Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi Başkanı Av. Dr. Mehmet Sarı, 31 Mart yerel seçim sonuçlarının ardından gerçekleştirilen itiraz sürecine dair açıklamalarda bulundu.
AK Parti oyların tekrar sayılmasına ve hataların düzeltilmesine yönelik bir süreç başlattı. Bu süreç nasıl ilerleyecek? İlçe Seçim Kurulları tarafından reddedilen sayım talepleri, İl Seçim Kurulları tarafından değiştirilebilir mi? Bu süreçte en yüksek merci neresidir, nasıl sonlanır?
İtiraz mekanizması, 298 sayılı kanunun 110. maddesinde açıklanmıştır. Pazar günü sandık kurulları tutanakları tuttuktan sonra, İlçe Seçim Kurulları vazifede olur. İlçe Seçim Kurullarına sandıklarda ve oylarda yaşanan ihtilaflara ilişkin itirazlar yöneltilir. Bu Salı günü saat 15:00'a kadar sürer. İlçe Seçim Kurullarına delilli ve gerekçeli olarak yapılan itirazlar, kurul içerisindeki hakim, parti temsilcileri ve kamu görevlileri tarafından reddedilirse, bu karar karşısında İl Seçim Kuruluna şikayet edilebilir. Bu durum doğrudan doğruya seçimin sonucunu etkileme anlamı taşıdığı takdirde İl Seçim Kurulu, İlçe Seçim Kurulu kararını reddederek oyların tekrar sayılması kararı verebilir. Bu karar ile birlikte İlçe Seçim Kurulu yeniden oyların sayılması sürecini başlatır. Bunun örneği İstanbul Beyoğlu'nda yaşandı. Beyoğlu seçim kurulu, oyların sayılması yönündeki talebini reddetti. Bu karara yönelik olarak İl Seçim Kuruluna başvuru yapılmak suretiyle itiraz mekanizması üst merciyle devam ettirilebilir.
NİHAİ KARAR YSK'DA
Bu itirazlar sürecinin nereye kadar gideceğine bakarsak, iki yönü var. Maddi hatalar anlamında bir süreçse, doğrudan doğruya tutanakların yazılmasında, birleştirme tutanaklarına aksettirilmesinde memur hatalarından dolayı her seçimde beklenen hatalarsa bunlar gerekli şikayetler ve düzeltmeler sonucunda giderilebilir. Eğer bu düzeltilmezse, İl Seçim Kuruluna gönderilir. Fakat burada da kabul edilmezse, Ankara'ya Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilir. En nihayetinde kara merci olan Yüksek Seçim Kurulu kararı ile süreç idame ettirilebilir.
SÜREÇ SEÇİMİN İPTALİNE GÖTÜREBİLİR
Fakat, bir mesele daha var. Gerçekten bu süreç seçimin kaderini etkileyebilir mi? Eğer tam hukuksuzluk sonucunu doğuran bir hata söz konusuysa, yani bilerek ve isteyerek kasten bir sandık sonucunun değiştirildiği ve bir partinin oyunun külliyen yok sayıldığı bir durum varsa, bu durum seçimin sonucuna etki edecek boyuttaysa YSK seçimin yenilenmesine karar verebilir. YSK'nın geçmiş uygulamalarına baktığımızda, seçimin yenilenmesi için seçmen iradesine doğrudan müdahale arıyor. Örneğin Ağrı seçimlerinin tekrarı kararında, sandık sonuç tutanaklarının bulunduğu torbanın açık olmasının seçmen iradesine yönelik direkt müdahale olarak kabul görülmesi sebeptir. Yalova seçimlerinde benzer mahiyette, görevde olmadıkları sandıklarda oy kullanan sandık kurulu üyelerinin olması, sandık kurulu başkanının doğrudan doğruya engelli vatandaşların yerine geçmek suretiyle oy kullanması sebebiyle seçimlerde tekrara gidilmişti. Bu seçim sonucunda da Yalova CHP Belediye Başkanı seçilmişti. Çankırı'da da bir sandıkta 9 engelli vatandaşın oyunu bizzat kullanması sebebiyle, tam hukuksuzluk olarak kabul edilerek seçimler yenilenmişti.
İstanbul'da da bu anlamda hukuka aykırı bir durumun tespiti yapılır ve seçim sonucuna etki edecek derecede oylar ile ilgili sıkıntılar yaşanırsa, bu kanıtlandığı takdirde YSK, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini yenileme kararı alabilir. İtiraz edilen nokta her ne kadar 25 bin oy olarak gözükse de, 10 milyonluk İstanbul seçmeni içerisinde 2/1000'lere tekabül ediyor. Yani çok küçük bir oran. Sonuçta, her şart altında seçimin genel ve mutlak iptal sebeplerine götürebilecek süreçte olduğunu ifade edebilirim.