Özsoy: 170 sivil öldürüldüSokağa çıkma yasaklarına ilişkin meclise soru önergesi sunan Özsoy, İlan edilen bütün sokağa çıkma yasaklarında ise çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere toplam 170 sivil vatandaş güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştür dedi.![]() Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bingöl Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Hişyar Özsoy, Cizre, Silopi ve Sur ilçelerinde devam eden sokağa çıkma yasakları ve sivil ölümlere ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) soru önergesi sundu. Sorularının İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını isteyen Özsoy, Silopi, Cizre ve Sur ilçelerinde 88, ilan edilen bütün sokağa çıkma yasaklarında ise çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere toplamda 170 sivil vatandaşın güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü savundu. Cizre, Silopi ve Sur ilçelerinde yasaktan etkilenen toplam 93 Bin insanın göç etmek zorunda kaldığını kaydeden Özsoy, “Yaptığınız açıklamada Cizre, Silopi, Sur, Dargeçit ve Nusaybin ilçelerinde öldürülen 320 kişiden 18'nin sivil, kalan 302'sinin ise PKK'li olduğu iddia edilmiştir. Buradan çıkardığımız sonuç şudur ki bakanlığınız ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında 320 insanın öldürüldüğünü ve 93.000 insanı göç etmek zorunda bıraktığını açıkça kabul etmiştir. Buna ek olarak bu 320 kişiyi öldürebilmek için toplam 14.068 güvenlik görevlisinin bölgede görev yaptığını belirtmiştir. Güvenlik güçlerinin sivillerin yaşadığı evleri tanklarla ve bomba atarlarla nasıl vurduğu, beyaz bayrak taşıyan sivillere nasıl ateş açtığı, çocukları ve kadınları sokak ortasında nasıl katlettiğine dair görüntüler her gün basın organlarında ve sosyal medyada yer almaktadır. Buna ek olarak partimizin ve yerel halkın kurduğu kriz masalarında devlet güçlerince öldürülen her insanın kimlik bilgileri mevcut olup kaçının sivil olduğu açıkça bilinmektedir. Bu doğrultuda vermiş olduğunuz bilanço elimizdeki verilerle kesinlikle örtüşmemektedir. Bakanlığınız tarafından Silopi, Cizre ve Sur ilçelerinde ilan ettiğiniz sokağa çıkma yasaklarında son bir ayda en az 88 sivil vatandaş güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştür. İlan edilen bütün sokağa çıkma yasaklarında ise çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere toplam 170 sivil vatandaş güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştür. Bu sivillerin hepsinin nasıl ve ne zaman katledildikleri ve kimlik bilgileri tüm halkımız ve partimiz tarafından kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı. Çocuk ve 50 yaş üzerinde öldürülen insanların isimlerini tek tek yazan Özsoy, şu sorularının cevaplandırılmasını istedi; 1) Çoğunluğu sokağa çıkma yasakları sırasında olmak üzere 7 Haziran'dan bu güne devlet güçlerince öldürülen 67 çocuğu bakanlığınız hangi kanıta dayanarak kamuoyuna “terörist” olarak lanse etmektedir? 2) Çoğunluğu sokağa çıkma yasakları sırasında olmak üzere, 7 Haziran'dan bu güne devlet güçlerince öldürülen ve yaşları 50'nin üstünde olan 48 sivili, bakanlığınız hangi kanıta dayanarak kamuoyuna “terörist” olarak lanse etmektedir? 3) Sivil ölümleri kamuoyuna neden açıklamıyorsunuz? Öldürdüğünüzü iddia ettiğiniz 302 PKK'linin kimlik bilgilerini kamuoyuna neden açıklamıyorsunuz? Öldürülen insanların çoğunun yaş ortalamasının ya 18'in altında ya da 50'ın üstünde olduğunu kamuoyuna neden açıklamıyorsunuz? 4) Çoğunluğu sokağa çıkma yasakları sırasında olmak üzere, 7 Haziran'dan bu güne devlet güçlerince öldürülen ve yaşları 18 ile 50 arasında olan sivilleri bakanlığınız hangi kanıta dayanarak kamuoyuna PKK'li olarak lanse etmektedir? 5) Kürdistan'da ilçeler, mahalleler ve kentler halihazırda tanklarla bombalanırken ölen insanların kimliklerini resmi olarak kamuoyuna neden açıklamıyorsunuz? Bu bilgileri kamuyuna ne zaman açıklayacaksınız? 6) Bir içişleri bakanı olarak sorumlu olduğunuz bir ülkede birkaç ay içinde yüzlerce insanın öldürülmesi ve yüzbinlerce insanın göç etmiş olması sizi rahatsız etmiyor mu? Bu yoğun göçe dair hiç bir sorumluluk duymuyor musunuz? Göç etmek zorunda bırakılan bunca insanın yaşadığı sorunlara dair yapmış olduğunuz somut çalışmalar nelerdir? 7) Bakanlığınızın verdiği resmi talimatlar doğrultusunda bölgedeki okulların ve hastanelerin dahi askeri karargâhlara dönüştürüldüğü defalarca kamuoyuna taşınmasına rağmen, Kürdistan'daki savaşı hangi yöntemlerle yürüttüğünüze dair TBMM'yi bilgilendirmeyi düşünüyor musunuz? YORUM YAZIN ![]()
|
|