Bingöl'de Haziran ayında E.A. isimli çocuğun 2011 yılında 8 uzman çavuşun cinsel istismarına maruz kaldığı olayın yankıları günlerce gündemde kalırken, kadın ve çocuklara yönelik cinsel istismar ve tecavüz olaylarında yargının bildik tavrı değişmedi. Bu olayda da tıpkı daha önce ortaya çıkan sayısızca cinsel istismar olayında olduğu gibi sanıklar adeta ödüllendirilerek serbest bırakılırken, tepkilerin devam etmesi üzerine 8 askerden sadece biri tutuklandı.
Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Yayla (Warêmerg) köyünde ikamet eden 19 yaşındaki zihinsel engelli B.Ç. adlı genç kadının tecavüze maruz kaldığı ortaya çıkarken, rahatsızlanan B.Ç'nin 20 Haziran günü hastaneye kaldırılması sonucu yapılan tetkiklerde 5 aylık hamile olduğu anlaşıldı.
SAVCILIK 'RIZA' DEDİ
Olay Genç Cumhuriyet Savcılığı'na intikal ettikten sonra savcılık, 20 Haziran 2013 tarihinde Bingöl Kadın Doğum Hastanesi'nde görevli memurun kendilerini arayarak olayı bildirmesi üzerine mağdurun ifadesinin alındığını, olayın kendi rızasıyla gerçekleştiğini ve kimseden şikayetçi olmadığını belirtti.
Hastane tarafından tutulan tutanakta ise, "Mağdurenin olayda akıl ve ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğu ve cinsel saldırıya uğradığı yönünde delil bulunmayan müştekinin hamile kaldığı olayda, rıza, hukuka uygunluk sebebinin bulunduğu, bu suretle yetişkin olan müştekinin rızasına üstünlük tanınmasının gerçeği kanaatiyle hukuka uygunluk sebebi bulunan olay hakkında 'Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı'na karar verilmiştir" ifadeleri yer alıyor.
Konu hakkında bilgi veren köy sakinlerinden Veysel Günay isimli vatandaş: “Tüm köylülere sorabilirsiniz B.Ç. zihinsel özürlüdür. Kendisini ifade edecek durumda bir insan değildir. Bu tüm köylülerimiz tarafından bilinmektedir" dedi.
'Kardeşim kendini ifade edebilecek durumda değil'
Mağdur B.Ç'nin ağabeyi Mahmut Ç. ise, olayın üstünün kapatılmak istenildiğini belirterek: “Ortada herhangi bir ifade ve fail yok. Köyümüzde kime sorarsanız sorun kardeşim kendini ifade edemeyecek derecede özürlüdür. Kardeşimi şuan koruma altına almışlar, olayın 'Kendi rızası ile gerçekleştiğini beyan etti' diyorlar. Bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu.