Türkiye Eğitim-Sen Bingöl Şube Başkanı Sedat Dursun, memurların iş güvencesini konu alan torba yasaya eklenen 82'nci maddenin memurların iş güvencesini ortadan kaldırdığını savunan bir açıklama yaptı.
Kamu çalışanlarının haklarını geriletecek, iş güvencesini ortadan kaldıracak birçok kanun tasarısının gündemi meşgul ettiğini ifade eden Dursun: “ İktidar, geldiği günden beri memurluk güvencesini ortadan kaldırarak güvensiz ve güvencesiz bir çalışma hayatı oluşturmak için altyapı hazırlamakta, türlü söylemlerle kazanılmış haklarını yok edecek uygulamalarla, memurlarımızı adeta bir ateş çemberinin içine atmak istemektedir. Devlet memurlarının, iş güvencesine sahip olmasının sebebi nedir? İş güvencesi, devlet memurlarının geleceğinden çok, ülke ve milletin menfaatlerinin ve geleceğinin gereğidir. Bütün bu gerçekler ortadayken önce sözleşmeli ve 4/C'li esnek istihdam uygulamasıyla memurluk güvencesini yok etmeye çalıştılar. Ardından taşeronlaşma yoluyla memurların görevlerini taşeron işçilerine devrettiler. Rotasyon uygulamasını, memurları oradan oraya sürmek ve baskı altında tutabilmek için bir araç olarak kullandılar. Ülkeyi parti devletine dönüştürmekte kararlı olan iktidar, şimdi de memurların görevden alınmalarında yargı kararıyla geri dönme haklarını gasp etmek istiyor” dedi.
Hükümetin önergelerinin yasalaşması durumunda, kamu görevlisi usulsüz yollardan işten çıkarıldığını ya da başka bir göreve atandığını yargı yoluyla ispat etse bile iki yıl süreyle görevine dönemeyeceğini kaydeden Dursun: “Üstelik yargı kararını yerine getirmeyen yetkililer hakkında hiçbir yasal işlem yapılamayacaktır. Yani görevden alınanlar davaları kazansalar bile eski görevlerine dönemeyecek, yargı kararlarını uygulamayan idareciler hakkında ise ceza soruşturması açılmayacaktır. Böyle bir uygulama hukuk devletinin katledilmesi, iktidarın hukuku askıya alması ve memurun iş güvencesinin yok edilmesi demektir” dedi. Açıklamasında hükümete uyaran Dursun: “İktidarın memurlara karşı takındığı bu düşmanca tutum değişmediği, bu tasarı geri çekilmediği takdirde, hiç görmedikleri tepkiyi göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Memurların da daha fazla hak kaybına tahammülü kalmamıştır. Bu tasarı, bir anlamda memurların yaşam hakkına yapılan saldırıdır. Memurun varlığına yapılan bu hayâsız saldırının durmaması halinde Türkiye'nin her noktasında memurun sesini, gücünü ve kararlılığını herkesin hissedeceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır” ifadelerini kullandı.