Yüksek: her bölge özerk olsunTürkiyenin çözüm formülünün özerklik olduğunu savunan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Osmanlı döneminde de eyalet sisteminin olduğunu belirterek, Özerklik en doğru en demokratik çözümdür. Biz sadece Kürtlere özerklik demiyoruz. Bütün Türkiyede uygulanacak bir modelden söz ediyoruz. Her bölge özerk olsun dedi.![]() Bingöl'de DEM-GENÇ tarafından düzenlenen ‘ Demokratik Ulusa Son Bir Adım' konulu panele konuşmacı olarak katılan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, öz yönetim, özerlik, eyalet sistemi, bölge ve Kürt sorununu değerlendirdi. “YENİDEN TÜRK-KÜRT İTTİFAKI KURULABİLİR” Tarihsel bir süreç içerisinde olunduğunu kaydeden Yüksek, şunları söyledi: “Biz tarihsel bir süreçteyiz. Birinci Dünya Savaşında kaçırdığımız bütün fırsatları şimdi Ortadoğu'da yeniden yakalıyoruz. Bunu değerlendirmek istiyoruz. Bu halka bir gelecek yaratmak istiyoruz. Bu baklada özgür yaşayabileceği koşullara kavuşmasını sağlamak istiyoruz. Zordur ama yapmak zorundayız. Bunu engellemeye çalışan çok güç var. Keşke Türkiye Cumhuriyeti kabul etseydi bizler bir Türk-Kürt ittifakı kurarak hem Kürtlerin kazanacağı hem de Türklerin kazanacağı bir süreç olurdu. Halada öyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Tarihsel ittifak süreçlerimiz var. Selçukluyla, Osmanlıyla Cumhuriyet dönemiyle. Yine yapabiliriz. Bizler halkımız için bir gelecek oluşturmak durumundayız. Bu öz yönetimler, demokratik özerklik konularında da bunların hepsi çözüm sürecinde müzakere konularıydı. Masa devrildikten sonra bu halk dedi ki ‘ kardeşim benim kendi kendimi yönetme hakkım var' İlelebet AKP'nin ve Tayip Erdoğan'ın ağzına bakarak ‘acaba bize ne verecek' diye bekleyemez. Biler bu tarihte kendi geleceğimiz adına bazı adımlar atmazsak, bazı hamleleri yapmazsak hiçbir şeyin sahibi olamayız. Bunun üzerine başlayan karşıt bir süreç var. Çatışmalarda buradan çıkıyor, barikatlarda ve hendeklerde buradan çıkıyor. Bütün meseleler bunun etrafında dönüyor. Sanki dünyada hiç olmayan bir şey istiyor bu halk.” “OSMANLI'DA EYALET SİSTEMİ VARDI” Kürt meselesinin Osmanlı'daki modellerle çözülebileceğini ifade eden Yüksek, “ Dünyanın her tarafında olan demokrasiden daha fazlasını istemiş değil bu halk. Gidin İspanya'ya bakın orada özerklik modelleri var. İtalya'da özerklik görürsünüz, Almanya'da eyalet sistemi görürsünüz. Bundan 3 yıl Recep Tayip Erdoğan çıkıp ‘Osmanlı zamanında Kürt beylikleri vardı, eyaletler vardı, Lazistan, Kürdistan eyaletleri vardı, bundan korkmamak lazım, bunu bizde yapabiliriz' diyen bir noktadaydı. Ne oldu da şimdi insanlar bunu istemeye başlayınca topla tankla üzerine gidiyorsun. Bütün dünyada olan, Osmanlı'da da olan bir durumu tekrar güncellemek gerçekleştirmek istiyoruz. Sen bir avuç Gagavuz Türkü için özerkliği destekliyorsun. Burada Türkler özerk olsun diyorsun. Peki, sen oradaki Türk için onu istiyorsun buradaki Kürt isteyince niye olmuyor. Peki, sen niye bir Kürdistan kavramına bu kadar öfkelisin. Bunu isteyen insanları tutukladın, geriye kalanların üzerine topla tankla gittin. Şuana kadar 153 tane sivil insan öldü. Sadece sivil, elinde silah ve herhangi bir şey olmayan 153 insan. Buradan hükümeti hiç kimse haklı göremez” “SADECE KÜRTLERE ÖZERKLİK DEMİYORUZ” Türkiye'nin çözüm formülünün özerklik olduğunu savunan Yüksek, “ Biz bunu ortaya koyuyoruz. Varsa onunda projesi çıksın ortaya koysun. Çünkü bir projesi yok. Herkes Türk olacak. İşte duvarlara yazıyorlar, ‘ Türk isen övün, değilsen itaat et' diye. İtaat edecek ve Türk olacaksın diyor. Onun başka projesi yok. Özerklik en doğru en demokratik çözümdür. Biz sadece Kürtlere özerklik demiyoruz. Bütün Türkiye'de uygulanacak bir modelden söz ediyoruz. Her bölge özerk olsun. Bütün dünya buraya doğru gitti. Tekçi anlayışın artık terk edilmesi lazım! Zaten budur Türkiye'de çatışmaya ve savaşa yol açan bu tekçi anlayıştır. Bu ülkeyi sadece Türk malı olarak görmektir sorun. Eğer bu ülkede Türk'ün dışında yaşayan başka halklarda varsa bunların da özgür yaşamanın modeli özerkliktir” “HER BÖLGENİN KENDİ PARLAMENTOSU OLSUN” “Ankara'da tek meclis olmasın artık” önerisinde bulunan Yüksek, “ Bunun yerine her bölgede parlamentolar olsun. Bu dünyanın her tarafında var. Dünyanın ilerlemiş bütün ülkelerinde bu sistem var. Bizde buna benzer bir model öneriyoruz. Biz diyoruz ki yerel parlamentolar ve meclisler olsun. Her bölgenin kendi parlamentosu olsun. Buralara yetki devri yapılsın. Halk burada kendi yerel parlamentosunu seçsin, kendileri yönetsin. Her parti seçime girecek bize verin demiyoruz ki. Herkes seçime gider ve ne kadar sandalye kazanırsa o yerel hükümet olur. Eğitim konusunda yetki devri yapılsın. Bu anadilde eğitim meselesi ne olacak diyorlar. İşte biz bununla çözebiliriz diyoruz. Türkiye'nin her tarafından yerel parlamentolara yetki verin o bölgede yaşan halklar kimlerde bunların taleplerine göre ana dilde eğitim verilsin. Anadili Kurmanci olanın Kurmanci, Zazaki olanın Zazaki'de eğitim görsün, Türkçe olan Türkçe eğitim görsün. Bu yetkiyi yerel parlamentoya devredersen yerel parlamento orada yaşayan halkın ihtiyacına göre bunu belirler. Ona göre öğretmen yetiştirir, ona göre üniversite eğitimleri yapılır.” YORUM YAZIN ![]()
|
|