Zararı halk görüyor!YOL KESME, ARAÇ YAKMA VE ADAM KAÇIRMA OLAYLARINA İLİŞKİN ORTAK TEPKİ! Çözüm sürecinin devamı noktasında üzerlerine düşen sorumluluktan kaçınmayacaklarını vurgulayan STK temsilcileri: Kanın akmadığı bugünlerde süreci sabote etmeye çalışanlar bilmelidirler ki, halk, geçmişe dönmeyi asla düşünmemekte ve süreci sonuna kadar desteklemektedir. Huzur ortamına zarar verenler, tarih sayfalarına kaybedenler olarak geçecektir dediler.![]() Yakın tarihte PKK yandaşları tarafından Bingöl-Diyarbakır karayolunda başlatılan ve bölgede birçok noktaya sıçrayan yol kesme, araç yakma ve adam kaçırma eylemlerinin verdiği rahatsızlık, kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. Eylemlerin ortasında kalan Bingöl'ün bu olaylarla anılmasının verdiği endişe ise giderek artıyor. Çözüm Süreci ile birlikte yakalanan huzur ve barış ortamının yarattığı kazanımların meyvesini almaya başlayan bölge halkı, geçmişi yaşamak istemediğini haykırırken, sivil toplum örgütü temsilcileri de bu noktadaki tepkilerini ve beklentilerini paylaştılar. Huzurun devamı için her türlü sorumluluğu üstlenmekten kaçınmayacaklarını, sürecin aksadığı görüşünü ise asla kabul etmediklerini vurgulayan STK temsilcileri, bu eylemlerin bölge insanına katkısının değil, zararının olduğunu vurguladılar. İşte, son günlerde cereyan eden olaylara ilişkin Bingöl Online Gazetesi'ne açıklamada bulunan STK temsilcilerinin o görüşleri; BÖLGE İNSANI BUNLARI HAK ETMİYOR Memur-Sen Bingöl İl Başkanı Mücahit Çelik: “Bu yapılanlar, bölgeye vurulan en büyük darbedir. Neticede, bu olaylardan yine bölge insanı zarar görüyor. Diyaliz hastaları ve randevulu hastalar hastaneye gidemiyor. İşini programlayan insanlar işinden mahrum kaldılar. Barış süreci zor bir adım değil. Bölge insanında bir huzur vardı. Herkes istediği saatte isteği yere gidebiliyordu. Son günlerdeki olaylar nedeniyle “acaba eski günler mi gidiyoruz?” endişesi yaşanıyor. Bölge insanının huzuru isteniyorsa, sorumluluk makamındaki her insan tepkisini dile getirmeli. Bir takım kişisel hisler bir kenara bırakılıp toplumun hislerine bakılmalı. Bu konuda günü birlik değil, kalıcı çözüm için daha aklıselim düşünmek lazım. Taraflara da çağrımız şudur ki, bu meseleyi ifade ederken kişisel değil, toplumun değerleri göz önünde bulundurarak konuşmak lazım. Bu mesele, ülkenin tamamını ilgilendiriyor. Öyle sözler sarf ediliyor ki, akla ziyan! Herkes elini vicdanına koymalı. Bu manada Hükümet, atılması gereken adımlar noktasında varsa bir eksiklik, süreci hızlandırmak adına o eksikleri de giderip gerekli adımları atmalı. Bingöl, olayların tam da ortasında. Ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bölge insanı bunları hak edemiyor” dedi. “HALKIMIZ SABIR VE FEDEKARLIK GÖSTERECEKTİR” TÜMSİAD Bingöl Şube Başkanı İbrahim Alimoğlu: “Başlatıldığı günden buyana gayet iyi yönetilen Çözüm Sürecinin bu tür eylemlerle sabote edilmeye çalışılmasına şiddetle karşıyız. Yol keserek halkın seyahat özgürlüğüne vurulan bu darbeler, elbette ki toplumda da ciddi bir tepki görmektedir. Kalkınma yolunda önemli kazanımlar elde eden, iş dünyasının yeni yatırım alanı olarak yoğun ilgi gören bölgemizde bu tür hadiselerin yaşanması, kısmen de olsa endişe verici. Özellikle günlerdir yaygın medyada bölgemiz ve ilimizin bu tür olumsuz hadiselerle anılması da, düzeltilmekte olan imajın yeniden zedelenmesine sebebiyet vermektedir. Bunun sadece sıradan bir eylem olmadığını, hem ilimiz hem de bölgesel açıdan kalkınmanın ve gelişmenin önünde çok büyük yaralar açabileceği kaygısını taşıdığımızı ifade etmek istiyorum. Çözüm Süreci'nin etkin bir şekilde devam etmesini isteyen halkımızın, bu tür olumsuzluklara rağmen her türlü sabır ve fedakârlığı göstereceği inancımız tamdır. Beklentimiz, huzurun, barışın ve bölgemizde başlatılan kalkınma hamlelerinin büyüyerek devam etmesidir” “BU YAŞANANLAR KABUL EDİLEMEZ!” MÜSİAD Bingöl Şube Başkanı Ali Akbana: “Yaşananları asla tasvip etmediğimizi vurgularken, hem ilimize, hem bölgemize, hem de ülkemize zarar veren bu eylemlerin barışa bir katkısı olmayacağının altını çizmekte yarar görüyorum. Yılardır akan kardeş kanı durmuş, huzur ortamı sağlanmış ve bölge insanı bunun mutluluğunu yaşamaya başlamış iken, olayların yeniden alevlenmesi kabul edilemez. Talep ve isteklerin karşılanması için siyasi zemin mevcut iken, toplumsal travma yaratacak eylemlere başvurulması ve bunda en büyük zararın halka ödetilmesi tasvip edilemez! Teşviklerle yatırımcının bölgemize yönlendirilmesi ve istihdamı arttırıcı faaliyetlerin yoğunlaştırılması sağlanıyorken, yatırımcıyı ürkütücü bu tür tutum ve eylemlere başvurulması kabul edilemez. Çözüm Süreci'nin her zamankinden daha fazla sahiplenildiği bir dönemde yaşanan bu gelişmeler, inanıyoruz ki bir esinti olarak geçmişte kalacak. Hiç kimse, halkın seyahat özgürlüğünü elinden alma hakkına sahip değildir. Bizler, çözüm sürecinin sekteye uğrayacağı endişelerini taşımıyoruz, böyle bir yaklaşımı da kabul etmiyoruz. Çünkü halk, süreci devam ettirmek adına her türlü fedakârlığa hazır. Yakalanan huzur ortamını yeniden kan ve gözyaşına bırakma gibi bir niyet asla fikirlerde dahi yer bulmamaktadır. Sürecin tam manasıyla amacına ulaşacağı inancımız tamdır. Hiçbir güç, halkın iradesine karşı koyma gücüne sahip değildir. İnşallah, bu olumsuzluklar geride kalacak ve ülke olarak çok daha güzel günleri hep birlikte yaşayacağız” “HALK, ÇÖZÜM SÜRECİNDEN MEMNUN” Sağlık-Sen Bingöl Şube Başkanı Bilal Arslan: “Çözüm Süreciyle birlikte insanların ölmemesi gerektiği, sorunların siyaset kanalıyla çözülebileceği görüldü. Halk, süreci kabullendi ve oldukça yoğun bir destek de mevcut. Çözüm Süreci kuzeyden güneye, doğudan batıya herkese ümit vermiştir. Birileri tarafından sürecin heba edilmemesi için yasal altyapılar oluşturulmalı. Bu, ülkemizin çıkarı için yapılmalı. Taraftarın da sorumlu davranması gerekiyor. Siyaset halk için yapılır. Halk, gelinen noktayı benimsemiş ve kabul etmiştir, devamını da bekliyor. Diyarbakır'da gerçekleşen çalıştayın hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyoruz. Gerek çözüm süreci, gerekse Alevi çalıştaylarının gerekliliğinin devlet tarafından ivedilikle yapılması gereklidir. Bu süreç, hiç kimsenin heva ve hevesleri uğruna heba edilmemelidir, süreçten vazgeçilmemelidir. Yapılan eylemlerin halka verdiği zararın gözden geçirilmesi, tarafların halkın değer ve beklentilerini düşünerek hareket etmesini bekliyoruz. Şiddetle hiçbir kazanımın sağlanamadığı gereceği önümüzde iken, bu şekilde eylemlerin zarardan öteye gitmediğini kabul ederek yaşananlara son verilmesini diliyoruz” “BARIŞI VE BİNGÖL'Ü KISKACA ALMAYA YÖNELİK OLAYLARDIR” Bingöl Tavz Kültür Sanat ve Kalkınma Derneği (Tavz-Der) Başkanı Murat Soysal: “Çözüm Süreciyle birlikte bölgemizde ciddi bir olumlu hava oluştu. Köyünü terk edenler köylerine dönmeye başladı, köylerde yazlık evler yapanlar giderek çoğalıyor. On yılardır gidemediğimiz bölgelerde festivaller düzenlemeye başladık. Herkesin, bu olumlu havanın devamı noktasında tavrı ve görüşü net! Tarafların, olumlu yaklaşımlarını bekliyoruz. Bu sürecin bozulmasına sebep olanlar, kim olursa olsun bundan sonra tarihe “kaybeden” olarak geçecektir. Yaşananları endişeyle takip ediyoruz. Ümit ediyoruz ki, ölümlerin son bulduğu, kanın akmadığı, güneşin her zamanınkinden farklı doğru bugünlerde devam edecek. Hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemi batarsa ideolojisi, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun kaybeden hepimiz olacağız. Aklıselimin hakim geleceğini, sürecin devam edeceği inancımız tamdır. Bingöl halkı, kimden gelirse gelsin her türlü haksızlığa karşı dik durmuştur, bundan sora da dik durmaya devam edecektir. Güzelim barış ortamına ve Bingöl'ü kıskaca almaya yönelik bu olayları tasvip etmediğimizi vurgulamak isterim.” YORUM YAZIN ![]()
|
|