Yazarımız levent, diyanet avrupa dergisi'ndeBingöl İl Müftülüğü'nde Din Hizmetleri Uzmanı olarak görev yapan sitemiz yazarı Lamia Levent'in ‘Sonsuzluk Yolcusu' başlıklı makalesi Diyanet Avrupa Dergisi'nde yayınlandı.Derginin Aralık sayısında, Din ve Sosyal Hayat bölümünde yayınlanan makalesinde, insanların Allah'a ulaşmasında seçtikleri yolları güzel bir anlatımla okuyucu sunuyor. Yazarımızın daha önce sitemizde de yayınlanan yazısını okuyamayanalar için tekrar yayınlıyoruz Sonsuzluk Yolcusu: İnsana dair ne kadar söz söylense, ne kadar tarifler, tanımlamalar yapılsa da hala söylenecek sözler vardır. Elbette bu sözler içerisinde söylenen öyle sözler var ki, tüm söylenenlerin üzerinde ve ötesinde. İnsan için sözün en güzelini ve en özünü insanların en seçkini söylemiştir: “ İnsan bir yolcudur. Dünya ise bu yoldaki bir gölgeliktir.” İnsan demek yolda olmak demektir bir bakıma. Yollar uzanır önümüzde. Aslında yolları O serer önümüze ve biz seçeriz yolumuzu. Belki başka yollar, başka istikametler seçeriz kendimize. Ancak hangi yolu seçersek seçelim bizi O'na ulaştırır tüm yollar. Biliriz ki, Allah'a giden yollar kulları sayısıncadır. Ve yine biliriz ki, “Yolcular gitmese de / Yollar gider Allah'a. Yolların inişleri, yokuşları vardır. Bazen tökezler düşeriz, ama her defasında kalkıp yola devam etmek gerek. Her dem yolda olmak gerek. Bazen de yollar çatallaşır, yollar karışır. Ancak O'nun yolu birdir. Ve O, ancak arayanlar için yolunu gösterir. Bulmak için aramak gerek ve kendimize dönmek gerek. Çünkü kendini bilen, Rabbini bilir. Yolda olmak demek aynı zaman da bir aksiyonu bir hareketi ifade eder. İnsan için atalet ve durgunluk yoktur. “O, her an yeni bir iştedir” ayeti mucibince, O'nun yarattıkları için durmak ne kadar abestir. Çünkü yolda hazırlarız azığımızı, Rabbimize sunacağımız en güzel adağımızı…O'na kavuşma arzusu, insanı bir aşk ve vecd hali içerisinde harekete geçirir. İşte bu aşktır Mevlana'yı döndüren, Yunus'u diyar diyar gezdiren. İnsan sonsuzluk yolunda garip bir yolcu. Sonsuzluğa meftun insan için en anlamlı yolculuktur bu. Yitirilen cennete duyulan özlem ve insanı kendine çeken cazibesiyle sonsuzluk arzusu insanın en büyük rüyası… İnsanı cennetten dünya hapishanesine gönderen bu arzu değil miydi? İşte şimdi her zamankinden daha yakınız ona. Bizim yolculuğumuz asıl yurdumuza yaptığımız bir yolculuktur. Dünya sonsuzluğa giden yolda insanı aldatan bir serap. Bir taraf da serabı gerçek sanıp aldananlar, diğer taraf da ise iltifat etmeyip geçenler. Ötelerden gelen kutlu ses aldanmamak için “ Dünya da garip bir yolcu gibi yaşa” buyuruyor. Evet garip bir yolcu gibi. Bulunduğu yere ünsiyet etmemiş, muvakkat bir vakit için orada olduğunu bilen kişidir garip. O seraba kapılmayıp da dosdoğru yol tutanlar için ise “ Ne mutlu o gariplere” müjdesi kafi mükafattır zannımca. Diyanet Avrupa Dergisi Aralık 2005 80. Sayı YORUM YAZIN
|
|