilsin istiyoruz, milletvekillerini millet seçsin, düşünce ve ifade özgürlüğü güvence altına alınsın, toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüğünü genişletelim, din ve vicdan özgürlüğü korunsun, he rinanca eşit imlan tanınsın. Basın özgürlüğü sağlansın, tutuklu öğrenci ayıbına son verilsin, halkın vekillerine özgürlük verilsin, faili meçhul cinayetler çözümlensin, Uludere katliamı aydınlatılsın, Diyarbakır'a cezaevi değil; müze yapılsın” dedi.
“ÇÖZÜM SÜRECİNİN ADRESİ MECLİSTİR”
Konuşmasının devamında Kürt sorununa da değinen Oyan, çözüm sürecinin adresinin Meclis olduğunu dile getirdi.
Kürt sorununun mecliste konuşulması gerektiğini söyleyen Oyan: “Bunlar mecliste konuşulabilecek şeylerdir” şeklinde konuştu.