Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) 1 Kasım'da yapılacak Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) karşıtı küresel eylem için sokağa çıkma çağrısında bulunması, bölge insanını tedirgin etti.
HDP'nin ilk sokağa çıkın çağrısıyla 6-7 Ekim tarihlerinde yaşanan olayların tekrarlanmamasına karşı sağduyu çağrısı yapan Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşları, şiddet olaylarının çözüme olan inancı zayıflattığı vurgulandı.
Aralarında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Ticaret Borsası ve DİGİAD gibi sivil toplum kuruluşlarının da olduğu 20 sivil toplum kuruluşun başkanı Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde basın açıklaması yaptı. Sivil adına açıklamayı DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu yaptı.
Ebedinoğlu, son dönemde bölgede yaşanan gelişmelerden kaygı duyduklarının altını çizdi. 6 - 7 Ekim olaylarının bölgeyi birçok yönden olumsuz etkilediği ve çözüm sürecini yaraladığının ortada olduğunu anlatan Ebedinoğlu: “Hemen arkasından Adana, Van, Bingöl, Kars, Yüksekova, Silopi ve en son Diyarbakır'da bir astsubayın vurulması ile yaşanan ölümlerin toplumun sürece olan inancını zayıflattığı ve toplumu geleceğe dair endişelendirdiği gerçeği ortadadır.” diye konuştu. “Yaşam hakkının ihlali ile sonuçlanan bu olayları tasvip etmiyor ve kınıyoruz.” denilen açıklamada, buradan güçlü bir şekilde çözüm sürecinin önemli ve değerli olduğunun tekrar altını çizmek istediklerini kaydetti.
“KOBANE'YE DESTEK YÜRÜYÜŞÜ ŞİDDETE DÖNÜŞMEMELİ”
Herkesin olaylar karşısında demokratik tepkilerini koyma hakkı olduğuna inandıklarının altını çizen Ebedinoğlu şöyle devam etti: “ Ancak bu hakkın kullanımı hiçbir zaman bir başka insanın hak ve özgürlüğünü sınırlayacak, bu hak ve özgürlüklere zarar verecek bir boyuta ulaşmaması tepkinin meşruluğu açısından önemlidir. Bu minval üzere 6-8 Ekim olaylarının çeşitli yönlerden toplumda meydana getirdiği sonuçlar da göz önüne alınarak 1 Kasımda yapılması düşünülen Kobanê ‘ye destek yürüyüşünün demokratik sınırlar içerisinde kalmasını ve yapılmasını, toplumun can ve mal güvenliğini tehdit edecek şiddet hareketlerine dönüşmemesini özellikle sorumluluk sahibi herkesten talep ediyoruz.”