SİYASETİ MESLEK OLARAK GÖRENLER BELİRLİYOR
BİN-DER Başkanı Karasu, Bingöl'de de aynı durumun yaşandığını, gelenekçi kimlikte statükoculuk olduğunu belirterek, “Feodal ilişkiler, para ilişkileri, siyaseti meslek olarak görenlerin belirleyiciliği söz konusudur. Gelenekçi siyasetin bu karakteri siyaseti toplumsal fayda sağlamak için araç olarak görenleri siyasetten men ediyor. Bunu gören donanımlı, yetişkin, iyi niyet sahibi; şahsi hiçbir beklentisi olmayan birçok kişi mevcut siyasi anlayıştan ve siyasi kurumlardan ürküyor. ‘Bir şey yapamam, ben de harcanırım' düşüncesine kapılıyor. Çevrenin merkeze hükmetmesi zorlaşıyor. Bu durumda siyasette yenileşme olmuyor. Gelenekçi siyasi oligarşik yapı, paranın giydirildiği bir siyasal kimlikle varlığını sürdürmeye devam ediyor. Siyaset bu karakter üzerinde varlığını inşa ettiği için siyasetçi en basit olanı yapıyor, basitleşiyor ve siyaset sahnesinden yıpranarak kaybolup gidiyor. Bingöl tarihine bakın! Güçlenerek çıkan bir tek siyasi aktör gösterebilir misiniz? Siyaset toplumsal ihtiyaçların doyumunda yetersiz kalıyor. Siyaset kurumu ise umut olmaktan çıkıyor, insanların geleceğe yönelik endişeleri artıyor. ‘Kim gelirse gelsin hiçbir şey değişmeyecek, hepsi aynı' inancı yayılıyor” ifadelerini kullandı.
GELENEKÇİ SİYASETLE SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ
Gelenekçi siyaset ve siyasal kültür terk edilmedikçe Bingöl'ün sorunlarının çözülemeyeceğini belirten Karasu, şunları kaydetti: “Gelenekçi siyasi anlayış çevre değerlerin merkeze taşınmasını engelliyor. Siyaset para ve gelenek arasına sıkışır kalır. Hizmet üreten mekanizma olmaktan çıkar. Bingöl'ün siyaseten normalleşmesi için, siyaset dışında kalmak zorunda kalmış sosyal kesimlerin düşünce, eylem, bakış açısı, niyet, talep oluşturma becerileriyle siyasete katkı sağlamaları gerekiyor. Duyarlı tüm kesimler değişime talip olmalıdır.” Bingöl Gazetesi