Timsah kendini ısırdı, üç puanı aslan kaptıGalatasaray, Bursaspor karşısında Volkan'ın kendi kalesine ve kaleci İvankov'un büyük hatasından Aydın'ın attığı golerle 2-0 öne geçti. İbrahim'in tek sayısı Bursa'ya yetmedi...BAĞIŞ ERTEN Christopher Nolan ‘The Dark Knight'ı (Kara Şövalye) çekerken akşam İstanbul'daki gibi hava bulsa bence Oscar'ı kesin alırdı. Özel efekt falan değil resmen gerçek kasvet vardı dün. Biraz ıkınsa ya çamur yağacak ya da dün teğet geçen göktaşı geri dönüp vuracaktı. Bu havayı dağıtsın diye geldik Ali Sami Yen'e. Ama maç da havaya uydu. Gerçi Sarı-Kırmızılar Servet'siz, Arda'sız, Topal'sız, Sabri'sizdi ve kötü oyun için anlaşılabilir nedenler bulabilirdik. Ama böyle kötü bir maç için tek takım yetmezdi, mutlaka en az onlar kadar kötü (hatta ondan da kötü) bir de rakip lazımdı. Ki maalesef dananın kuyruğu orada koptu. Havaya uygun, durgun mu durgun başladı karşılaşma. O kadar ki gol anları dışında kayıt defteri hiç açılmasa olurdu. 10'da Kewell'ın ‘gol olur' ortası golü tribünlerin gözünde Baros'a yazdırdı ama vuruşun asıl sahibi kendi kalesini hedef alan Büyük Volkan'dı: 0-1. Ondan sonra yine dostlar futbol oynarken görsün izledik bir süre. Ama daha da kötüsü varmış. 31'de Ivankov'un saçmalamasıyla gelen neye niyet, Aydın'a kısmet gol oyunu hepten kopardı. Bundan sonra bu maçı değil Christopher Nolan, Hatta Uğur Vardan'ın biricik yönetmeni Clint Eastwood bile sürükleyici kılamazdı. Aslında bunun için Galatasaray'ı suçlamak anlamsız. Atalet tamamen Bursa'dan kaynaklanıyordu. 35'te gelen Bekir'in cılız şutunu ya da 44'te Volkan'ın dağlara taşlara'sını pozisyon saysak bile Bursaspor adına bir şey söylemiş olmuyorduk. Akmayan, çoğalamayan, üç topu bir araya getiremeyen bu oyun karşısında Cim Bom da haliyle skora yaslanıp ayaklarını uzattı. Devre sonuna dek hiç de istifini bozmadı. İkinci yarıda bu tablo değişmezse maç için 60 gibi yeterlilik önergesi vermeyi düşünüyordum. 53'te frikikten, ‘Servet görünümlü' İbrahim'in kafasından gelen (ki başka şekilde gelebilecek gibi durmuyordu) gol olmasa korktuğum başıma gelecekti kesin: 2-1. Çünkü oyun yine uyutan bir peşrevle açılmıştı. Neyse ki bu gol biraz hava kattı oyuna. Lakin bu hava'nın da menzili çok uzun değildi. Her ne kadar mücadele dozu artmış olsa da oyun yine teklemeye başladı. 62 geçilirken Kirita ve Maksim Romaşenko sahne aldı Bursa'da. Belli Ertuğrul Sağlam hareketli oyunda zorlanan takımını bir tık itmek istiyordu. Galatasaray ise 2-1'in huzursuz eden tehditkârlığından kurtulmak istiyordu yavaş yavaş. Bu sayede son bölümler biraz daha fazla futbol izlemeye başladık. 70'de Lincoln'ün şutuna, biraz zorlayarak da olsa, tehlikeli şut diyebildik. Mütekabiliyet olsun diye, sonrasında Bursa'nın hırsına da baskılı oyun muamelesi yaptık. Gerçi onlar 86'da Shin Young'la golü çağrıştıran bir fırsat, 90'da da heyecan artıran bir karambol yakaladılar ama o da defans hatasındandı. Velhasıl, her şey ‘dostlar futbol izlerken görsün' tadındaydı. Goller dahil neredeyse tek anlamlı pozisyon izlemeden maçı bitirdik. Sarı-Kırmızılıların bundan bir şikâyeti yoktu haliyle. Onca eksikle tek istekleri üç puandı, onu da aldılar. Fakat Ertuğrul Sağlam'ın Bursa'sı için olumlu bir şey yazmak zor. Tıpkı Tolunay Hoca'nın Kayseri'si gibi, Sağlam'ın Bursa'sı da ‘gol olmasa ne güzel futbol oynanır' tadında. İşin kötüsü güzel de oynamıyorlar. MAÇTAN NOTLAR * Galatasaray, Bursaspor maçına ceza ve sakatlıklar nedeniyle aslarından yoksun çıktı. Arda Turan, sakatlığı nedeniyle Bursaspor'a karşı forma giyemedi. Arda, ligde bu sezon ilk kez bir maçın kadrosunda yer almadı. Sabri cezası; Servet, Mehmet Topal, Emre Güngör, Servet ve Linderoth da sakatlıkları nedeniyle forma giyemezken, kaleci Aykut, teknik direktör Bülent Korkmaz tarafından kadroya alınmadı. Korkmaz, dün 32. yaşgününü kutlayan Shabani Nonda'yı ikinci yarıda Baros'un yerine oyuna sürdü. * Bu sezon Bursaspor'dan transfer edilen Serkan Kurtuluş, ligdeki ilk maçına, yetiştiği eski takımına karşı çıktı. Serkan, Galatasaray formasını sadece Bellinzona ile oynanan UEFA Kupası 1. Tur maçlarında giymişti. * Karşılaşmayı, Galatasaray'ın gelecek hafta UEFA Kupası 4. turunda karşılaşacağı Almanya'nun Hamburg takımının temsilcisi de takip etti. Hamburg adına İstanbul'a gelen Mustafa Küçükoviç, Sarı-Kırmızılı ekiple ilgili not tuttu. * PAF Ligi'nde oynanan karşılaşmada Bursaspor'u 2-0 yenen Galatasaray, 50 puanla liderliğini sürdürdü. Sarı-Kırmızılıların golleri Cumhur Yılmaztürk ve Mert Afyon'dan geldi. * Maçta forma giyemeyen Arda, Galatasaray TV'ye yaptığı açıklamada, Bordeaux ve Konyaspor maçlarında aldıkları başarılı sonuçlarla yeniden keyiflendiklerini belirtirken, "Biraz nefes alma fırsatı bulduk ve önümüze daha iyi bakıyoruz. Şimdi her iki maçı da unuttuk. Önümüzdeki her maçı kazanmak için oynayacağız. Başka çaremiz yok" dedi. A takıma ilk çıktığı zamanla bugün arasında hem saha içi, hem saha dışı olarak önemli farklar bulunduğu söyleyen Arda, "Çok daha fazla olgunlaştığımı, takıma çok daha fazla katkı yaptığımı düşünüyorum" diye konuştu. * Galatasaray'ın UEFA Kupası'ndaki rakibi Hamburg'un kadrosundaki tek Türk oyuncu olan 19 yaşındaki Tunay Torun, Galatasaray'a gol atmak istediğini söyledi. Tur atlayacaklarına inandığını belirten Tunay, "Galatasaray çok büyük bir takım. Onlara karşı gol atmak güzel bir duygu olurdu" dedi. radikal YORUM YAZIN
|
|