Türkiye'nin varolma davasıBaşbakan Tayyip Erdoğan ABD'ye doğru yola çıkarken, birileri en vahşi sürprizle kendisini uğurladı: Tokat'ın Reşadiye kazasında bir askeri konvoya saldırı düzenleyip yedi askeri şehit ettiler...Böyle düşünenler arasında Başbakan Tayyip Erdoğan da var. Şimdi burada biraz durup yeni bir durum değerlendirmesi yapmak şart: Tayyip Erdoğan sıradan biri değil, başbakan... Başbakanlık makamı istihbarat akışının merkez odağıdır ve Tayyip Erdoğan'da devletin bütün istihbarat birimlerinin sağladığı bilgi ve yorumlar olması gerekir. Eylemi PKK'nın yaptığı kuşkusunu sadece ilk gün seslendirmedi Başbakan Erdoğan, aradan geçen bunca zamana rağmen bugün de aynı görüşte olduğu anlaşılıyor. O halde? Aslında kuşku duymak için her türlü gerekçe bulunmakla birlikte, Reşadiye saldırısını PKK'nın yapmış olması da, kuşku uyandıran sebepler kadar mümkün. Evet, Türkiye'nin önünü açacak, istikrarı geri getirecek sürecin başarısını istemeyen herhangi bir odak böyle bir eylemi planlamış ve taşeronlarına yaptırmış olabilir; ancak PKK'nın böyle bir saldırıyı yaptırmış olması da kabulü zor bir ihtimal değil... Değil, çünkü sürecin başarısı hayatını teröre adamış olanların yenilgisi anlamına da geliyor. Terörü ortadan kaldıracak her gelişme bölge halkını vesayetten kurtaracak, siyaset daha doğal bir zemine oturacak, demokrasinin esasını teşkil eden temsil özelliği ilkel bağların önüne geçecek... Bugüne kadar bölge halkına siyasette öncülük etmiş, mücadelede saf tutmuş olanların altından zemini kaydıran bir sürece, ancak yürekleri insan sevgisiyle dolu gerçek anlamda liderler taraf çıkar... Başkalarını ölüme göndermeye alışmış yürek taşlanmışsa ondan bir hayır umulmaz. Şiddetin yeni şiddeti beslediği bir ortamdan barışın egemen olacağı farklı bir ortama doğru yol alınırken terörden başka bir yöntem bilmeyenler için iki seçenek söz konusu olabiliyor: Ya halkının iyiliği ve esenliği için fedakârlığı göze almak ve bir kenara çekilmek, ya da yeni ölümler kusarak süreci baltalamak... Reşadiye'de konvoydaki genç askerler üzerine ölüm kusanlar ikinci seçeneği tercih edenler olabilir pekâlâ... İlk seçeneğin tercihi, bugüne kadar teröre bulaşmış olanların bu yolu halk için seçtikleri iddiasıyla uyumlu olurdu; 'demokratik açılım' muhatapları arasında öylelerinin sesleri pek çıkmıyor. Demokrasiden beslenen DTP o seçeneği ilk günden bayraklaştırabilir ve şimdiye kadar çözüm yolunda bayağı mesafe katedilmesini sağlayabilirdi; DTP'de siyaset yapanlar ise lâfı eğip bükmeyi tercih etti, ediyor. Hesap hatası yapıyorlar: Bazılarının sandığı gibi iki-üç terör eylemiyle vazgeçilecek bir süreç değil 'demokrasi açılımı'; Türkiye için bir 'varolma davası' bu... Halkına refah ve mutluluk sunacak, yeniden ikame edilen istikrar sayesinde tarihin üzerine yüklediği görevleri yerine getirebilecek bir noktaya erişmek zorunda Türkiye... Ama öyle erişecek buna, ama şöyle... Herkesin durumu yeniden gözden geçirmesinde yarar var. Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Diyalog Gazetecilik San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan köşe yazısı/habere aktif link verilerek kullanılabilir. YORUM YAZIN
|
|