Nefes alamıyoruz!Havaların soğuması ile birlikte yakılan kalorifer ve soba bacalarından yükselen dumanlar, hava kirliliğine neden oluyor. Özellikle akşam saatlerinde adeta gözle görülür hale gelen duman bulutları, halkın sağlığını tehdit ediyor.![]() Çevre sorunları kapsamında yazılı basın açıklaması yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şubesi Çevre Komisyonu, filtresiz bacalardan yükselen dumanlara, belediyenin çöp toplamadaki yetersizliğine, sağlık örgütleri ve vatandaşların çevreye olan duyarsızlığına dikkat çekti. Havada oluşan duman bulutlarının ‘kimyasal bomba' olarak nitelendirildiği açıklamada: “Önce gök kapkara bir hal alıyor, sonra biber gazı gibi genzi yakan bir keskinlik ve evlerin içine kadar ilerleyen o zehir. Bu ciddi çevre sorunu faturasını kısa vadede daha basit hastalıklar için kesse de bu şekilde giderse günümüz jenerasyonu uzun ileride çok ciddi kronik rahatsızlıklarla baş başa kalacak. Karadeniz'de belli bir kuşağın kanser olması gibi” denildi. “İNSAN SAĞLIĞI TEHDİT EDİLİYOR” Bacan yükselen dumanların halk sağlığını tehdit ettiği vurgulanan açıklamada, sağlık kuruluşları duyarlı olmaya davet edildi. Soruna derhal çözüm bulunması gerektiği kaydedilen açıklamada: “Bu anlamda devlet kuruluşlarında yakılan kömürün kalitesi filtreleme yöntemlerinin zorunlu hale getirilmesi gibi basit önlemler etkili olur. Doğal gaz gelecek diye(?) insanlar yıllarca bu zehirli, kimyasal havayı solumak zorunda değiller” ifadeleri kullanıldı. “SUSUZLUK, ÇÖP VE İNŞAAT SORUNU” Kent merkezinde yaşanan susuzluk sorunu, çöp sorunu, denetlenmeyen inşaatların kaldırım ve yol işgallerinin de değerlendirildiği açıklamada: “Devlet kurumları, belediye bu durumlara kayıtsız kalamaz ki. inşaat demişken şehrin ortasına dikilen ilin en yüksek binalarının hiçbir çevresel etmen gözetilmeksizin yapıldığı çok aşikar. Zaten sıkışık olan şehir merkezini iyice boğan, boş halleriyle bile şehirde tıkanıklık yaratan o devasa binaların gelişi güzel yapılması da gösteriyor ki yönetim kademelerinde ciddi bir çevre bilinci yok. Ayrıca temelleri atılırken kökünde sökülen o devasa çam ağaçlarını da unutmadık. Çöp toplama şekli yanlış ve buna bağlı olarak şehrin tamamı açık bir çöplük durumunda. Bu anlamda belediye çok acil yeni bir çöp toplama tekniği geliştirmeli. Türkiye'de şehir merkezi en kirli olan illerden biriyiz.” denildi. “PASAKLI BİR TOPLUM HALİNE GELDİK” Vatandaşların çevreye olan duyarsızlığına da vurgu yapılan açıklamada, şunlara yer verildi: “Bu konuda belediyeye çok ciddi görev ve sorumluluklar düşse de çuvaldızı biraz da kendimize batıralım. Evet, belediyeler temizlik yapmak, çöpleri toplamak zorundadır ama biz çöp atmak zorunda değiliz. Bu anlamda bizde de çok ciddi sıkıntılar var. Pasaklı bir toplum haline geldik ki bir jenerasyon öncemizde herkesin kendi evinin önünü, mahallesini temizlediği bir gelenekten geliyoruz. Şimdi her binanın çevresi bildiğimiz çöplük. Esnaf bu konuda çok duyarsız. Özellikle Aşağı Çarşı'ya bakan ve Hacı hıdır Camisi'nden polisevine kadar uzanan güzergahta bulunan lokanta cafe, oyun salonları, ibadethane olarak kullanılan yerlerden aşağıya bakınca durum felaket. Gelen pet şişesini atmış, sigara paketleri, izmaritler, tabaklar…. Evet belediyenin temizlememesi veya bu işyerlerine cezai işlem uygulamaması bir sorun olabilir ama temel sorun o kadar çöpü oraya atan bizlerdedir.” Vatandaşların çevre kirliliği konusunda daha duyalı davranmaları gerektiği ifade edilen açıklamada: “Şehir temizlenecekse önce bizim kirletmemiz gerekiyor. Şehir giriş ve çıkışlarındaki tepelerde bulunan alkol şişleri(bu yerlere büyük çöp kuruları bırakılabilinir), piknik alanlarında piknikçilerin acımazsızca bıraktıkları atıklar, binlerce öğrencinin bulunduğu liseler caddesi gibi yoğun nüfuslu yerlerde olmayan-çok az olan çöp kutuları, ülkede yetiştirilen sebze-meyvelerden en kalitesizlerinin sergilendiği sebze-meyve reyonları ,şehir dışında oluşturulan çöp toplama yerlerinde alınmayan önlemler….sayacak çok şey var. Dememiz o ki maalesef birçok anlamda çok sağlıksız şartlarda yaşıyoruz ve bu uygun olmayan şartlar artık şehrin normal durumu haline geldi. İHD Bingöl Şubesi Çevre Komisyonu olarak bizden bu konularla ilgili bir talepte buluna olursa her türlü yardıma hazırız. Ve bizim de taleplerimiz var. Çevre örgütleri, sağlık kuruluşları, belediye, Valilik bünyesinde bu işlerden sorumlu olanlar ve en önemlisi Bingöl halkı. Bu böyle gitmez, gitmemeli. Başta belediye ve devlet organları olmak üzere herkes üzerine düşeni yapmalı. Daha temiz bir şehir, gelecek için bir şey yapacaksak işe hemen başlamalıyız” denildi. YORUM YAZIN ![]()
|
|