1 Ocak 2019'dan itibaren alışveriş poşetlerinin ücretli olmasıyla poşet gündemden hiç düşmedi. Üzerine capsler yapıldı. Ülkenin dörtbir yanından vatandaşlar video çekip sosyal medyadan paylaştı. Dillerden düşmeyen plastiğin sadece poşet ve pet şişeden ibaret olmadığının altını çizen Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, plastik sektörünün, gıdadan sağlığa, inşaattan otomotive, kozmetikten tekstile kadar birçok sektörün ana girdi malzemesini oluşturduğunu söyledi. Plastiğin hayatımızın hemen her alanında kullanıldığını ve ekonomiye önemli ölçüde katma değer sağladığını anlatan Eroğlu, plastiğin doğrudan ve dolaylı toplam ihracatının 12 milyar dolara ulaştığı bilgisini verdi. Eroğlu, "Dünyada 380 milyon ton plastik mamul üretiliyor. Türkiye yaklaşık 9 milyon tonluk üretim gücü ile Avrupa'nın en büyük ikinci, dünyanın 6. büyük üreticisi konumunda. 150 ülkeye mamul ihracatı gerçekleştiriyoruz. Sektörde 11 bin civarında üretici firma faaliyet gösteriyor. 250 bin kişiye de istihdam sağlıyor" dedi.
ÇEVREYİ BİLİNÇSİZ KULLANIM KİRLETİYOR
Eroğlu, yıl sonu rakamlarını Yeni Şafak'a değerlendirerek, 2020 hedeflerini anlattı . Ücretli plastik poşet uygulamasından üreticiler kadar tüketicilerin de olumsuz etkilendiğini dile getiren Eroğlu, çevreyi aşırı ve bilinçsiz tüketimin kirlettiğini belirterek, en çok tüketimi de yüksek gelir grubunda yer alan vatandaşların yaptığını savundu. 25 kuruş ücret uygulamasının yüksek gelir grubundaki tüketiciler için caydırıcı olmadığını söyleyen Eroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Zaten dar gelirli vatandaş ihtiyacından fazla alışveriş yapmıyor, doğal olarak fazla poşet de kullanmıyor. 25 kuruş ücret uygulamasıyla bir nevi dar gelirli vatandaş cezalandırılmış oluyor. Poşetleri ücretli yapmak yerine marketlerde kullanılan poşetleri getirenlere ağırlığına göre belli bir ücret ya da alışveriş puanı verilseydi ve sokak toplayıcılarıyla bunlar marketlerin dışında ayrılmış alandan toplanıp geri dönüşüme kazandırılsaydı herkesin memnun olduğu bir uygulama olurdu. Hem marketler müşteri sayısını arttırır, hem vatandaş geri getirdiği torba için alışveriş puanı kazanırdı. Çevre kirliliği gerekçesiyle plastik poşet kullanılması azaltılmaya çalışılıyor. Bu da daha fazla kağıt ya da pamuklu çanta kullanılması demek. Bunun sonucunda da daha fazla enerji kullanılıyor ve üretimi için çok fazla su tüketiliyor."
6 YILDA BİR MİLYON TON AMBALAJ ATIĞI GERİ DÖNÜŞTÜ
Yavuz Eroğlu, plastiklerin geri dönüştürülmesinin birinci hedef olması gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu: “PAGÇEV ile 6 yılda 1 milyon 36 bin ton ambalajın dönüştürülmesi faaliyetini yürüttük. Ekonomiye de 2 milyar 882 milyon TL katkı sağladık. 2014 -2019 dönemindeki çalışmalar sayesinde 9 milyon 149 bin ağaç kesilmekten kurtarıldı. 22 milyon 100 bin kWh elektrik tasarrufu, 1 milyar 102 milyon litre fosil yakıt tasarrufu ve 13 milyon 487 bin litre su tasarrufu sağlandı. 2020 ‘de 95 belediye ile 15 milyon kişiye hizmet vererek 300 bin ton atığın geri dönüşümünü hedefliyoruz. Bu konuda eğitimi verdiğimiz kişi sayısı 50 bin ve bu rakamı daha arttırmayı planlıyoruz.”
MAKİNA YATIRIMLARI DA GELECEK
Plastik sektörünün doğrudan mamul ihracatının yanısıra otomotiv, beyaz eşya, elektrik-elektronik gibi sektörler kanalıyla da önemli oranda dolaylı ihracat yaptığını belirten Eroğlu, sanayi üretimindeki düşüş ve özellikle yoğun plastik kullanan inşaat, otomotiv ve beyaz eşya gibi ihracatçı sektörlerdeki rekor küçülmelerin sektörü olumsuz etkilediğini anlattı. Yavuz Eroğlu, bu yılın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde görmeye başladıkları dipten çıkış trendinin 2020 yılının ilk yarısında da devam edeceği öngörüsünde bulunarak, “Plastik sektörü her sene 800 milyon dolarlık makina ekipman alan bir sektör. Makina ekipmanın da yüzde 80'i ithal, yüzde 20'si ise yerli makina. Orada bir fırsat var. Yerli makineleri çoğaltabiliriz. 2020 yılının özellikle ikinci yarısından umutluyuz. Sektörümüzün büyümesinin yeniden artıya geçeceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.