KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
13 Şubat 2025 Perşembe
°C

Kudüs'ü kaybettiren istihbarat zaafı

Dağlıca'da gündeme gelen istihbarat zaafları tarihte yaşanmış mıydı? Osmanlı'ya Kudüs'ü kaybettiren hata neydi? Mustafa Kemal ve İnönü'nün mesajları Churchill'e nasıl uçtu?

Kudüs`ü kaybettiren istihbarat zaafı
28 EKİM 2007 PAZAR 16:41
0
1010
0
AA aa
Zaman gazetesi yazarı Mustafa Armağan'ın yazısındaki gündeme getirdiği önemli ayrıntı..

Kudüs'ü istihbarat zaafı yüzünden kaybetmiştik

MUSTAFA ARMAĞAN

“İstihbarat, savaş planının vazgeçilmez bir gereğidir” diyordu İngiliz istihbarat subayı Walter Harold Gribbon. Muhtemelen İsrail'in ‘aziz' ilan ettiği bu İngiliz gizli servis uzmanı, aslında demek istiyor ki, ‘Biz Filistin'i Osmanlı'dan yalnız cephede savaşarak değil, aynı zamanda haber alma sistemimizin marifetiyle kazanmıştık'.

Dağlıca'daki komando taburumuza düzenlenen menfur saldırıdan sonra basında askerî istihbaratın ‘uyuduğu' yolunda çok sayıda yorum yapıldı. Bu yorumlara göre bir avuç teröristin 2 bin askerin arasına dalarak 12'sini şehit etmesi, 16'sını yaralaması, 8'ini de kaçırmasını kapsayan geniş boyutlu bir eylemi istihbarat elemanları nasıl olup da atlamışlardı? Acaba karşıdaki istihbarat elemanları tarafından aldatılmış olabilirler miydi?

Gelin, bu mevzuların tartışmasını ‘sıcak' köşelere emanet edelim ve konumuza dönelim.

Kabul edelim ki, İsrail tarihçiliği hakikaten ciddi adımlar atmakta. Osmanlı hayırseverliğinin yapısını inceleyen Amy Singer, 16. yüzyıl Bursa'sının toplumsal-ekonomik dokusunu araştıran Haim Gerber, 17. yüzyıl Kudüs'ünün renkli hayatını göz önüne seren Dror Ze'evi ve Osmanlı'da kölelik kurumunu farklı bir bakışla ele alan Ehud Toledano ilk elde hatırlayabildiklerim. Şimdilerde bu isimlere Yigal Sheffy de eklendi.

Kim bu Yigal Sheffy? Elimde basılmış değerli bir doktora tezi var Tel Aviv Üniversitesi öğretim üyelerinden Sheffy'nin. Adı “Filistin Seferinde İngiliz Askeri İstihbarat Örgütü (1914-1918)” (British Military Intelligence in the Palestine Campaign).

Yazarın derdinin sadece tarih olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü işin teorisini de önemsiyor. Uğraştığı konunun sadece olayları yan yana ve art arda getirmekle çözülemeyecek kadar girift olduğunun, bu yüzden de teorik bir çerçeve olmadan içinden çıkılamayacağının bilincinde. Öyle ya, teori olmadan başınızı taştan taşa çarpar durursunuz. Sonuçta ortaya bir şeyler çıkar ama çıkan şey, şekilsiz bir bilgi yığınından ibaret kalır. Oysa biliyoruz ki, bilim, yöntemli ve şekillendirilmiş bilgi demektir. Şekil verilmemiş bilgi, tuğlaları üst üste dizerek bina yapılabileceğini sanmaya benzer.

Kahramanlık, ihtişam ve şans… Bunlar bir istihbarat servisinin çabasını açıklamaya yetmez. Aynı zamanda bu servisin bir ‘kavramsal çatısı' da olmalıdır diyor yazar. Ne yapmak istiyor? Neyi önemsiyor? Neyi engellemeye çalışıyor? Önüne konulan yemlere nasıl kapılmayacak ve hedefine varmak için hangi yolları kullanacaktır bir istihbarat elemanı? Bilgi dediğin dağılmamalı; sistem içinde dolaşmalı ve bir çember oluşturmalıdır.

Sheffy, 80 yıl sonra nihayet açılabilen İngiliz gizli belgelerine de eğiliyor sabırla. Bir tarihçinin savaş tarihlerinin ‘büyük deliği' dediği istihbarat bilgilerindeki eksikliğin tarihleri de sakatladığını düşünüyor. Haklı. Osmanlı tarihlerinde sık sık ‘şu kadar dil yakalandı' tabirine rastlarız. Dil, ya casus yahut bilgi verecek şahıs demektir. Bu ‘diller' çözülmeden girilecek bir savaş, savaş olmazdı muhakkak ki.

Bir de örnek veriyor. Kudüs nasıl ele geçirildi? 15 Kasım 1921'de istihbaratçı general Sir George Macdonogh şu ilginç konuşmayı yapmış: “1918'de Lord Allenby'nin büyük Filistin seferini hatırlayacak ve operasyonlarının cüretkârlığına hayret edeceksiniz. Savaşta risk almadan gerçek bir başarı kazanmanız beklenemez, fakat bu riskler makul riskler olmalıdır. İşi bilmeyenlere Allenby'nin riskleri makul gözükmeyebilir. Ne var ki Allenby, istihbaratçılarından düşmanın bütün emir ve hareketlerini önceden öğreniyordu. Rakibinin elindeki her bir karttan haberi vardı ve sonuçta kendi elini sarsılmaz bir emniyetle oynayabiliyordu. Bu gibi durumlarda zafer kesindir.”

Nitekim bu karşı oyunlar ve moral bozucu propagandalar Filistin cephemizi o hale getirmişti ki, o zamanlar Yedinci Ordu Komutanı olan Mustafa Kemal bile “İngiliz propagandası”ndan yılmış ve bir yerde onun etkisinde kalmaktan kurtulamamıştı. Şöyle yazıyordu bir mektubunda: “Yoğun İngiliz propagandası var. İngiliz gizli servisi her yerde aktif. Halk bizden nefret ediyor… İngilizler artık bizi silahla değil, propagandalarıyla yeneceklerini düşünüyorlar. Her gün uçaklardan bombadan çok üzerinde ‘Enver ve çetesi' yazılı broşürler atıyorlar.”

Tabii ki İngilizlerin yalnız esirlerden edinilen bilgiler veya karşı propaganda teknikleri yok. Aynı zamanda teknolojiden de alabildiğine yararlanmışlar. Mesela Güney Filistin'de Sultan II. Abdülhamid'in bu zor günleri düşünerek sıfırdan inşa ettirdiği Bi'r-i Seb'a (şimdiki Beersheba) kalesinin veya Gazze cephesinin hava fotoğraflarının İngiliz komutanlarının masasında serili olduğunu söylemem yeterli olacaktır sanırım.

Tabii Osmanlı cephelerinden İstanbul'a çekilen telgrafların ve telsiz mesajlarının Mısır'dan geçtiğini ve burada İngiliz görevlilerince yakalanıp deşifre edildiğini ve gerekli makamlara bildirildiğini de belirtmemiz lazım. Böylece verdiğiniz emirler veya raporlar daha yerine ulaşmadan düşmanın eline geçiyor ve onlar tarafından okunup gerekli önlemler alındıktan sonra, yani işi bittikten sonra sizin elinize geçiyordu. Her gün düzenli olarak Londra'daki Savaş Bakanlığı'na raporlar gönderiliyor ve oradan alınan talimatlarla ertesi gün işe başlanıyordu. Hatta Kudüs'e giren Allenby, her gün kahvaltı masasına, son 24 saat içinde Osmanlı komutanlarının gönderdiği telsiz sinyallerinin çizelgesiyle oturduğunu söylemekten zevk alırmış.

Fakiri dikkatle okuyanlar İngilizlerin bu kahvaltı muhabbetini hatırlayacaklardır. Nereden mi? Tabii ki Churchill'in anılarından. Ne demişti Churchill? Lozan'daki İsmet Paşa'yla Mustafa Kemal Paşa'nın telgraf muhabereleri meğer İngilizlerce Köstence'de deşifre edilip Londra'ya gönderilir ve sabah kahvaltısında Churchill'in masasına servis yapılırmış. Bu durumda Lozan'ın bir ‘zafer' olduğunu söylemek hangi anlama geliyor, bir düşünün! Ah istihbarat, sen nelere kadirsin!

Haber7

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
13.02.2025
15:42
Bingöl`de eğitimde tedbirler ele alındı
Bingöl'de eğitimde tedbirler ele alındı
Bingöl'de eğitim-öğretim yılı ikinci dönemine yönelik tedbirler konulu değerlendirme toplantısı yapıldı.
13.02.2025
15:24
Bingöl`de Eğitim Bir-Sen protestosu! Toplu Sözleşme Kararlarına Uyulsun
Bingöl'de Eğitim Bir-Sen protestosu! Toplu Sözleşme Kararlarına Uyulsun
Eğitim-Bir Sen Bingöl 2 Nolu Üniversite Şubesi, toplu sözleşmede alınan karara ve verilen sözlere rağmen, üniversite idari personelinin yer değişikliği hakkının teslim edilmemesi, 3600 ek gösterge hakkının hala verilmemesi ve akademik personelin haklarının iyileştirilmemesini protesto etti.
13.02.2025
15:12
Suyun yıldızları 14 madalya ile Bingöl`e döndüler
Suyun yıldızları 14 madalya ile Bingöl'e döndüler
Van'da düzenlenen ve 400 sporcunun katıldığı yüzme müsabakalarında elde ettikleri derecelerle önemli başarılara imza atan Bingöllü yüzücüler, toplamda 14 madalya kazandılar.
13.02.2025
12:05
Bingöl`de deprem! Merkez üssü Adaklı
Bingöl'de deprem! Merkez üssü Adaklı
Bingöl, bugün saat 11.53'te merkez üssü Adaklı İlçesi olan 3,4 büyüklüğündeki depremle sarsıldı.
13.02.2025
11:17
Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulu`nda
Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda
TBMM Genel Kurulu'nda, Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi'nin 7 maddesi daha kabul edildi. Buna göre; meslekte fiilen 8 yılını tamamlamış hâkim ve savcılar, öğretim görevlisi olarak görev yapmak üzere Adalet Bakanı tarafından Akademiye atanabilecek veya görevlendirilebilecek.
13.02.2025
10:45
Bingöl`de 99 köy yoluna kar engeli
Bingöl'de 99 köy yoluna kar engeli
Bingöl'de etkisini gösteren karla birlikte İl Özel İdaresi ekipleri de köy yollarında karla mücadele için seferber oldu. 54 araçla karla mücadelenin kesintisiz süreceğini belirten Genel Sekreter Enes Üçgül, vatandaşlardan da olumsuz hava koşulları nedeniyle dikkatli olmalarını istedi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın