İnsan hakları, demokrasi, adalet ilkelerini savunan ve acilen barış surecine geri dönülmesini isteyen akademisyenlerin hedef gösterildiğini belirten Özsoy, “Her türlü hakarete maruz kalan akademisyenlerin bazıları gözaltına alınmış, bazılarının hakkında ise idari ve adli soruşturma açılmıştır. Öyle ki, can güvenlikleri tehlike altında olduğundan bazıları koruma talebinde bulunmak zorunda bırakılmışlardır. Kendisi de bir akademisyen olan Başbakan'ın, akademisyenlerden imzalarınızı geri çekmesini talep etmesi ibret verici bir durumdur” ifadelerini kullandı.
Bildiriye imza atan Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eda Erdener hakkında adli soruşturma başlatıldığını anımsatan Özsoy, şunları söyledi: “Akademik bilgi üreten, hümanist, barışçıl bir şekilde Kürt sorununa yaklaşan Türkiye'nin yüz akı olan bu akademisyenlerden biri de Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eda Erdener'dir. Erdener bildiriye imza attığı için savcılıkça sorgulanmış, yine üniversite yönetimi kendisi hakkında soruşturma açmıştır. Bu durum, Bingöl ve Bingöl üniversitesine yakışmamaktadır. Hakikat baskı ile zapturapt altına alınamaz. Akademisyenler Türkiye'de yaşayan halkların barış talebini ifade etmiştir. Barış olsun diyen akademisyenlerin yâda bir televizyon programında sadece “çocuklar ölüyor, ölmesinler” diyen Ayşe öğretmenin iktidar ve medya tarafından linç edildiği bir ortamda Sayın Erdener ve diğer akademisyenlerin barış çağrılarını çok kıymetli bir demokratik çaba olarak görüyor, bu çabanın yanında olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Üniversite yönetiminden ricamız “akademisyenlerin kanları ile banyo yapacağız” diyen mafya liderinin değil, hepimizin talebi olan barışı isteyen akademisyenlerden yanında olmalarıdır.”