'Sivil Savunma 50 yaşında'28 Şubat “ Sivil Savunma Günü” programı başladı. Konuya ilişkin bir açıklamada bulunan İl Sivil Savunma Müdürü Hasan Ketenalp, Bingöl'ün deprem kuşağı üzerinde bulunduğuna dikkat çekerek, Sivil Savunmanın toplum için hayati önem taşıdığını kaydetti.28 Şubat “ Sivil Savunma Günü” kutlamaları başladı. İl Sivil Savunma Müdürü Hasan Ketenalp ve beraberinde heyet, Etkinlik kapsamında Vali İrfan Balkanlıoğlu'nu makamında ziyaret ettiler. Vali İrfan Balkanlıoğlu; sivil savunmanın önemine dikkat çekerek, toplumun sivil savunmanın çalışmalarını yakından takip etmesi gerektiğini söyledi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali İrfan Balkanlıoğlu, Bingöl'ün deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu hatırlatarak; “Bizim ilimiz önemli bir deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle olabilecek afetlere karşı sivil savunmanın önemi çok büyüktür. Vatandaşında bunu bilmesi lazım. İl Sivil Savunma Müdürlüğü olarak çalışmalarınızı bizlere bildirin. Vatandaşı da zaman zaman bilgilendirin. İlimiz deprem bölgesinde olduğu için binaların çok sağlam inşa edilmesi lazım. Önemli olan herhangi bir olay yaşanmadan tedbirin alınmasıdır” şeklinde konuştu. “Sivil savunma 50. yaşına girdi” İl Sivil Savunma Müdürü Hasan Ketenalp, yaptığı konuşmada Sivil Savunmanın önemine dikkat çekerek, Bugün Sivil Savunma Teşkilatına vücut veren 7126 Sayılı Yasanın yürürlüğe girişinin 50'nci yılını kutlamanın mutluluğu içerisinde olduklarını söyledi. Ketenalp, sözlerine şöyle devam etti; “ 20. Yüzyılda gelişen teknoloji ile birlikte, silahlanma yarışı, büyük yıkım ve ölümlere yol açan savaşlara sebep olmuş ve bunun sonucunda da cephe gerisindeki silahsız halkın cephedeki asker kadar tehlikeye maruz kaldığı görülmüş ve Özellikle 2. Dünya, Kore ve en son Irak savaşında ölen milyonlarca insanın çoğunun sivillerden olması ve bu savaşların cepheden çok cephe gerilerini tehdit etmiş olması bundan sonrada bunun böyle süreceği var sayılmış ve sivil savunma bu sonuçtan doğmuştur” de Savaşlar kadar doğal afetlerde insanı olumsuz etkiliyor Savaşların yanında deprem, sel heyelan ve yangın gibi doğal afetlerde insanların hayatını etkileyen temel faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır diyen Ketenalp, “ Yine afetler konusunda üzerinde durulması gereken en önemli hususlardan biride uzun vadeli alınabilecek önlemler olmalıdır. Özellikle yerel yönetimler bu hususta gerekli hassasiyeti göstermelidirler. Depremler en çok kayıp verdiren doğal afet türüdür. İnsanları depremler değil, yapılar öldürmektedir. Şeklindeki slogan ülkemiz gerçeği ile birebir örtüşmektedir” şeklinde konuştu. Bingöl Deprem kuşağı üzerinde Bingöl'ün birinci derecede deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu belirten Ketenalp; “İlimiz ve bağlı ilçelerimizin tamamı birinci derece deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Ülkemizin en aktif fay hatları olan Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay hatlarının yine ilimiz sınırlarından geçmesi ne kadar riskli bir bölgede yaşadığımızı göstermektedir. Kim ne derse desin, Türkiye 17 Ağustos Marmara Depremi ile birlikte depremli bir hayat yaşamaya başladı ve bu öyle bir duruma geldi ki çoğu kişi ve ailede deprem korkusunun paniğe dönüştüğünü görüyoruz. Tabii ki işi son derece ciddiye almamız gerekiyor. Ancak Türkiye'nin yüzde 92 sinin deprem kuşağı üzerinde olduğunu kabul edersek depremle yaşamak zorunda olduğumuzu unutmamamız gerekir. Bu demek değildir ki tedbir almayalım hem fert olarak hem de tüm kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütleri kendi tedbirlerini almak zorunda olduklarını unutmamaları gerekir” ifadelerini kullandı. Afetlerle mücadele genişledi Ketenalp, sivil savunmanın ildeki yapısına ilişkin olarak şunları kaydetti: “ Kamu yönetiminde yeniden yapılanma ve yerel yönetim reformu çerçevesinde çıkarılan İl Özel İdaresi ve Belediye Kanunu ile yerel yönetimlere, afetlere hazırlık, arama ve kurtarma, acil yardım faaliyetlerine kaynak ve personel tahsisine imkân veren yasal düzenlemeler yapılarak bundan böyle teşkilatımız yanında İl Özel İdare ve Belediyelerimiz de afetle mücadelede daha etkin çalışma yapabileceklerdir. Afetlerle mücadelede, gerek Sivil Toplum Örgütleri ile işbirliğine ve gerekse gönüllülerin Sivil Savunma Hizmetlerine katılımına büyük önem vermekteyiz. Var olan bu iş birliğinin artarak devam etmesi öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Sözlerimi büyük Atatürk'ün şu sözlüyle bitirmek istiyorum.”Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin faydası yoktur.” Bu duygu ve düşüncelerle 28 Şubat Sivil Savunma Gününüzü kutluyor saygılarımı sunuyorum” Bingölünsesi Gazetesi YORUM YAZIN
|
|