Şiddet gören kadın kime sığınacak?2008 yılında 7, 2009 yılında da 3 olmak üzere toplam 10 kadının cinsel istismarla kurumlarına başvurduğunu belirten Şenyuva, aile içi şiddetinde gün geçtikçe arttığını ifade ederek, Bingöl'de mutlaka kadın sığınma evinin kurulması gerektiğini söyledi.
“8 Mart Dünya Kadınlar Günü”ne topumda kadına yönelik oluşan şiddet damgasını vurdu. Aile içi başta olmak üzere, topumun her alanında şiddete maruz kalan kadın, ifade özgürlünden en fazla mahrum kalan kişi oluyor. 2008 yılında 7, 2009 yılının ilk aylarında da 3 kadın cinsel istismara uğramış gerekçesiyle, kurumlarına başvuruda bulunduğunu belirten İl Sosyal Hizmetler Müdürü Eflatun Şenyuva, Bingöl'de kadın sığınma evinin olmayışının sorunu daha da derinleştirdiğini söyledi. Başvuruda bulunanların 13 ile 20 yaş arası olduğunu vurgulayan Şenyuva, bunlardan 6'sının başka illerde bulunan kadın sığınma evlerine yollandığını söyledi. Bingöl'de kadın sığınma evinin oluşturulması için defalarca girişimlerin yapıldığını ifade eden Şenyuva, Bingöl'de yaşanan sorunların şu anda ancak sığınma eviyle çözüme ulaşacağını kaydetti. “Bingöl'de resmi nikâhı olmayan kadın baskıdan kurtulamıyor” İlimizde en temel sorunlardan birinin aile içi şiddet olduğunu belirten Şenyuva, erkeklerin resmi nikâhtan kaçmaları ve çoğu evliliğin sadece imam nikâhıyla olmasının ciddi sorunlar doğurduğunu ileri sürdü. Resmi nikâh olmaması durumunda, boşanan erkeğin kadına hiç bir imkân sunmadan ortada bırakarak gittiğini ifade eden Şenyuva, bu boşanmalarda mağdur tarafın kadınlar olduğunu söyledi. Şenyuva; “Erkek başka kadınla ilgilendiği zaman, eşini bırakıyor. Birde kadını çocuklarla baş başa bırakarak evi terk ediyor. Kadın herhangi yasal güvencede olamadığı için hem ekonomik hem de sosyolojik olarak eziliyor. Bingöl'de en fazla mağdur olanlar eşleri tarafından terk edilen kadınlardır” şeklinde konuşarak, evliliklerin mutlak suretle yasal olması gerektiğini söyledi. “Ekonomik sorunlar kadının sırtında” Kadınların eğitimden başlamak üzere sorunlarının ve karşılarına çıkan engellerin aşılması için ciddi ve kapsamlı bir politikaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Şenyuva, kadın konusunda alınması gereken tedbirleri şu şekilde sıraladı; “Üretimde, eğitimde, sanatta kültür ve siyasette başarılarıyla kendilerini kanıtlamış olan kadınlarımız, günümüzde ne yazık ki başta ekonomik durumdan kaynaklanan çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Yaşanan tüm ekonomik sorunların ağırlığını gerek ev içinde gerek çalışma hayatında en çok kadınlarımız hissetmektedir” “Kadına şiddet gündemden düşmüyor” Şenyuva; “Gelişen teknoloji, küreselleşme ve rekabetin artması gibi çok sayıda etken nedeniyle her geçen gün ‘Toplumsal hayatta kadın ve kadın sorunları' tartışmaları yeniden gündeme gelmektedir. Bu tartışmalar içinde en değerli varlığımız olan kadınlarımızın şiddet konusu ile birlikte ele alınması ise bizim için üzücüdür. Yüzyıllarca kadınını el üstünde tutan bir toplum için bu durum utanç verici bir durumdur” dedi. “Kadınlar mağdur” Şenyuva şöyle devam etti: “İlimizde birçok genç kadın çocuklarıyla sosyal yardım kuruluşlarına gelerek “kocam bizi terk etmiş başka bir kadınla yaşıyor veya nerede olduğunu bilmiyoruz “ şeklinde müracaatlarda bulunmaktadırlar. Kadınların mesleği, sosyal statüsü ne olursa olsun erkeklerin boşanması durumunda kadınların mağduriyetlerinin önlenmesi için, kadınların lehine yeni yasal düzenlemelere mutlak ihtiyaç bulunmaktadır. Erkeklerin kadın ve çocuklarını ihmal edip kaderiyle baş başa bırakması evi terk edip başka kadınlarla yaşaması ve aile kurma serbestiyeti karşısında sadece kadına boşanma hakkı verilmesi, kadın lehine bir sonuç doğurmadığından mağduriyetini artırmaktadır” “Kadına boşanma sonrası verilen nafaka miktarı arttırılmalı” Kadına boşanma sonrası verilen maddi ve manevi hakların artırılması gerektiğini kaydeden Şenyuva; “Resmi nikâh işlemleri olmadan evlenme olayını gerçekleştiren kişilere ağır cezai müeyyideler, evini terk eden ve ilgilenmeyen erkeklere başka yerlerde çalışma ve aile kurma teşebbüslerine yasak getirilmelidir. Kadınlarımızın toplumsal hayatta kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri, siyasette, çalışma hayatında, üretimde, bilimde ve sanat alanlarında katılımlarının daha çok arttırılması için bizim de içinde bulunduğumuz tüm kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir” ifadelerini kullandı. Bingölünsesi Gazetesi YORUM YAZIN
|
|