Olcay baykal eş olduğunu göstermeli'Bu tür gayrı ahlaki servisler, esasında, haklı sayılabilecek belgelerin açığa çıkarılmasını da müttehem hale getiriyor' diyen yazar Mehmet Ali Bulut, Deniz Baykal'ın eşine metin olmasını tavsiye etti.Kuran bize, insanın tüm hareketlerinin 24 saat izlendiğini; her fikir, söz, davranış, tasavvur, niyet ve faaliyetinin yazılıp kaydedildiğini hatırlatır. Böylece insanı her daim ahlaklı ve dikkatli olmaya sevk eder ki insan sonunda utanacak hale düşmesin. “Yoksa onlar; gerçekten bizim, sır tuttuklarını ve aralarındaki fısıldaşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, (işitiyoruz) ve onların yanlarındaki elçilerimiz de (her şeyi) yazıyorlar.” (Zuhruf, 80) Buna karşılık nefsimiz ve şeytan da (yani kontrolsüz istek ve arzularımız) insanı, sürekli, ortaya çıktığında utanacağı hallere düşürmek ister. Çünkü o, insan için apaçık bir düşmandır. “Ey insanlar yeryüzündeki nimetlerimden helâl ve temiz olmak şartıyla yiyin, fakat Şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size apaçık bir düşmandır” (Bakara, 168) Fakat bu iş o kadar da kolay değil. Her insan zaman zaman gözlendiğini unutur ve nefsinin arzularına mağlup düşer. Nefsin oyunlarından kimse emin olamaz. Hz. Yusuf bile “Nefsimi ak pak gösteremem. Çünkü nefs, Rabbimin merhamet ettiği durumlar hariç, olanca gücüyle kötülüğü emreder. Ama Rabbim çok affedici, çok esirgeyicidir” (Yusuf, 53) diyerek böyle ayıplı hallere düşmekten Allaha sığınmıştır. Sözü Sayın Baykala'a getireceğimi anladınız! Esasında hiçbir insanın, kişinin bireysel zaaflardan kaynaklanan hallerini faş etmeye, ifşa etmeye hakkı yoktur. Bu tür görüntüleri, millete komplo hazırlayanların komplo hazırlıklarını deşifre eden konuşmaları ve görüntüleriyle asla bir sayamayız. Çünkü bu, doğrudan kişinin kişiliğine ve haysiyetine saldırıdır. Aynı şeyi en ağır darbe ithamlarıyla yargılanan bir insan için de geçerlidir. Bir insanın millete karşı suç işlediğini gösteren belgeler ve vesikalar başkadır, kişinin nefsi zaaflarıyla düştüğü halleri açığa vurmak başkadır. Bu görüntüleri ifşa edenler, servise koyanlar ve bundan medet umanlar bizatihi ahlaksızlık işliyorlar veya ona hizmet ediyorlar. Şunu da rahatlıkla söyleyebilirim, Cenab-ı Allah insanların ayıplarını arayıp bulan ve açığa çıkaranları, aynı hallere düşürmedikçe canlarını almaz. Bu tür gayrı ahlaki servisler, esasında, haklı sayılabilecek belgelerin açığa çıkarılmasını da müttehem hale getiriyor. Sayın Baykal, siyaseten muhalif olduğum bir insan olabilir. Ama ben bu konuda sırtımı açar ve onun önünde dururum. Bu demek değildir ki, “o böyle şeyler yapmaz, yapmamıştır” Yapmış olabilir. Ben o görüntülerin gerçek olduğuna inanmıyorum. Gerçek bile olsa bunların yayınlanması, deşifre edilmesi insani değildir. Her inanın hata yapma hakkı vardır ve bu insanların elinden alınamaz. “ Siz hiç hata etmeyen bir kavim olsaydınız, sizi yok eder, yerine hata ettiğinde özür dilemesini bilen, tövbe eden kullar yaratırdım” buyurmuyor mu Allah. Baykal'ın da hatta yapma hakkı vardır. Liderlerin ahlaklı olması ve her daim o çerçevede yaşamaları gerektiğini ben de kabul ediyorum. Zaten insan, esasında ancak saklı hayatında düzgün yaşadığı takdirde erdemli olabildiğine göre, erdemli insanlarla yönetiliyor olmayı isteme hakkımızdır. Bu açıdan belki zihnimizde ‘lider adam böyle yapmamalı' diyebiliriz ama onu böyle aleni bir şekilde rezil etmeye yönelmek doğru değildir! Hele böyle bir şeyin manşetlere taşınması en az o işi yapmak kadar ahlaksızlıktır! Bugüne kadar, gerek Ergenekoncuların gerekse emekli askerlerin vatan, millet ve iktidar aleyhine neler çevirdiklerini gösteren sayısız görüntü, video, ses kaydı medyaya düştüğü halde hiç birine itibar etmeyen Hürriyetin, şu meseleyi manşete taşıması, bu işin ta temelinden ahlaksız bir servis olduğunu gösteriyor. Bu tavır insanî değildir. Galiba tam da böyle olduğu için Hürriyet'e yakışıyor. Aydın Doğan, acaba öleceğine mi inanmıyor yahut Allah'ın gücünün kendisine yetmeyeceğini mi sanıyor? Onu tanıyanların şahadetine göre güya inançlı, merhametli, incitmekten sakınan bir insanmış! Ama ona ait medyada bunların zerresi yok. Başta Hürriyet gazetesi ve internet sitesi, gençleri ifsat etmenin tüm yollarına gönüllü hizmet ediyorlar. Kanal D ve Star televizyonunda yayınlanan dizilerde, temel kutsalların temelden sarsılmasına yol açacak görüntülerin yer almasına özen gösteriyorlar adeta! Belli ki RTÜK'ün ahlak kuralları onlara sökmüyor, gücü yetmiyor. Ama Allah'ın gücü onlara yeter. O'nun hışmı geldiğinde merhamete bile layık olmazlar! Sonuç olarak, Baykal'a yapılan komplodur. Eğer Ergenekon, bunu yapmışsa, en ateşli savunucularını bu hale düşürmekle tıynetlerini göstermiş oldular. Eğer solcular onu değiştirmek için böyle bir yola başvurdularsa, sanırım Baykal, bunun hesabını iyi yapacaktır! Eğer, Mustafa Sarıgül'ün önünü açmak için böyle bir tezgâh yapıldıysa, Sarıgül bunun kendisine yaramayacağını bilmelidir. Eğer bundan haberi varsa, o zaman, kaderine benzer bir haşiye düşürdüğünü bilsin! Eğer iktidar marifetiyle yapıldıysa -ki bana göre Baykal iktidarın en büyük yardımcısıdır, Baykal gibi muhalif mi bulacaklar- tez zamanda onların da kirli çamaşırlarının piyasaya sürülebileceğini unutmasınlar! Bunun Fethullah Hoca cemaati marifetiyle yapıldığını söyleyenler kesinlikle iftira ediyorlar. Asıl onlara dikkat etmek gerekir. Bunu söyleyenler kendilerini ele veriyorlar, “biz yaptık”, diyorlar. Son zamanlarda, Sayın Baykal, Ergenekon'u savunmak için sıklıkla Gülen cemaatine göndermeler yapıyor ya, bu olayı onun intikamı sanıyorlar. Bir gazeteci olmasaydım, “ben kefilim ki bu cemaat böyle şeyler yapmaz” derdim. Gazetecilik şüphe etmektir. O yüzden, diyorum ki, eğer, cemaate mensup bir insan bu tür bir görüntüyü intikam saikiyle yapmışsa, Cenab-ı Hak onu dolandırıp onun başına sarar. Değilse, bu büyük bir vebaldir. Ben en çok Olcay hanıma üzüldüm, Allah hiçbir insanı eşine karşı böyle hacaletli duruma düşürmesin. Ama en büyük görev de ona düşüyor. Şimdi tam zamanıdır, eş olduğunu göstermenin! M. Ali Bulut - Haber 7 YORUM YAZIN
|
|