Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'deki Genel Kurul Toplantısı'nda, 10-17 Aralık İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası nedeniyle bir konuşma yaptı.
Konuşmasında adaletin çürüdüğünü iddia eden HDP'li Aydemir, Zazaca bir benzetme yaparak örnek verdi.
Aydemir; “Arkadaşlar, on yedi yıllık AKP iktidarları döneminde yargı o hâle getirildi ki âdeta içi boşaltıldı, Zazaca bir tabirle “Kakıl” bir hâle getirildi. Arkadaşlar Zazaca “Kakıl” demek İçi çürümüş ceviz demektir. İşte, AKP iktidarları, yargıyı bu on yedi yıllık süre içerisinde çürüttü; adaleti, hukuku güvenilmez bir hâle getirdi” diye konuştu.
Aydemir, konuşmasının devamında şu açıklamalara yer verdi:
“Özellikle ülkemizde yaşanan, yine hukuk ve yargı tarihine geçmesi gereken iki vakadan bahsetmek istiyorum. Arkadaşlar, Sayın Genel Kurul, sayın milletvekilleri, bakın arkadaşlar, Sayın AKP Grubu; bu, Oğuz Arda Sel, Tekirdağ Çorlu tren kazasında yaşamını yitirdi. Arkadaşlar, o kazada Oğuz'un vücudu ikiye bölündü, ikiye bölünen vücudunu, Oğuz'un ikiye bölünen bedenini doktorlar dikip bir ceset torbasına koydular ve dedesine teslim ettiler. Oğuz Arda'nın dedesi, Çorlu'da geçen hafta üçüncü celsesi yapılan duruşmadan sonra adaleti bakın nasıl haykırdı. Oğuz Arda'nın dedesi Mehmet Öz mahkeme çıkışında aynen şunları söyledi: "Bu ülkede adalet mekanizması çalışmıyor, adaletin üzerinden ellerinizi çekin, yukarıdan gelen emirle mahkeme görülmez, adalet hâkimlerin vicdanıyla hareket etmek zorundadır. Adalet üzerinden ellerinizi çekin, bu ülkede adalet mekanizması çalışmıyor, siyasetin elinin altında mahkum olmuştur." İşte arkadaşlar, bakın Tekirdağ Çorlu'dan Arda'nın dedesi sesleniyor, haykırıyor: " Ankara'da yargıçlar var mı? Ankara'da adalet var mı?" Bunu bütün Genel Kurul şahsında, başta iktidar partisinin mensuplarına haykırıyor arkadaşlar. Arkadaşlar, yine, 28 Eylül 2009 tarihinde, Bingöl ili Genç ilçesi Yayla köyünde hayvanlarını otlatmaya götüren Ceylan Önkol, arkadaşlar; Ceylan Önkol'un, Yayla Karakolundan atılan bir havanla cesedi paramparça edildi, paramparça edildi arkadaşlar. Tıpkı Arda'nın cesedi gibi, o da parçalanmıştı. Arda'yla aralarındaki benzerlik ne biliyor musunuz arkadaşlar? İkisinin de failleri yargı önüne çıkarılamadı. Ceylan Önkol'un annesi, çocuğunun kemiklerini kendi eteğinin içerisine toplayarak götürüp defnetti ve on yıldan beridir Ceylan Önkol'un annesi Saliha Önkol, Genç ilçesinin Yayla köyünden "Ankara'da yargıçlar var mı, Ankara'da adalet var mı?" diye haykırmaktadır arkadaşlar. Her iki olay arasında da muazzam benzerlikler vardı. Benzerlikler neydi arkadaşlar? Her iki ailenin de adalet arayışı, çürüyen, içi çürütülmüş, çürümeye terk edilmiş mahkemeler ve yargıdan artık hiçbir beklentilerinin olmamasıydı. Yine, şu fotoğrafla konuşmamı sonlandırmak istiyorum. Bakın, Arda ve Ceylan, ben eminim ki şu an cennette bir aradalar ve gökyüzünden şu anda yasama Meclisine haykırmaktalar: Orada bulunun milletvekili amcalar, dedeler, teyzeler, bizim için tecelli etmeyen adaletin takipçisi olun, bizi öldüren, ölümlerimize neden olan kişileri, failleri bulun, soruşturun, mahkeme önüne getirin yargılayın ki bizden sonra çocuklar ölmesin. Mahkemelerce adil bir şekilde, geride bıraktıklarımızın, annelerimizin, dedemizin, akrabalarımızın adalete güvenleri yeniden tesis edilsin. Bu, bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisinin boynuna vurulmuş bir borçtur. Arda ve Ceylan'ın faillerinin bulunup adalet önüne çıkarılıp hesap sorulması gerekir.”