Müslümanlığın temeli tevhid inancıdırMüslümanlığın temelinin Tevhit inancı olduğunu belirten Bingöl İl Müftü Vekili Mehmet Özbek, Bu inancın yeryüzündeki en büyük abidesinin Mekke'deki Kâbe olduğunu ifade etti.Mekke'nin fethi, miladi olarak 1 Ocak tarihine denk geldiğini ifade eden Özbek,1 Ocak 2010 Mekke'nin fethinin 1379. yıldönümü olduğunu söyledi. KÂBE'NİN PUTLARDAN TEMİZLENMESİ GEREKİYORDU Özbek, “ Ancak bu kutsal yer, putlarla doldurulmuş, putperestliğin merkezi haline gelmişti. Artık Mekke'nin şirkten kurtulması, Kâbe'nin putlardan temizlenmesi gerekiyordu. Mekkeli müşrikler Hz. Peygamberi doğduğu yer olan Mekke'den kovmuşlardı. Hem Mekke'de hem de Medine'de 20 yıldır Hz. Peygamber ve Müslümanlara yapmadık işkence bırakmamışlar, her şeylerine el koymuşlar, her türlü zulmü onlara reva görmüşler, inandıkları gibi yaşamalarına engel olmuşlardı. İşte beklenen vakit gelmişti. Hz. Peygamber, Hicretin 8. yılı, Ramazan ayında 10 bin kişilik muazzam bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü. İslam ordusu dört koldan şehre girdi”dedi. MEKKE ŞEHRİ KAN DÖKÜLMEDEN FETHEDİLDİ Peygamberimizin Mekke'nin kan dökülmeden alınmasını istediğini ifade eden Özbek, “ Bunun için ordusuna "Kesinlikle kan dökmeyin, silahlı çatışmaya girmeyin" emrini verdi. Ve öyle de oldu. Mekke şehri kan dökülmeden fethedildi. Hz. Peygamber, fetihden sonra Kureyş'e karşı kin ve intikam duygusuna asla kapılmadı. Bu hareketiyle O, bir insanın gösterebileceği asaletin en yükseğini gösterdi. Bu suretle yalnız kendi nesli ve devri için değil, aynı zamanda her nesil ve her dönem için, iyilik, vefakârlık ve gönül yüksekliği bakımından kimsenin ulaşamayacağı bir örnek sergiledi. Fetihten sonra Mekke halkı, sanki mağlup edilmiş bir millet ve işgal edilmiş bir memleketin halkı değillerdi; bilakis hak ve vazifeler konusunda zaferi kazananlarla eşit duruma gelmişlerdi”dedi. MÜSLÜMANLAR ALLAH'A KULLUK VE O'NUN HOŞNUTLUĞUNU KAZANMAK İÇİN İSLAM ESASLARINI ÖĞRENMELİ Öbek, “ Peygamber Efendimizin amcası Hz. Hamza'nın katili Vahşi de Mekke'nin fethinden sonra kaçıp sığınacak yer aramış, fakat bir türlü emin, güvenilir bir yer bulamamıştı. Birisi kendisine, Hz. Muhammed'den daha emin bir yer bulamayacağını, gidip ondan af dilemesini, çünkü O'nun çok affedici olduğunu söyler. Bunun üzerine zaten başka çaresi de kalmayan Vahşi utana utana, çekine çekine Hz. Peygamberin huzuruna gelir. Efendimiz o esnada onu öldürtebilirdi, fakat öyle yapmadı, büyüklük gösterdi, affetti, çünkü affetmek büyüklüğün şanındandır. Esasen cihad, Müslümanların Allah'a kulluk ve O'nun hoşnutluğunu kazanmak için İslam esaslarını öğrenme, öğretme, yaşama, yaşanmasına çalışma ve bu hususlarda karşılaşacağı engelleri aşmak için şuurlu ve sürekli gayret içinde olmaktır” MÜSLÜMANLAR, KİMSEYİ ZORLA MÜSLÜMAN YAPMAMIŞ Bir kısım batılı araştırmacıların İslam fetihlerinin kılıç zoruyla din değiştirmeye zorlama amacı taşıdığını iddia ettiklerini belirten Özbek, “ Şurası bir gerçektir ki İslam'ın ilk dönemlerinden bu güne kadar Müslümanlar, insanları tevhit inancına çağırmışlar ve bu uğurda büyük gayretler sarf etmişler fakat kimseyi zorla Müslüman yapmamışlardır. Nerede bir fetih gerçekleşmiş ise hemen ardından orada insanlar kitleler halinde İslam la buluşmuşlardır” dedi. Özbek, “ Bu, suyun ırmaktaki yatağını bulması gibi doğal bir haldir. Müslümanlar fethettikleri topraklarda yaşayan insanları öldürme ve köleleştirme yoluna gitmemişler, onların İslam ile buluşacaklarını umdukları için onlara vatandaş muamelesi yapmışlardır. Mekke'nin fethinin, memleketimiz ve bütün İslâm Alemi için hayırlara vesile olmasını ve Rabbimin bizleri kendisine kul,ve Habibine ümmet olan ve şefaatine nail eylediği kullarından eylemesini niyaz ederim”şeklinde konuştu. Mehmet Ali YILDIRIM Bingolonline Haber Servisi YORUM YAZIN
|
|