1998-2004 yılları arasına merdiven altı işletmelerde kot taşlama işinde çalışan 3 çocuk babası Murat Sevgial'ın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini ifade eden Karaarslan, “Hayatının baharında, yaşama ve çocuklarına doyamamıştı henüz. Dayanmak yürek isterdi. Murat 11 kardeşin ortancasıydı. Evli ve biri yeni doğmuş 3 çocuğu vardı. Yıllar önce tüm aile taşı toprağı altın olan İstanbul'a Erzurum'dan göçmüşlerdi. Merdiven altı diye tabir ettiğimiz ruhsatsız iş yerlerinde sigortasız 4-5 metre karelik yerlerde havalandırılmayan atölyelerde, kot kumlama işinde, silika kumunun tozuna maruz kalmışlardı. Ekonomik durumları el vermediği için çalıştıkları atölyede bir paravanın arkasında kalarak gece de soluyorlardı buradaki havayı” diye konuştu.
“BİNGÖL'DE BİR KÖYDE 300'Ü AŞAN SİLİKOZİS HASTASI VAR”
Murat Sevgial'ın ağabeyi ve kardeşinin de hastalıkla boğuştuğunu aktaran Karaarslan, Türkiye'de Silikozis de ilk vakanın 2004 yılında ortaya çıktığını ifade ederek, “Adıyaman, Bingöl, Erzurum, Çorum, Kars, Muş, Sinop, Siirt, Tokat, Yozgat, Zonguldak da çok hastalar var. Atölyelerde çalışanlar hep yakınlarını da yanlarına çağırdılar. Bundan dolayıdır ki hep yakın akrabalar arasında hastalık ortaya çıktı. Aynı evden 3-4 kardeş var. Amca, hala, teyze, hala çocukları… Kalacak yerinde aynı iş yerinde olması cazibeyi artırıyordu. Bundan dolayı canlarından olacaklarını bilemiyorlardı. Bingöl'de bir köyde 300'ü aşan silikozis hastası var” ifadelerini kullandı.
Yapılan çalışmalarla Türkiye'de kot kumlamanın yasaklandığını ve hasta olanlara hastanelerde tedavi hakkının tanındığını ifade eden Karaarslan, “yaptığımız çalışmayla iktidar ve muhalefet milletvekillerinin destek vermesiyle Torba yasa da 6111 Sayılı Kanun'un 67'inci maddesi ile 2022 Sayılı Kanun'a geçici 2'nci madde eklenerek silikozis hastalarına 3 aylık müracaat süresi verilmiş 25 Şubat 2011 tarihinde başlayan süre 24 Mayıs 2011'de sona ermişti. Bu süre zarfında çoğu silikoz hastası bu hakkın verildiğini bile duymamıştı. 3 aylık yasal süreden yararlanmak isteyen kimi hastanın başvuru sırasında meslek hastanelerinden uzatılmasını henüz aldıkları rapor, sağlık kurulu tarafından daha düşük derecede gösterilerek yasadan yararlanamaz olmuşlardır. Ve şu an düşük raporlu hastaların hastalıklarının hastalık dereceleri daha yükselmiş bir durumdadır” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında silikozis hastalarının sorunlarına ve çözüm yollarına değinen Karaarslan, “Silikozis hastalarının 3 aylık müracaat süresinin süresize çevrilmesi, henüz başvuramamış olanlara yeniden müracaat hakkı tanınarak daha önce silikozis tanısı konulup daha sonra sağlık kurulunda düşük oranda rapor verilen hastalardan yeniden tetkik istenip, raporların kontrolünün sağlanmasını, Meslek hastalığından kaynaklı iş gücü kaybı yaşayan tüm işçilerin 6111 sayılı yasayla sosyal güvenceye kavuşturulmasını, yüzde 15 iş göremezlik raporunun yüzde 10'a düşürülmesi, malulen emekli olan ve emekliliğinden sonra vefat eden hastalarımızın eş ve çocuklarına henüz maaş bağlanmadı. Bu mağduriyetlerinin en kısa sürede giderilmesini talep ediyoruz.
Açıklamasında Soma maden ocağı ve Okmeydanı'nda yaşanan olaylara da değinen Karaarslan, “Okmeydanı olayları sırasında cemevinde bir yakınının cenaze töreninde beklerken boynuna isabet eden kurşunla hayatını kaybeden Uğur Kurt'u saygıyla anıyor ve olayı şiddetle kınıyorum. Ayrıca hala acılarımızın sürede, belleklerimizin asla silinmeyecek olan Soma faciasında ihmalkarlıktan dolayı yitip giden 301 canı buradan saygıyla anıyor, acılı ailelere sabır diliyor, sorumluların en kısa cezalandırılmalarını diliyorum” dedi.